Åžiddetli baÅŸ aÄŸrısı ile kendini gösteren, yaÅŸam kalitesinin düşmesine neden olan migren kadınlarda daha sık görülüyor. Hamilelik döneminde ilaç alınamaması migren hastası kadınları tedirgin etse de araÅŸtırmalar hamilelik ve süt verme süreçlerinde migren ataklarının azaldığını gösteriyor. Migren ataklarının adet dönemlerinde arttığını anlatan Anadolu SaÄŸlık Merkezi Nöroloji Uzmanı Dr. Hale Gökmen, “Adet dönemlerinde östrojen seviyesindeki deÄŸiÅŸimler migreni tetikliyor hamilelik boyunca kadınlar bu deÄŸiÅŸimden uzak kaldıkları için migren atakları azalıyor” dedi.
Hamilelik döneminde ortaya çıkan migren ataklarına sınırlı tedavi seçeneÄŸi olduÄŸunu belirten Anadolu SaÄŸlık Merkezi Nöroloji Uzmanı Dr. Hale Gökmen, hamileliÄŸin dönemine göre farklı tedavilerin uygulanması gerektiÄŸini söyledi. Atak sıklığını azaltmak için düzenli olarak kullanılan ilaçların çoÄŸunun hamilelikte sakıncalı olduÄŸunu belirten Dr. Gökmen, “Hastanın durumuna, aÄŸrı sıklığı ve ağırlığına göre uygun bir ilaç seçilebilir” dedi.
Bazı kortizon içeren ilaçların hamilelere de verilebildiğini söyleyen Dr. Gökmen, böylelikle şiddetli atakların durdurulabildiğini aktardı.
Migrenin sıklıkla hormonlarla iliÅŸkili olduÄŸunu belirten Dr. Hale Gökmen, “Adet dönemlerinde östrojen seviyesindeki deÄŸiÅŸimler nedeniyle ataklar artabiliyor; bu nedenle kadınların adet görmediÄŸi hamilelik döneminde migrenin etkileri azalabiliyor” dedi. DoÄŸum sonrasında yeni bebek stresi, düzenli uyku uyuyamama ve hormonal deÄŸiÅŸiklikler nedenleriyle atakların sıklaÅŸabileceÄŸine deÄŸinen Dr. Gökmen, yapılan araÅŸtırmalarda emziren annelerin daha az migren atağı geçirdiÄŸinin ortaya çıktığını hatırlattı. Dr. Gökmen, emzirmeye baÄŸlı olarak kandaki östrojen seviyesinde yaÅŸanan deÄŸiÅŸikliklerin migreni olumlu etkilediÄŸini söyledi.
Uyku düzensizliği tetikliyor
Migrenin çocuklar dahil her yaÅŸta görülebildiÄŸini aktaran Dr. Gökmen, migrenin en fazla 30 - 39 yaÅŸ aralığını etkilediÄŸini belirtti. Migrenin genetik olarak aktarılan bir hastalık olduÄŸunu, auralı ve aurasız olarak iki tipi bulunduÄŸunu söyleyen Dr. Gökmen, “Vakaların yüzde 75’i basit migren denilen aurasız migren tipidir. Migren ataklarını tetikleyebilen faktörlerin başında uyku düzensizlikleri (az ya da çok uyumak), stres, stres sonrası dönem (tatiller), rüzgar özellikle lodos, açlık, parfüm gibi kokular, boyun aÄŸrısı, kadınlarda adet dönemleri, doÄŸum kontrol hapları, sıcak, cinsel aktivite, parlak ışık, egzersiz ve sigara bulunmaktadır” dedi.
Ağrı kesici migreni olumsuz etkiliyor
Migren ataklarını kolay atlatmanın en iyi yolunun atakları tetikleyen unsurları azaltmak olacağını ifade eden Anadolu SaÄŸlık Merkezi Nöroloji Uzmanı Hale Gökmen, “KiÅŸi kendi tetikleyicilerini fark ederek bunlardan kaçınırsa kendi ataklarını olabildiÄŸince kontrol altına alabilir. Her zaman aynı saatlerde yatıp kalkmak, düzenli yemek, sigaradan kaçınmak önemli adımlardır. Çin yemeklerinde bulunan tatlandırıcılar gibi bazı yiyeceklerdeki maddelerden kaçınmak da gerekebilir” dedi.
Migren hastalarının üçte birinin hayatlarının bir döneminde ağrı sıklığının arttığını ve ağrı kesicilere yanıt vermediğini aktaran Dr. Gökmen, kronikleşmeyi önlemek için ayda 4-5 atak geçiren bir kişinin mutlaka bir uzmana başvurması gerektiğini, ileriki dönemlerde alınan ağrı kesicilerin ağrıyı daha da sıklaştıracağını söyledi
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!
