tag:blogger.com,1999:blog-64130424216403505492024-03-19T06:47:25.606+03:00Net Dergimİnternet üzerinden yayın yapan en geniş kapsamlı dergi Net Dergim. Kadın sağlığından diyetlere aşk ve ilişkilerden cinsel sağlığa güzellikten anne bebek sağlığına ve yaşama dair her şey NET DERGİM sayfalarında.VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.comBlogger7851125tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-23216001362536604202024-03-16T22:31:00.001+03:002024-03-16T22:31:06.361+03:00Sorunlar sizi pes ettirmesin!<span style="font-family: inherit;"><b style="background-color: white; color: #222222;"><div style="clear: both; text-align: center;"><a data-saferedirecturl="https://www.google.com/url?q=https://1.bp.blogspot.com/-7RG_QrSTIQE/X-c1pK-LEpI/AAAAAAAByRg/zUJeuqgk-1IFaB6s-7YsBPt7yHjYdHRzgCLcBGAsYHQ/s800/Sorunlar%252Bsizi%252Bpes%252Bettirmesin.jpg&source=gmail&ust=1710703808583000&usg=AOvVaw335MhLP9-dzxPVmdmB0Unj" href="https://1.bp.blogspot.com/-7RG_QrSTIQE/X-c1pK-LEpI/AAAAAAAByRg/zUJeuqgk-1IFaB6s-7YsBPt7yHjYdHRzgCLcBGAsYHQ/s800/Sorunlar%2Bsizi%2Bpes%2Bettirmesin.jpg" style="clear: left; color: #1155cc; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;" target="_blank"><img alt="Sorunlar sizi pes ettirmesin" border="0" class="CToWUd" crossorigin="" data-bit="iit" src="https://1.bp.blogspot.com/-7RG_QrSTIQE/X-c1pK-LEpI/AAAAAAAByRg/zUJeuqgk-1IFaB6s-7YsBPt7yHjYdHRzgCLcBGAsYHQ/s16000/Sorunlar%2Bsizi%2Bpes%2Bettirmesin.jpg" title="Sorunlar sizi pes ettirmesin" /></a></div><br />Hayat size istediğiniz gibi davranmadığı zamanlarda umutsuzluğa kapılıp köşenize çekilmek yerine; 5 adımda, hem sorununuzdan kurtulup hem de bunu olumlu bir tecrübeye dönüştürebilirsiniz.</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Hayat size her zaman istediğiniz gibi davranmayabilir. İşte öyle zamanlarda evden dışarı çıkmamak ve hatta yastığa kapanıp günlerce ağlamak isteyebilirsiniz. Ama eninde sonunda kendinize gelmeniz ve bu depresif ruh halinden çıkmanız gerekiyor. Söylemesi kolay, biliyoruz. Ama aşağıdaki beş şeyi uygulayarak duygusal sıkıntılarınızın üstesinden gelebilirsiniz. Önerilerimize kulak verin ve adım adım nasıl rahatladığınıza tanık olun.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">1. adım: Keşfedin</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Bazen insanların bizi, çok mutsuz olduğumuz halde iyi olduğumuza inandırmasına izin veririz. Oysa bu şekilde duygusal boşluğumuzu hiçbir zaman düzgün olarak dolduramayız. Sevgilinizle yaşadığınız basit bir tartışma bile krize dönüşerek bastırılmış kötü anıların ortaya çıkmasına sebep olur. Bu ilk adım, zorluklarla yüzleşmenize ve hatta onları kabullenmenize yardımcı olacak. “Bu neden benim başıma geldi?” diye kafa yormak yerine şu anda ne hissettiğinize odaklanın. Geçmiş dünde kaldı, bugünü hâlâ kurtarabilir, yarına ümitle bakabilirsiniz.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">2. adım: Yüzleşin</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Ne hissettiğinizi vücudunuzla belli edersiniz. Bu gerçeği kabul edin ve midenizdeki krampları hissedin. Önemli olan bu fiziksel tepkiye özel olarak konsantre olmanız. Kriz anında vücudumuz normal işlevlerini gerçekleştirmez. Bu yüzden hayat şartları zorlaştığında uyku ve yemek yeme bozukluklarına sıkça rastlanır. Sorunlarınızla yüzleşmezseniz olumsuz duygularınızın ileride su yüzüne çıkacağını aklınızda tutun. Hayattan intikam alırcasına, suç mahalline dönerek fiziksel reaksiyonlarınızı harekete geçirmeye çalışın. Örneğin eski sevgilinizin en sevdiği restorana gidin, yıllar önce oturduğunuz ve çok özlediğiniz evinizin olduğu sokaktan geçin, hatta hayatınızın zor zamanlarını hatırlatan o hüzünlü şarkıyı dinleyin.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">3. adım: Rahatlayın</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Üzüldüğümüz zamanlarda tıpkı bir çocuk gibi teselli edilip rahatlatılmak isteriz. Fiziksel ya da duygusal olsun, küçük bir rahatlatma kendimizi güvende ve mutlu hissetmemizi sağlar. Örneğin en sevdiğiniz yemeği yiyebilir veya dağıtıp eğlenmek için en sevdiğiniz gece kulübüne gidebilirsiniz. Keyif aldığınız şeyleri yapmak sizi daha canlı kılacaktır.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">4. adım: Telafi edin</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">İşte bu dördüncü adım, acınızın yerine herhangi bir şeyi koymakla ilgili. Alışverişe çıkmak buna güzel bir örnek olsa da, çektiğiniz üzüntüye denk bir şey bulmanız, sizin için çok daha yararlı olabilir. Kafanızda eski sevgiliniz veya patronunuz hakkında detaylı bir intikam fantezisi hazırlayın. Dikkat ettiyseniz, intikam planı değil, intikam fantezisi diyoruz. Bu sizi rahatlatacaktır. Daha pratik bir öneri ise, uzun zamandır yapmayı planladığınız ama zamansızlıktan veya parasızlıktan yapamadığınız şeyleri yapmanız yönünde. Bir yemek kursuna yazılabilir, uzun bir tatile çıkmaya karar verebilir, baştan aşağı bakıma girebilirsiniz. Haydi, ne duruyorsunuz?</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">5. adım: Bakış açısı kazanın</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Bu son adım, sonuna bir bütün olarak bakabilmenizi sağlayacak. Duygusal olarak incindiğinizde doğru düşünemeyebilirsiniz. Ama bu beşinci aşama sayesinde mantıklı davranmaya başlayıp, sorunu çözümlemeye yönelik adımlar atmanız mümkün. Çünkü artık kalbinizle değil, beyninizle düşünmeye başlayacaksınız. Sorununuzu yeni bir bakış açısıyla analiz edip bu şekilde rahatlayabilirsiniz. Bu aşamada nadiren de olsa başka pozitif yararlar elde etmeniz de mümkün. Örneğin, krizi bunun için bir fırsat olarak görmeye başlayabilirsiniz. Başlangıç olarak şeytanın avukatını oynayın ve farklı bakış açılarında fikirler üretin. Mesela, çok çalışmaktan şikayet eden iş arkadaşlarınıza mantıklı cümlelerle “Bu kriz koşullarında çalışıyor olmamız şans aslında” diyerek yeni bir bakış açısı kazandırın. Unutmayın ki bugüne kadar duygularınızla hareket ettiğiniz çoğu durumdan zararlı çıktınız…</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">İşyerinizde bir sorun yaşadığınızda, arkadaşınızla aranız bozulduğunda, aşk acısı çektiğinizde ne yapmalısınız?