Yarım kalan diyetlerin nedenleri

0
Diyet yaparken motivasyonun en yüksek olduğu dönem ilk haftadır. Eğer diyete başlarken kişi, ilerleyen haftalarda karşılaşacağı güçlükleri tam olarak anlayamazsa her geçen zamanda motivasyonu azalır ve sonunda diyeti yarım bırakmak zorunda kalır.

Uzman Diyetisyen Dilara Koçak’ın konu hakkındaki düşünceleri:

Diyete başlarken her şey harika görünebilir. Motivasyonun en yüksek olduğu dönem diyetin ilk haftasıdır. İlk hafta su kaybı ve metabolizmanın düşük kaloriye ve yeni beslenme biçimine hızlı cevabı yüzünden çok iyi kilo verilir.

İlk hafta 2 ile 4 kilo kayıp yaş, egzersiz seviyesi ve vücut cüssesine göre değişen miktarda olabilir. Eğer bireye ileriki haftalarda karşılaşacağı güçlükler en baştan anlatılmazsa ilerleyen her hafta bireyin motivasyonu azalır ve diyet yarım kalır.

İlk hafta hızlı kilo gider sonra yavaşlar

İlk haftaki kilo verme hızı aylar boyunca devam etmez. Beslenme programı hazırlanmadan önce bireyin normal yeme düzeni, tüketilen besinler ve bunların miktarları, yemeklerin pişirilme şekilleri, yeme saatleri gibi birçok detayla birlikte günlük alınan kaloriyle bu kalorinin karbonhidrat, protein ve yağ miktarı da sorgulanır.

Daha sonra günlük kaloriden ortalama 800 – 1000 kalori eksiltilerek bireye yeni beslenme listesi verilir. Her gün 1000 kalori eksik beslenmek, bir haftada 7000 kalori eksik beslenmek anlamına gelir ve kişi normal olarak 1 kg yağ kaybeder. Ancak suyu az içen bir birey ilk hafta suyu iyi içerse ve günlük diyetinde ara öğün sistemine yeni başladıysa, spor yokken yürüyüş de eklediyse verdiği ilk hafta kilosu 2 – 4 kg kadar olabilir.

İlk baştaki bu yüz güldürücü sonuç ileriki haftalar için risktir. Bireye her hafta bu şekilde kilo vermesinin mümkün olmadığı hatta sağlıksız olduğu çok iyi anlatılmalıdır. Aksi takdirde ilerleyen haftalarda kendini başarısız hissedecektir.

Diyete başladıktan 3 -4 hafta sonra metabolizma yavaşlayabilir

Vücudumuz hayatta kalmak üzere programlanmıştır. Kesilen bir dokunun iyileşmesi, virüslerle savaş, sıcak havada ter miktarının artıp hararetin düşürülmesi gibi her gün yaşadığımız birçok ufak deneyimde bedenimiz mükemmel bir makinedir ve her sistem birbiriyle uyumludur. Bu uyum içindeki makineye her gün 2 bin 500 kalori veriyorken birden kaloriyi bin 500’e indirmek vücudun tüm sistemlerde tasarruf etmesi ve metabolizmayı yavaşlatması anlamına gelir.

Bu yüzden çok düşük kalorili diyetler uzun süreli önerilmez. 1000 kalorinin altında diyetler kesinlikle yapılmamalıdır.

Çok düşük enerjiyle hayatta kalmaya kendini programlayan vücuda daha sonra normal insanlar gibi 2 bin-2 bin 500 kalorilik yemek vermek hızlı kilo alımına sebep olur.

Bu yüzden kilo verme ve daha sonraki kilo koruma programının tamamında uygulanacak beslenme tipinin kalori, karbonhidrat, protein ve yağ oranları diyet ve beslenme uzmanı tarafından kontrollü bir şekilde yönetilmelidir.

Koruma dönemi programları yeniden kilo almayı önler

Diyete başlarken hedefiniz sadece kilo vermek olursa, beyniniz bu programa göre hareket edip kilo verdikten sonra yeniden yemek yemeye döner. Böylece verdiğiniz hızla hatta verdiğinizden çok daha hızlı şekilde kilolarınız geri gelir.

Amacınızı yeni bir yaşam biçimi diye belirlerseniz ve beyninize “Ben artık böyle yaşayacağım” gibi komutlar verirseniz yeni yaşam biçimine geçmeniz daha kolay olur.

Koruma programlarında kendi bedeninizin ihtiyacı olan tüm besin gruplarını öğrenirsiniz. Kilo verme sürecinde öğrendiklerinizle birlikte yasaksız olarak her şeyi yemeyi ama besinler arasındaki dengelemeyi anlarsınız.

Bu formülü artık hiç düşünmeden otomatik davranış biçimi haline getirdiğinizde ise yeniden kilo almazsınız.

Yeni yaşam biçimine geçiş

Yeni alışkanlıklara geçmek her zaman kolay olmayabilir. Kendinizi suçlamayın, sabırlı olmaya çalışın. Başardığınız diğer davranış değişikliklerini hatırlayın. Hava her gün güneşli değil bazen yağmur yağıyor, bazen fırtına, bazen kar; ama her sabah yeniden güneş doğuyor.

Ufak olumsuzlukları genelleştirmeyin, ufak adımlarla hedefe gitmek en doğrusudur. Bunun için yazmaya başlamak en doğru yoldur, her gün hem yediklerinizi hem duygularınızı yazabilirsiniz. Böylece hangi duygu durumunda bedeniniz hangi besinleri seçiyor anlayabilirsiniz. Bu size kriz oluşmadan önce önlem alma fırsatı verir.

Bedeninizi dinlemeye çalışın, benim birçok danışanım bunu yapıyor ve haftalık listeleri hazırlarken beni çok iyi yönlendirebiliyor.

✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!

Yorum Gönder

0Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.
Yorum Gönder (0)

#buttons=(Kapat !) days=(20)

Web sitemiz, deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Daha fazla bilgi
Accept !
Footer Link | Sponsor-Reklam
Bumerang - Yazarkafe