</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">“Bu neden benim basıma geldi?” diye kafa yormak yerine şu anda ne hissettiğinize odaklanın. Geçmiş dünde kaldı, bugünü hâlâ kurtarabilir, yarına ümitle bakabilirsiniz.</span></span><br style="background-color: white; color: #222222; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;" /><div><span style="font-family: inherit;"><span style="background-color: white; color: #222222;"><br /></span></span></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-53454033143560548942024-03-16T22:26:00.006+03:002024-03-16T22:26:30.239+03:00Evlilikler nasıl sağlıklı yürür?<div style="background-color: white; color: #222222;"><div><a data-saferedirecturl="https://www.google.com/url?q=https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHnRfS-MleDtrqpfT3oG2Jbg4aKTbI39SOgDFRBFkCiixcG7W2b2DOhdzN4ueKvUDqmG0uyJkiOSZkSkqgm5cTe3tTjh6pwhzhsysd7aixL0xbfqRBQociVwOr8ozlxWxcusIKqIbVCJi-M0Jpl45vDuL1muwjyKfVgWDd95ZHoQjkkUpwvZ9bSEwmlA/s800/erkekler-kad%25C4%25B1nlardan-ne-ister.jpg&source=gmail&ust=1710703054605000&usg=AOvVaw2OmfX_AiB0F8FWKYh79JRh" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHnRfS-MleDtrqpfT3oG2Jbg4aKTbI39SOgDFRBFkCiixcG7W2b2DOhdzN4ueKvUDqmG0uyJkiOSZkSkqgm5cTe3tTjh6pwhzhsysd7aixL0xbfqRBQociVwOr8ozlxWxcusIKqIbVCJi-M0Jpl45vDuL1muwjyKfVgWDd95ZHoQjkkUpwvZ9bSEwmlA/s800/erkekler-kad%C4%B1nlardan-ne-ister.jpg" style="color: #1155cc;" target="_blank"><span style="font-family: inherit;"><img alt="Evlilikler nasıl sağlıklı yürür?" border="0" class="CToWUd" data-bit="iit" src="https://ci3.googleusercontent.com/meips/ADKq_NaGmyLbcjLMkyXtiWwlQGVlz5ITvcviy2CajNY9XsBs54wagLYrNJk7oeUCZnQbmMNGD9CXg5HCQeixYyZdfrBftmOY8_kYL1sKvZ_NhtJAWuGOvmz8u_nVzRYX_0elZqpf1gRzPcWtpefxZZQCNRVgTi8oqa23JSFEelvssuccOzCIAbfIRylppAnvfutDuJy8DZi9qRRVEc9XxIzAM9cigq_mB_KkFqvkoj_47rU9MFQCFUwUftRTODQFUe3HEQ8q7eP5eWnrlGdnvqpezI3s8LTsC-g399XAZuZnsvDS3EqZZMMM00WGPK7mE_qT1OZRRnl2Em3u7yZrQcTz7bJlYZTASoEF_kfq6HiU2-vnxrrzIT0nYK8xyDgIZaVnC6fkW9UuTJ-TjB7aexiM6TONIw1vmHKsXoSUzhE=s0-d-e1-ft#https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgHnRfS-MleDtrqpfT3oG2Jbg4aKTbI39SOgDFRBFkCiixcG7W2b2DOhdzN4ueKvUDqmG0uyJkiOSZkSkqgm5cTe3tTjh6pwhzhsysd7aixL0xbfqRBQociVwOr8ozlxWxcusIKqIbVCJi-M0Jpl45vDuL1muwjyKfVgWDd95ZHoQjkkUpwvZ9bSEwmlA/s16000/erkekler-kad%C4%B1nlardan-ne-ister.jpg" title="Evlilikler nasıl sağlıklı yürür?" /></span></a></div><b><span style="font-family: inherit;">Sorun yaşandığında yapılan en büyük iki hata: Susmak ya da kavga etmek</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Evliliğin iki kişinin de üzerine düşen sorumlulukları üstlenerek iş birliği ve dayanışma oluşturmaları ile sağlıklı yürüyebildiğini kaydeden <u><b>Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy</b></u>, böyle bir ilişkinin eşler arasındaki bağı sağlıklı ve güçlü kıldığını söyledi. Demirsoy, bu bağın güçlü olması halinde ilişkinin yaşam zorlukları karşısında daha dirençli olduğunu kaydetti. Evlilikte sorun yaşandığında genellikle iki hata yapıldığını vurgulayan Demirsoy, ya kavga çıkmasın sorun büyümesin diye susulduğunu ya da kavga edildiğini söyledi. Demirsoy sorunları uygun zaman ve zeminde, uygun üslup ile konuşmak gerektiğinin altını çizdi.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, boşanmaların artmasına ilişkin istatistikleri değerlendirerek boşanmanın nedenlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Esas neden duygusal bağın güçlü olup olmamasıdır</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Yapılan istatiktik çalışmalara göre boşanma nedenleri arasında aldatma, sorumsuzluk ve ilgisiz davranma gibi nedenlerin olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Evlilik danışmanlığına gelen çiftlerin sıklıkla dile getirdikleri sorunlara bakarak istatistiklerin gerçeği yansıttığını söyleyebilirim. Aldatma, ekonomik kriz gibi etkenlerin boşanmaya yol açtığı söylense de esas neden bu gibi yaşam durumları ile karşılaşan çiftin arasında nasıl bir ilişki olduğu ve aralarındaki duygusal bağın güçlü olup olmadığı ve kişisel özellikleri, evlilik olgunluğuna sahip olup olmamalarıdır.” dedi.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Bir amaç uğruna çaba göstermek ilişkiyi güçlendirir</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Eşler arasında sevgi ve saygıya dayalı sağlam bir ilişki varsa geçim sıkıntısı gibi yaşam güçlüklerini birlikte göğüsleyip üstesinden gelmek için iş birliği içinde çabalayabildiklerini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Geçim sıkıntısı çekmek, bir stres kaynağı olmakla birlikte öte yandan bir amaç uğruna çiftin birlikte çaba göstermesi de ilişkiyi geliştiren bir unsurdur. Aldatma tabii ki evliliğin güven temelini sarsan ve evliliğin devamını zorla sokan bir problem. Ancak bazı çiftlerin bu gibi kriz durumlarının bile üstesinden gelebildiğini görüyoruz. Bu nasıl olabiliyor diye derinlemesine baktığımızda çiftin arasındaki iletişimin niteliği ve tarafların kişilik özelliklerinin rol oynadığını görüyoruz. Hata yapan tarafın hatasının sorumluluğunu üstlenip bunu tamir etmek için çaba göstermesi, diğer tarafın da eşine hatasını tamir etme fırsatı tanıması ve affediciliği bu tarz bir evlilik krizinin üstesinden gelmeyi sağlayabiliyor.” dedi. </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Sorumlulukları üstlenmek çok önemli</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">“Evlilik iki kişinin de üzerine düşen sorumlulukları üstlenerek iş birliği ve dayanışma oluşturmaları ile sağlıklı yürüyebilir” diyen Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Böyle bir ilişki eşler arasındaki bağı sağlıklı ve güçlü kılar, bu bağ güçlü ise ilişki yaşam zorlukları karşısında daha dirençlidir. İlişki güçlü değilse en ufak bir problem bile sarsıcı etki yaratır.” dedi.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Her dönemin güçlükleri zamanında ele alınıp çözümlenmelidir</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Evliliğin dönemleri, her dönemin de kendine has güçlükleri olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Bu güçlükler zamanında ele alınıp çözümlenmediğinde üzerine yenilerinin eklenmesi ile ilişkide stres artar. Örneğin yeni evli çiftin aynı evin içinde yaşamaya başlamaları ile birbirlerine ayak uydurmayı öğrenmeleri, ortak karar alabilme, maddi birliği oluşturma, akraba ve arkadaşlarla ilişkilerini düzenleme gibi konuları çözümleyip bir denge oluşturmaları gerekir. Bunların üstesinden gelemeden yeni bir dönem olan ebeveynliğe geçildiğinde bu defa çocukla birlikte gelen zorlanmalar gerilimi arttırır ve bu böyle devam eder.” dedi. </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Bu işaretler tehlike çanları olabilir!</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Evlilikte bazı işaretlerin mutlaka dikkate alınması gerektiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Çatışmalar çözümsüz kalıyorsa, sevgi, saygı hoşgörü yetersizse, şiddeti ve sıklığı giderek artan kavgalar yaşanıyorsa, birbirini hor görme, aşağılama, duvar örme gibi davranışlar söz konusu ise ve eşlerin birlikte olmaktansa uzak kalma ihtiyacı ağır basıyorsa evlilik için tehlike çanları çalınıyor demektir. Bu nedenle sorun yaşandığında zaman geçirmeden çözüm arayışına girmek, kendi gayretleri ile çözümlenemediğinde profesyonel destek ile çift terapisi almak evlilik için hayat kurtarıcı olacaktır.”uyarısında bulundu.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Bu iki büyük hatadan kaçınılmalı</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Evlilikte sorun yaşandığında genellikle iki hata yapıldığını vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, “Ya kavga çıkmasın sorun büyümesin diye susuluyor ya da kavga ediliyor. Sorunları görmezden gelmek ya da susup halı altına süpürmek, bunları çözmeyeceği gibi katlanarak büyümesine, olumsuz duygu birikimi ile patlamalara ve eşler arasında uzaklığa hizmet eder. Kavga etmek de aynı şekilde. Sorunları uygun zaman ve zeminde, uygun üslup ile konuşmak gerekir. Eşler kavga etmeden tartışmayı başarabilirlerse sorunlarını çözüme kavuşturabilirler ve evlilik sağlıklı yürüyebilir.”diye konuştu.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><span style="font-family: inherit;">Zaman ayırmak ve yakınlık göstermek gerekiyor</span></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Sağlıklı bir evlilik için çiftlere önerilerde bulunan Uzman Klinik Psikolog Çiğdem Demirsoy, bunları birbirine zaman ayırmak, sevgi, saygı ve yakınlık göstermek olarak sıraladı.</span></div><div style="background-color: white; color: #222222; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-85777582010988075172024-03-13T21:39:00.000+03:002024-03-13T21:39:28.246+03:00Çanta alırken nelere dikkat edelim?<div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7Hdt4vZwKwjkORnsIr0RUhL6-Weh4hPVjwyabOglBLv8LEgpQ_I3IGghj0BbKbYRN5d0dIvPxo3B3Wi8ycuxsQYB9u1MhcMlmPFZR-WbMt80eYkf5a-0pwKeM2ZPiswuCPzHqVzDUqRg/s800/sirt-cantasi-secme.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Çanta alırken nelere dikkat edelim?" border="0" data-original-height="485" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7Hdt4vZwKwjkORnsIr0RUhL6-Weh4hPVjwyabOglBLv8LEgpQ_I3IGghj0BbKbYRN5d0dIvPxo3B3Wi8ycuxsQYB9u1MhcMlmPFZR-WbMt80eYkf5a-0pwKeM2ZPiswuCPzHqVzDUqRg/s16000/sirt-cantasi-secme.jpg" title="Çanta alırken nelere dikkat edelim?" /></a></div><span class="Apple-style-span" style="font-family: inherit;"><span>Kullanacağınız yerlere göre farklı boyut ve ağırlıkta çantalar almak en önemli nokta.</span></span></b></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Sırt çantası doğada kullandığınız malzemelerden konforunuzu en fazla etkileyenlerden biridir. Tüm malzemenizi sırt çantası aracılığıyla taşıdığınızı ve uzun kış aktivitelerinde çantanın ağırlığının 30 kilograma kadar çıktığını düşünürsek doğru çantanın önemini daha rahat anlayabiliriz. Farklı kullanım alanları için farklı boyutlarda ve farklı yapılarda çantalar vardır. Çantanızı doğru seçmenizin ilk adımı kullanma amaçlarınızı belirlemeniz olacaktır. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Kullanacağınız yerlere göre farklı boyut ve ağırlıkta çantalar almanız gerekecektir. Hafta sonları, günü birlik yürüyüşlere giderken seçeceğiniz bir çanta ile bir haftalık uzun, kamplı bir faaliyet için seçeceğiniz çantanın farklı olacakları açıktır. Bunu düşünerek genel olarak üreticiler de farklı amaçlar için farklı yapı ve özellikte çantalar üretmektedirler. Çantalarda dikkat edeceğiniz temel özellik, ister günü birlik bir yürüyüş için olsun ister uzun bir kamp faaliyeti, çantanın yükünüzü omuzlarınızdan alıp kalçanıza verecek bir bel kolonu olmasıdır. Çantalarda bel kolonu artık artı bir özellik değil kaçınılmaz bir ihtiyaçtır. Destekli omuz kolonlarının olması da çantanın rahatlığı açısından gözden kaçırılmaması gereken konulardandır.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çantanızı alırken dikkat edeceğiniz temel noktalardan bir diğeri de çantanın sırtınız için uygun bir sırt sistemine sahip olması ve doğru büyüklükte olmasıdır. En iyi seçilmiş çanta sizi faaliyet boyunca yolda bırakmayacak, rahat bir faaliyet çıkarmanızı sağlayacak bir çanta olacaktır. Farklı sırt sistemlerine sahip farklı çantalar sırtınıza farklı şekillerde uyum sağlarlar. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinrTqg5fnWlzmLIBYFSGjDNaBJKDPTaSDW6aBlpY1hKM3tbbqu3bbBiYbV9LWOJ3yG3IazHkF_DPLYOnPwSPtTjBSkEeSuEOJ2rBU0WKSIu289CCc-ry7PmYysYUisxDh92WvzFywq9cQ/s800/kadin-cantasi-alirken-nelere-dikkat-etmeliyiz.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Çanta alırken nelere dikkat edelim?" border="0" data-original-height="482" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinrTqg5fnWlzmLIBYFSGjDNaBJKDPTaSDW6aBlpY1hKM3tbbqu3bbBiYbV9LWOJ3yG3IazHkF_DPLYOnPwSPtTjBSkEeSuEOJ2rBU0WKSIu289CCc-ry7PmYysYUisxDh92WvzFywq9cQ/s16000/kadin-cantasi-alirken-nelere-dikkat-etmeliyiz.jpg" title="Çanta alırken nelere dikkat edelim?" /></a></div><span style="font-family: inherit;">Ayarlı sırt sistemi olan çantalar sırtınıza göre rahat ayarlanabileceğinden tercih nedeni olabilir. Ancak ayarlı sırt sistemi olan çantaların da sabit sırt sistemli çantalara göre daha ağır olmaları kaçınılmazdır ve sabit bir sırt sistemi daha stabil olacaktır. Doğru boyuttaki çantayı seçmek için sırt uzunluğunuzu bilmeniz gereklidir. Bu ölçü beliniz ile boynunuz arasında uzunluktur. Bu uzunluğu çantanın sırt uzunluğu ile ölçerek doğru boyuttaki çantayı bulabilirsiniz. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Ayrıca belinizin ölçüsü de çanta boyutları hakkında karar verirken kontrol etmeniz gereken diğer bir ölçüdür. Ancak kışın çantanızı bir çok kat kıyafet ile kullanacağınızı göz önüne alarak bel uzunluğu için ekstra pay bırakmalısınız.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çantanızın ağırlığı da dikkat etmeniz gereken bir başka önemli noktadır. Özellikle dağcılıkta kullanılan çantaların ağırlıkları kimi faaliyetlerde kişinin performansını etkileyebilecek önemli bir etken olabilir. Bu bakımdan alpin tırmanışçıların oldukça hafif çantaları tercih etmeleri normaldir. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çantalarınızı kullanım yerinize ve kullanış stilinize göre çantanın kumaşı da dikkat edeceğiniz bir özellik olabilir. Daha dayanıklı kumaşlardan yapılmış çantalar daha uzun süre kullanabileceğiniz çantalar olacaklardır. Ancak yine çok dayanıklı olan Cordura cinsi kumaşların da diğer kumaşlara göre ağır oldukları unutulmamalıdır.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çantanızın büyüklüğü kullanma amacınıza bağlı olarak değişecektir. Unutmamanız gereken büyük çantanın her zaman daha iyi olmadığıdır. Daha büyük hacimde çanta alındığı zaman daha çok ve belki de gereksiz şeylerle çantanın sonuna kadar doldurarak ağır bir çantanın taşınmasından kaçınmak daha zor olmaktadır.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com1Türkiye38.963745 35.24332212.051348337359933 0.08707199999999915 65.876141662640066 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-64709751009127096062024-03-13T21:35:00.001+03:002024-03-13T21:35:22.396+03:00Ramazan sofrasında sağlık <a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrlUHZjeLvy_irdFR5qoKq9E9ancuxQsM_Vfr0VrRaUfketTCmQwUeOXHSHVDmoLn8wtNrD8Rk0A77DAl86yBY1S_AusofefccNRgsLJ0jm0D4J9XlEXY8Z0s81JV5LStSpRYH53NRfv4/s1600/Ramazan+Sofras%25C4%25B1nda+Sa%25C4%259Fl%25C4%25B1k.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrlUHZjeLvy_irdFR5qoKq9E9ancuxQsM_Vfr0VrRaUfketTCmQwUeOXHSHVDmoLn8wtNrD8Rk0A77DAl86yBY1S_AusofefccNRgsLJ0jm0D4J9XlEXY8Z0s81JV5LStSpRYH53NRfv4/s1600/Ramazan+Sofras%25C4%25B1nda+Sa%25C4%259Fl%25C4%25B1k.jpg" /></a><b>Oruç tutmanın sağlıklı kişiler için pek çok yararı var. Bedenimizi ve irademizi disipline sokarken ruhsal açıdan da kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayabiliyor. Ancak ani biçimde değişen beslenme alışkanlığı ve özellikle yaz aylarına denk gelen Ramazan oruçlarındaki açlık süresinin çok uzun olması metabolizmamızı biraz zorlayabilir. </b><br />
<br />
Oruç tutan sağlıklı kişilerde sık görülebilen sorunların başında kilo alımı veya kilo kaybı, hazımsızlık, kabızlık, halsizlik, baş ağrısı geldiğini söyleyen Liv Hospital Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Binnur Şimşek “Ramazan’da yeterli ve dengeli beslenmemek ve beraberinde gelen hareketsizlik sonucunda hızla kilo alma riski ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle Ramazan ayını rahat ve sağlıklı geçirebilmek için doğru ve sağlıklı beslenmek çok önemlidir” diyor…<br />
<b><br /></b>
<b>Mideye yüklenip sağlınızdan olmayın:</b> <div><br /></div><div>Gün boyu aç kalan mideye iftarda birden yüklenmek, birçok sağlık sorunu için zemin hazırlar. Özellikle de kan şekerinde ani yükselme, yüksek tansiyon atağı ve beyin kanaması gibi hastalıkların riski artar. Bu nedenle iftar yemeğine kahvaltılık yiyecekler ve çorba ile başlayıp 10–15 dakika ara verdikten sonra ana yemeğe geçilmelidir. Bu süre zarfında mide rahatlar, sindirim için gerekli hazırlıklarına başlar ve ayrıca daha az yemekle doymak mümkün olur. Ana yemek olarak etli veya etsiz sebze yemekleri, makarna veya pilav, yoğurt, salata ile devam edilebilir. Mümkün olduğunca protein içeriği yüksek, karbonhidrat ve yağ içeriği daha az olan besinler tüketilmelidir.<br />
<br />
<b>Kızartmayın, haşlayın:</b> </div><div><br /></div><div>Et, balık, tavuk ve kuru baklagillerle hazırlanmış yemekler sağlıklı ve uzun süre tokluk hissi sağlayacak besinlerdir. Börek, çörek, kızartmalar, şerbetli tatlılar ve Ramazan sofralarının vazgeçilmezi olan pideler başlıca karbonhidrat içeren besinlerdir ve kan şekerini hızla yükseltir. Ayrıca uzun süre tokluk hissi sağlamadıkları gibi çabuk acıkmaya da yol açabilir. Şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar veya mevsim meyvelerinden yapılan tatlılar tercih edilmelidir. Çok tuzlu salamura gıdaların ve şarküteri ürünlerinin tüketiminden kaçınılmalıdır. Sebzeler ve et yemekleri kızartma yerine haşlama şeklinde hazırlanmalıdır. İftar ile sahur arasında en azından 2 öğün yapmak, yavaş ve sık aralıklı beslenmiş olmayı sağlayacak ve sindirim sistemi için de ek bir yük oluşturmayacaktır. <br />
<b><br /></b>
<b>İftardan sonra hemen yatmayın: </b></div><div><br /></div><div>İftar sonrası oluşan rehavetle hemen yatmak veya birkaç saat yatıp hemen ardından sahur için kalkmak sindirim sistemi için önemli bir yük oluşturur. Hazımsızlık, kabızlık, şişkinlik gibi şikayetlere davetiye çıkarır. Zaten reflüsü olanların yakınmaları artabileceği gibi, böyle bir hastalığı olmayan bireylerde de reflü şikayetleri gelişebilir. Yemek ile yatma arasında 1.5-2 saat olması bu şikayetlerin gelişmesini önlemeye yardımcı olacaktır. Bu nedenle iftar sonrası hemen yatılmamalıdır. Şayet yapabiliyorsak, yarım saatlik bir yürüme sindirim ve kan dolaşımı sistemimiz açısından çok yararlı olacaktır. <br />
<b><br /></b>
<b>Sahur yapmayı ihmal etmeyin:</b> </div><div><br /></div><div>Sahura kalkmadan oruç tutmak veya uykuyu bölmemek için sahurda sadece su içip yatmak yapılan en büyük hatalardandır. Ayrıca sindirim fizyolojisine de uygun değildir. Sahura mutlaka kalkılmalı, midemizi hem rahat hem de tok tutacak yumurta, zeytin, az yağlı ve tuzlu peynir, yoğurt, çiğ sebzeler, komposto ve tahıllı-kepekli ekmek gibi besinler tüketilmelidir. Doygunluk hissini arttıracağı sanılarak hamur işlerinden oluşan gıdaların tüketilmesi de yanlıştır.<br />
<br />
<b>Bol bol su için: </b></div><div><br /></div><div>Günlük sıvı alımı 2.5-3 litre düzeylerinde olmalıdır. Sıvılar arasında sağlıklı ve ilk tercih edilmesi gereken su olmalıdır. Ayrıca ayran, komposto suları, açık çay, ıhlamur da bol bol tüketilebilir. Gazlı içecekler ve bol şekerli hazır meyve suları ve soda tüketimi daha çok hararet yapabileceği ve vücudun tuz yükünü arttırabileceği için önerilmiyor. <br />
<br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-69585087322178386832024-03-13T18:23:00.002+03:002024-03-13T18:23:39.598+03:00Kilo vermek için Ramazan ayını fırsat görmeyin<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsHPJiU-JvULBeDpoWbMUe4GZRJI45ZtaCJ2-Sr8XDnAoXskGGfn1eLjZhbvEcRH65ilnNvvK8aKVzSzp24nE1xd0g6J-XX3HIx7lw22181zTNFxGaLk-igrJGGrTOa91ks4itEE3qruA/s1600/Kilo+Vermek+%25C4%25B0%25C3%25A7in+Ramazan+Ay%25C4%25B1n%25C4%25B1+F%25C4%25B1rsat+G%25C3%25B6rmeyin.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgsHPJiU-JvULBeDpoWbMUe4GZRJI45ZtaCJ2-Sr8XDnAoXskGGfn1eLjZhbvEcRH65ilnNvvK8aKVzSzp24nE1xd0g6J-XX3HIx7lw22181zTNFxGaLk-igrJGGrTOa91ks4itEE3qruA/s1600/Kilo+Vermek+%25C4%25B0%25C3%25A7in+Ramazan+Ay%25C4%25B1n%25C4%25B1+F%25C4%25B1rsat+G%25C3%25B6rmeyin.jpg" /></a><b>Beslenme Danışmanı İsmet Tamer, Ramazan’da sağlıklı oruç tutmanın püf noktalarını anlattı. Tamer, “İftar ve sahurda meyve kurusu, ceviz, badem gibi kuru yemişleri fırsat buldukça tüketin, sahuru imsak saatine en yakın zamanda yapın. </b><br />
<br />
İftarla sahur arasında her saatte 2-3 bardak su için, sofralarınızdan süt ve süt ürünlerini eksik etmeyin, orucunuzu çorba ile açın ve en önemlisi kilo vermek için Ramazan ayını fırsat olarak görmeyin” uyarılarında bulundu<br />
<br />
Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Ramazan ayının artan sıcaklıkların kendini iyiden iyiye hissettirdiği yaz mevsimine denk gelmesi nedeniyle Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer oruç tutacakları uyardı, sağlıklı oruç tutmanın püf noktalarını anlattı. Ramazan ayının ve oruç tutmanın keyfine ve huzuruna ulaşmayı daha kolay bir hale getirmenin mümkün olduğunu söyleyen Doç. Dr. İsmet Tamer; “Yetişkin bir insan günde yaklaşık 3-4 litre sıvıya ihtiyaç duyar. Bunun yaklaşık %40’ı yemekler ve meyve suyu, maden suyu, çay vb. diğer içeceklerle karşılanabilir, ama geri kalan yaklaşık 1,5 ila 2,5 litre arası miktarın doğrudan su olarak karşılanması gerekir. Bu miktarı iftardan itibaren başlayarak sahura kadar uyanık olunan her saatte 2-3 bardak su içecek şekilde tamamlamak gerekir” dedi. Sağlıklı bir Ramazan geçirmek için iftar, sahur vaktinde tüketilebilecek gıdalar hakkında ilgi veren Tamer önerilerini sıraladı.<br />
<br />
<b>Ramazan’da zayıflama beklentisi, kilo alma ile sonuçlanmasın</b><div><b><br /></b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEix5c7iJ0ot3NJ5znQidcf2Z7aVC8j1uoc079QJsVhoOTbsIcHM_5KPa9pbrpUJ3TPKm0wZ7DqS432fa9Vk7fM1RU7Bak2kDXAMn1CSIOTxb6LxckViurXrRxuMCgqk0-gbeL6JxGH-gfA/s1600/Kilo+Vermek+%25C4%25B0%25C3%25A7in+Ramazan.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Kilo vermek için Ramazan ayını fırsat görmeyin" border="0" height="397" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEix5c7iJ0ot3NJ5znQidcf2Z7aVC8j1uoc079QJsVhoOTbsIcHM_5KPa9pbrpUJ3TPKm0wZ7DqS432fa9Vk7fM1RU7Bak2kDXAMn1CSIOTxb6LxckViurXrRxuMCgqk0-gbeL6JxGH-gfA/w640-h397/Kilo+Vermek+%25C4%25B0%25C3%25A7in+Ramazan.jpg" title="Kilo vermek için Ramazan ayını fırsat görmeyin" width="640" /></a></div><div><b><br /></b>
Kilo fazlalığı problemi olan birçok kişi Ramazan ayını oruç tutarak zayıflanacak bir fırsat olarak görebilir, oysa bu beklenti çoğunlukla ayın sonunda fazladan alınan birkaç kilo ile sonlanabilir. Ramazan ayını kilo vermek için fırsat olarak görenleri uyaran Doç. Dr. İsmet Tamer; “Ramazan ayı boyunca temel olarak günde iki öğün beslenildiği için gün boyu metabolizmanın ihtiyacı olan enerjiyi ve vücudun gereksinimi olan yapı taşlarını karşılayacak ölçüde yeterli protein, karbonhidrat, vitamin ve mineralleri sahurda tüketirken yanında mutlaka yeterli sıvı da alınmalıdır. Bu öneri sabah ve öğlen yenilmesi gereken her şeyin sahurda tüketilmesi gibi anlaşılmamalıdır. Böyle bir durumda bir bakıma modifiye olarak Ramazan’a uyum sağlayan metabolizma, aşırı tüketilen besinlerden alınan enerjiyi kullanamaz ve sağlıksız bir kilo alımı ortaya çıkabilir” dedi.<br />
<br />
<b>Orucunuzu hafif kahvaltı ya da çorba ile açın</b></div><div><b><br /></b>
İftarda orucu hafif bir kahvaltı ya da çorba gibi sindirimi kolay gıdalarla açmak çok sağlıklı bir seçim olduğunu dile getiren Doç. Dr. İsmet Tamer; “Uzun süren açlık sonrası hızlı şekilde çok miktarda besin tüketme alışkanlığı özellikle Ramazan’da çok yaygındır. Oysaki kahvaltı ve çorba ile orucu açtıktan sonra biraz bekleyip, bu arada özellikle günlük sıvı eksiğini su, taze sıkılmış meyve suları ya da ayran gibi sıvılarla gidermeye çalışmak daha mantıklı olur” dedi. <br />
<br />
<b>İftardan 1-2 saat sonra yürüyüş yapın</b></div><div><b><br /></b>
İftar sofrasında ana yemekte et, tavuk ya da sebze yemekleri tercih edilebilir, ancak bunların az yağlı, ızgara, haşlama ya da buharda pişirme yöntemleri ile hazırlanmasına özen gösterilmesi gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. İsmet Tamer; “Aşırı yağlı veya kızartmalar sindirimi zorlaştıracaktır. Yediklerimizi yavaş yemek, lokmaları yeterince çiğnendikten sonra yutmak ve iftardan 1-2 saat sonra yapılacak hafif bir yürüyüş, hem sindirime yardımcı olacak hem de kalp damar sağlığınız için faydalı bir aktivite oluşturacaktır. Özellikle sıcak ve uzun yaz günlerine denk gelen aylarda diyabet, kalp ve hipertansiyon hastaları ile hamile bayanların oruç tutma konusunda ısrarcı olmamaları, durumlarını mutlaka doktorları ile görüşmeleri gerekir” şeklinde konuştu.<br />
<br />
<b>Sahuru imsak saatine en yakın zamanda yapın</b></div><div><b><br /></b>
Ramazanda sahura mutlaka kalkılmalı ve mümkünse orucun başladığı imsak saatine en yakın zamanda sahur yemeği yenilmelidir diyen Tamer; “Gece erken saatte yemek yiyip yatmak ya da hiç sahur yapmamak günün ilerleyen saatlerinde kan şekerinin çok düşmesine ve sıvı eksikliğinin belirgin hale gelmesine neden olabilir. Bu durum gün içerisinde halsiz kalmanıza, konsantrasyon bozukluğuna ve dahası hayati organlarınızın çalışma düzenlerinin bozulmasına yol açar” uyarısında bulundu.<br />
<br />
<b>Oruçluyken açlık hissetmek istemiyorsanız sahurda ceviz ve badem tüketin</b></div><div><b><br /></b>
Sahurda peynir gibi süt ürünleri, yumurta, domates, salatalık gibi taze sebzeler içeren hafif ama tok tutucu bir kahvaltı yapmanın sağlıklı bir seçenek olduğunu söyleyen Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer; “Bu gıdaların arkasından çorba ve zeytinyağlı sebze yemekleri ve meyve yenebilir. Böylece hem gün boyunca gereken enerji ve vitaminler temin edilmiş olur hem de süt, süt ürünleri ve yumurta ile günlük protein ihtiyacı karşılanır. Enerji ihtiyacımızın ana kaynağı olan karbonhidrat ve tabi ki sindirim sistemimizin düzgün çalışmasına yardımcı lif ihtiyacı için de meyvenin yanı sıra tam buğday ekmeği, kepekli makarna ya da bulgur tercih edilmelidir. Ayrıca meyve kurusu ve ceviz, badem gibi kuru yemişler de fırsat buldukça tüketilmelidir. Bu gıdalar ayrıca uzun saatler boyunca tokluk hissetmemiz için de destek olurlar” dedi.<br />
<br /></div></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-7416188190215622132024-03-13T18:20:00.000+03:002024-03-13T18:20:04.988+03:00'Sahura kalkmak' mı, 'yiyip yatmak' mı?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFdj7Uek1jxI3iorLzQKx7CzotMRgsplKBLRFYVzaNi-JjE-5HDlLPaCEoI1Ds6wjqTNYYzIZytDmVtUoNTwArOCu-LSSo9F1IsPyFnZJqnASgBZ7QkuyMv-EyBqdriFLvb40njq6t3IotXQ5k9b6-uE2c8MRD3R4y98v-eGlwDglk-vQJqQtZow1c/s800/Sahura%20kalkmak.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="'Sahura kalkmak' mı, 'yiyip yatmak' mı?" border="0" data-original-height="511" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiFdj7Uek1jxI3iorLzQKx7CzotMRgsplKBLRFYVzaNi-JjE-5HDlLPaCEoI1Ds6wjqTNYYzIZytDmVtUoNTwArOCu-LSSo9F1IsPyFnZJqnASgBZ7QkuyMv-EyBqdriFLvb40njq6t3IotXQ5k9b6-uE2c8MRD3R4y98v-eGlwDglk-vQJqQtZow1c/s16000/Sahura%20kalkmak.jpg" title="'Sahura kalkmak' mı, 'yiyip yatmak' mı?" /></a></div><br /><div>Sahurun kişiyi oruca hazırlayan en önemli öğün olduğunu söyleyen <u><b>Diyetisyen Hatice Kübra Ekti</b></u>, “Hiç sahur yapmamakla gece sahur niyetine yiyip yatmak arasında açlık süresini uzatmak açısından pek bir fark yok. Bu nedenle yiyip yatmak yerine sahura kalkmak daha sağlıklı” dedi.</div><div><br /></div><div>“11 Ayın Sultanı” Ramazan ayı 23 Mart’ta başlıyor. Oruç ayı demek olan Ramazan’da oruç tutarken sorun yaşamamak adına neler yapılması ve nelere dikkat edilmesi gerektiği merak konusu oldu. Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Hastanesi’nden Diyetisyen Hatice Kübra Ekti de bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgiler verdi.</div><div><br /></div><div><b>“Sahura kalkmak” mı, “yiyip yatmak” mı?</b></div><div><br /></div><div>Ramazan ayında oruç tutarken sık yapılan hatanın sahur yapmamak olduğuna dikkat çeken Ekti, gece çeşitli sebeplerden dolayı sahura kalkmayıp belli bir saatten sonra bir şeyler yiyip yatan kişiler için şu değerlendirmelerde bulundu: “Bazı insanlar kendilerince haklı sebeplerle sahura kalkmak yerine, biraz geç saatlerde sahur niyetine yiyip yatmayı tercih ediyorlar. Ancak bu hatalı bir eylem. Zira yiyip yatmakla sahuru atlamak arasında açlık süresi açısından pek bir fark yok. Her iki durumda da açlık süremizi uzatmış oluyoruz. Bu nedenle sahura muhakkak kalkılmalı” dedi.</div><div><br /></div><div><b>“Sahur en önemli öğün”</b></div><div><br /></div><div>Ekti, sahurun insanı oruca hazırlayan en önemli öğün olduğunun altını çizdi. “Çünkü tüm gün boyunca sahurda yenen yemekler enerji olarak kullanılır” diyen Ekti, şöyle devam etti: “Sahurda tükettiğimiz besinler bizi gün boyunca tok tutmayı sağlayacak ve sıvı kaybından etkilenmemizi en aza indirecektir. Sahur atlanırsa; kan şekeri düşüklüğü, sindirim zorlukları, mide ve bağırsaklarda aşırı gaz birikimi, ani tansiyon yükselmesi, vücudun susuz kalması gibi sağlık problemleri bizi ciddi anlamda rahatsız edebilir. Çünkü yaklaşık 14-15 saat aç kalıyoruz ve tek öğün beslenen kişiler neredeyse tüm gün aç kalmış olacaklar. Bu nedenle sahurun muhakkak vaktinde ve atlanmadan yapılması gerekir.”</div><div><br /></div><div><b>“Sahur orucu nasıl geçireceğimizi gösterir”</b></div><div><br /></div><div>“Sahurda tercih ettiklerimiz, orucu nasıl geçireceğimizi gösterir” diyen Ekti, ertesi gün açlık ve susuzluk kaynaklı sorunlar çekmemek için sahurda dikkat edilmesi gerekenleri şöyle tarif etti: “Sahurda bizleri tok tutacak, susatmayacak şeyler tercih etmemiz gerekiyor. Hafif bir kahvaltı ya da çorba, zeytinyağlı sebze yemeği gibi alternatifler de tercih edilebilir. Sahurda uzun süre tokluk hissi verecek haşlanmış yumurta, yoğurt, kefir, süt, az yağlı peynir gibi proteinden zengin besinler tüketilmesi isabetli olur. Bunlara ek olarak; çiğ fındık, ceviz, badem gibi tok tutan yağlı tohumlar, zengin lif içeriğine sahip taze sebze ve meyveler tercih edilebilir. Tam buğday veya çavdar unundan yapılmış ekmekler de kan şekerini dengede tutar ve tokluk süresini uzatır.”</div><div><br /></div><div><b>“Basit şekerden uzak durun”</b></div><div><br /></div><div>Sahurda beyaz ekmek, pilav, makarna, hamur işleri ve patates gibi basit karbonhidrat tüketiminden kaçınılması gerektiğine dikkat çeken Ekti, “Zira bu besinler kan şekerinin dengesini bozar. Kan şekerini hızla yükseltip yine aynı hızla düşüren bu gibi yiyecekler ertesi gün sizi daha çok acıktıracaktır. Yine aynı şekilde pastırma, salam, sucuk ve sosis gibi işlenmiş etler ile zeytin gibi tuz oranı yüksek besinler ve şekerli içecekler susamamıza neden olacağı için bu gıdalardan kaçınmalıyız. Sahurda yağlı yiyecekler, kızartmalar, bol salçalı, baharatlı yemekler mide rahatsızlığına neden olabildiği için bu tarz gıdalar tercih edilmemelidir. Yine en sık yaşanan bir problem kabızlıktır. Bunu önlemek için düzenli lif ve sıvı alımına, harekete dikkat edilmesi şart. Takviye olarak probiyotik kullanımı fayda sağlar. Bunu hem takviye hem de besinlerle alabilirsiniz” diye konuştu. Ekti, “Ramazan’da uyku düzenimiz de çok değişir. Kaliteli ve derin uyku için yatmadan önce papatya, melisa, ıhlamur, rezene gibi sakinleştirici çaylar içebilirsiniz” ifadelerini kullandı.</div><div><br /></div><div><b>İşte dikkat edilmesi gerekenler</b></div><div><br /></div><div>Ekti, şu değerlendirmelerde bulundu: “Orucun hurma ile açılması son derece sağlıklıdır. Hurma, kan şekerini dengeye getireceği gibi, lif, potasyum, magnezyum ve B6 vitamini bakımından zengindir. İftarda tüketilecek ilk besinin ılık olmasına özen gösterilmelidir. Sindirimi zor besinlerden önce çorba ve tam tahıllı ekmek tüketilebilir. Baharatlı besinlerin tüketimi mideye rahatsızlık vereceğinden sınırlandırılmalıdır. İftar yemekleri kızartma ve yağlı pişirme teknikleri yerine haşlama, ızgara, fırın şeklinde pişirilmelidir. Hafif bir başlangıcın arından biraz ara verdikten sonra ana yemeğe başlanmalıdır. Yemeklerle beraber salata veya yoğurt tüketilmelidir. Yemek öncesi veya sonrasında yeterli su tüketimi sağlanmalıdır. Yemekten hemen sonra tatlı yerine iki saat sonra meyve tüketilebilir. Hazır işlenmiş gıda tüketiminden kaçınılmalı, olabildiğince dışarıda yenmemeli ve mümkün mertebe ev yemekleri tercih edilmelidir. Yemeklerde domates suyu, zencefil, kişniş, fesleğen, biberiye kullanılabilir. Meyve olarak da kivi, ananas, elma, çilek tüketilebilir. Yemek sonrası sindirim dostu olan ve metabolizmayı hızlandıran beyaz, yeşil ve rooibos çayları tercih edilebilir. İftardan sonra yapılacak kısa bir yürüyüş hem hazmı kolaylaştıracak hem de kabızlık çekmenize engel olacaktır.”</div><div><br /></div><div><b>Baklava yerine güllaç</b></div><div><br /></div><div>Ekti, Ramazan ile özdeşleşen güllaç ve Ramazan pidesi gibi yiyecekler için “Pideye iftar sofralarında yer verilebilir. Baklava gibi şerbetli tatlılar yerine güllaç, sütlaç gibi sütlü tatlılar haftada 1-2 kez tercih edilebilir. Yine bu tarz tatlılar hemen iftarın üzerine değil, iftardan 2 saat sonra tüketilmelidir” değerlendirmelerinde bulunurken kalp, şeker ve tansiyon gibi kronik hastalıkları bulunan kişilerin muhakkak doktorlarına danışıp oruç tutmaları gerektiğinin altını çizerek sözlerini noktaladı.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-73344009666109092852024-03-08T17:48:00.001+03:002024-03-08T17:48:41.379+03:00Baharı kucaklamak için en güzel rotalar; uçuşsun kelebekler!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuCmk9NRWZswqgh0IzCQ0zIhgzOYO5cOa1k5hPCj5fKaYVnbSUv06XEJ0tpNtH-xaCcKKRYLdOwe7a5i6KjyZLKFtFA-8F4BMQmgSxM-zefB6Ghc_4J99U7ikRCtfjXemmyRjuNyNtoOQjv0DCp3R-zajgmSM77y5JveYnY0V9gDARk3jSR4Q9q9BXJtk/s800/1709890458_kapadokya.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Baharı kucaklamak için en güzel rotalar; uçuşsun kelebekler!" border="0" data-original-height="448" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiuCmk9NRWZswqgh0IzCQ0zIhgzOYO5cOa1k5hPCj5fKaYVnbSUv06XEJ0tpNtH-xaCcKKRYLdOwe7a5i6KjyZLKFtFA-8F4BMQmgSxM-zefB6Ghc_4J99U7ikRCtfjXemmyRjuNyNtoOQjv0DCp3R-zajgmSM77y5JveYnY0V9gDARk3jSR4Q9q9BXJtk/s16000/1709890458_kapadokya.jpg" title="Baharı kucaklamak için en güzel rotalar; uçuşsun kelebekler!" /></a></div><br /><div>Sıkıldınız, yoruldunuz. Günlük koşuşturmacalar, stres; sırtınızda kim bilir hangi yükler... Hakkınızdır, bir bahar molasının tam da zamanı. Haydi pencerenizden uzatın ellerinizi. Güneşe çevirin yüzünüzü. Doğanın bu mucize renk dönüşümünü izlemek, baharı kucaklamak için harekete geçin. ‘’Peki nereye gitmeli, en iyi bahar rotaları hangisidir’’ diye soranlara öneriler Tatilsepeti’nden gelsin. </div><div><br /></div><div><b>Kapadokya’da güneşe yolculuk: </b></div><div><br /></div><div>Times Gazetesi’nin ‘’Dünyanın 25 Harika Listesi’’ne 5. Sıradan giren, UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde yer alan Kapadokya her mevsim gezilesi yerlerden kuşkusuz ama baharda bir başka güzel. 3 günlük uçaklı bir Kapadokya turu ile bu mucize dokuyu enine boyuna gezip, tüm güzelliklerini keşfedebilirsiniz. Kişi başı 7 bin liradan başlayan tur paketine uçak biletleri, yarım pansiyon konaklama ve panoramik çevre gezileri dahil. Gezip görülecek yerler arasında Hacı Bektaş Veli Müzesi, Göreme Açık Hava Müzesi, Hunat HAtun Medresesi, Devrent ve Ihlara vadileri, Peri bacaları yer alıyor. Dilerseniz sabahın erken saatlerinde balon turuna veya at safari programına katılabilirsiniz. Şarap mahzenleri, çömlek ve deri atölyeleri de programda var. </div><div><br /></div><div><b>Avrupa şehirlerinde bahar turu: </b></div><div><br /></div><div>5 günlük Express Benelüx Paris Turu ile Avrupa’nın kalbinde Baharı yaşamak mümkün. Amsterdam, Brüksel ve Paris’te unutulmaz anılar biriktirin. Kişi başı 499 Euro’dan başlayan bu tur paketine oda kahvaltı, ekonomi sınıfı uçuşlar ve panoramik şehir turları ve transferler dahil. Avrupa sevenler için bir diğer alternatif de Klasik İtalya Turları. Venedik, Milano, Floransa ve Roma’yı gezip görmek için turun kişi başı fiyatı 599 Euro. </div><div><br /></div><div><b>Dubai mi olsun Kızıldeniz mi: </b></div><div><br /></div><div>İzmir ve Antalya çıkışlı Dubai Turları’nda Palmiye Adası ve Dubai ikonlarını gezip keşfedebilirsiniz; alışveriş yerlerine yürüme mesafesi otellerde kalacağınız bu turun fiyatı 449 Euro. Antik Mısır uygarlığına meraklıysanız baştan başa Mısır’ı keşfedebileceğiniz 7 günlük turları seçebilirsiniz. Kızıldeniz’in zengin sualtı dünyasını keşfetmek, deniz, kum ve güneşin keyfini her şey dahil otellerde çıkarmak isteyenler ise sadece Kızıldeniz’i rotasına alabilir; 5 günlük bu turun kişi başı fiyatı ise 1327 dolar. </div><div><br /></div><div><b>Mezopotamya güneşini doğurun!</b></div><div><br /></div><div>Belki de hala görmediyseniz şimdidir zamanı. Daha kaç bahar beklenir ki bu kadim şehri gezip görmek, tüm zamanların en etkileyici uygarlığının izlerini sürmek için. Mezopotamya güneşinin doğuşuna tanıklık edebilir, Mardin’i 3 günlük uçaklı bir turla keşfedebilirsiniz. Deyrul Umur Manastırı, Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi, On Gözlü Köprü, Hasankeyf, Ulu Camii, Midyat, Dara AntiK kenti, Deyrul Zaferan Manastırı, Kasımiye Medresesi, Kırklar Kilisesi… Mardin sizi çağırıyor. 3 günlük bu uçaklı turun kişi başı fiyatı 7 bin lira. </div><div><br /></div><div><b>Güneşi gemiden batırın: Yunan Adaları</b></div><div><br /></div><div>Bahar geldiyse denize açılma, yola çıkma vaktidir. Gemi ile seyahati ilk kez deneyecekseniz, uzağa gitmeye gerek yok. Kuşadası’ndan hareket eden cruise gemisi ile Yunan Adaları ve Atina’yı gezip keşfedebilirsiniz. Gemi yolculuğunda size güneş ve deniz eşlik edecek. 3 gece 4 günlük cruise turunun rotasında Patmos, Santorini, Atina ve Mikonos var. Gemide tam pansiyon konaklama ve transferlerin dahil olduğu bu turun fiyatı 299 Euro’dan başlıyor. </div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-8504943872721077732024-03-07T22:34:00.000+03:002024-03-07T22:34:41.192+03:00Evde güvenliğin 5 temel püf noktası <div><b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieBBuKRUBo7n_RhYUAkZS5lvVqHe7rT91qD_D5UIYGNve0nzCxpq0Px_dH0Btt463dZB3HZfQ0h6EqNAyJuSjyHFA-jWfApBhuYJASduDY3ZHvIk9xp8WNWWqoAzAwZCVquFzQD6tJRCQ/s800/Evde+g%25C3%25BCvenli%25C4%259Fin+5+temel+p%25C3%25BCf+noktas%25C4%25B1.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Evde güvenliğin 5 temel püf noktası" border="0" data-original-height="500" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieBBuKRUBo7n_RhYUAkZS5lvVqHe7rT91qD_D5UIYGNve0nzCxpq0Px_dH0Btt463dZB3HZfQ0h6EqNAyJuSjyHFA-jWfApBhuYJASduDY3ZHvIk9xp8WNWWqoAzAwZCVquFzQD6tJRCQ/s16000/Evde+g%25C3%25BCvenli%25C4%259Fin+5+temel+p%25C3%25BCf+noktas%25C4%25B1.jpg" title="Evde güvenliğin 5 temel püf noktası" /></a></div><span style="font-size: medium;"><br /></span></b></div><div><b><span>Bahar ayının gelmesiyle birlikte taşınma ve tadilat işleri de hızlanmaya başladı. </span></b></div><div><br /></div><div>Yeni bir eve taşınmak veya oturulan evi yeniden dekore etmek hepimizi heyecanlandırıyor. Duvarın rengi, koltukların konforu, perdelerin uyumu derken liste uzayıp gidiyor… Peki, bu listede güvenlik sistemleri kaçıncı sırada? </div><div><br /></div><div>Yeni taşınacağınız ya da yenileyeceğiniz evinizde güvenlik sistemlerini yapılacaklar listenizin en başına eklemek güvenli ve konforlu bir yaşamın vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. 70 yıla yaklaşan deneyimiyle tam kapsamlı güvenlik hizmetleri sunan Kale Endüstri Holding, evinizi ve sevdiklerinizi korumak için alınması gereken 5 temel güvenlik önlemine dikkat çekiyor. </div><div><br /></div><div>Evinizde alacağınız bazı güvenlik önlemleri ile hem sevdiklerinizi koruyabilir hem de mal kayıplarınızı en aza indirebilirsiniz. Bunun için tek yapmanız gereken ise evinizin ihtiyacı olan güvenlik açıklarını tespit ederek o alanları güçlendirmek. ‘Tam Kapsam Güvenlik’ anlayışıyla; kilitten çelik kapıya, çelik kasadan pencereye ve elektronik güvenlik sistemlerine kadar tüm güvenlik çözümlerini bir arada sunan Kale Kilit Türkiye Satış Pazarlama Direktörü Semih Teker, evlerdeki güvenlik açıklarını tespit etmek için rehber niteliğindeki 5 önemli noktayı sıraladı. </div><div><br /></div><div><b>1. Taşınınca güvenlik için anahtarı değiştiriyoruz, peki ya kapı?</b></div><div><br /></div><div>Yeni bir eve taşınanların güvenlik için ilk aklına gelen önlem kapı kilidini değiştirmek oluyor. Ancak kilidin yanı sıra kapının ne kadar sağlam ve güvenli olduğunu da mutlaka hesaba katmak gerekiyor. Çelik kapı alırken model ve renk seçiminin çok ötesinde kapının sizi ne kadar koruyabileceğini sorgulamak kritik önem taşıyor. Bu noktada çelik kapı seçiminde sorulacak soruların başında kapının güvenlik seviyesi geliyor. Çelik kapılarda güvenlik seviyesi 1 ila 6 arasında değişiyor. 5. ve 6. güvenlik seviyesine sahip kapılar ise zırhlı kapı kategorisine giriyor. </div><div><br /></div><div>Kale Çelik Kapı, yüksek güvenliğe ihtiyaç duyulan mekanlarda tercih edilen zırhlı kapılar ile aynı güvenlik seviyesine sahip çelik kapıları, istediğiniz modelde tasarlayıp üretebiliyor. Böylece güvenlikten ödün vermeden hayalinizdeki kapı tasarımına sahip olmanızı sağlıyor.</div><div><br /></div><div>Güvenlik seviyesinden tam not aldıktan sonra kapınız için diğer önemli noktalardan biri de tam olarak ölçünüze göre üretilmesi. Bu size güvenlik açısından ne sağlar? Satın alacağınız standart ölçülerdeki bir kapı sizin kapı ölçünüze uymadığında ölçü farkları genellikle köpük veya mdf gibi malzemelerle doldurularak gideriliyor. Elbette bu malzemeler darbe ve zorlama anında gerdirmeye dayanıklı olmuyor ve böylece kötü niyetli kişiler kapınızı kolayca açabiliyor. Bu nedenle kapının güvenlik işlevini yerine getirebilmesi için ölçüye uygun şekilde özel olarak üretilmesi gerekiyor. Hem ölçüye hem de istenilen model ve renk seçeneğine göre butik kapılar üreten Kale Çelik Kapı, kişiye özel ürettiği bu kapılarla zevkinize göre dekore ettiğiniz evinizde güven ve huzur içinde vakit geçirebilmenize fırsat tanıyor. </div><div><br /></div><div><b>2. Alarm sistemi siz yokken de evinizdeki gözünüz olsun</b></div><div><br /></div><div>Ev alarm sistemleri, evinizde güvende olmanızı sağlamanın yanı sıra siz evde yokken de 7/24 aktif olarak çalışarak gözünüz kulağınız oluyor. Huzurlu ve güvenli bir yaşam alanına imkan tanıyan Kale Alarm; izinsiz girişler, su baskınları, yangın ve benzeri acil durumlarda alarmı aktifleştirerek gerekli müdahalelerin anında yapılabilmesini sağlıyor.</div><div><br /></div><div><b>3. Evde kasa bulundurmayı ihmal etmeyin</b></div><div><br /></div><div>Ama az ama çok, ama çok kıymetli ama manevi değeri var… Evinizde kaybetmeyi aklınıza bile getirmek istemeyeceğiniz birçok eşyanız ya da değerli evraklarınız olabilir. Bu nedenle evinizde ihtiyacınız olacak boyutta bir kasa bulundurmak değerlerinizi koruma altına alabilmeniz açısından önemli. Kale Çelik Kasa’nın ev tipi dijital kasa modelleri duvara, dolaba, zemine veya yere uygun montaj özellikleriyle istediğiniz gizlilik seviyesini sunarak istenmeyen bir olay karşısında riski minimum düzeye indirebiliyor. Ayrıca geniş renk seçeneği ile ev dekorasyonunuza kolayca uyum sağlayabiliyor. </div><div><br /></div><div><b>4. Deprem sırasında hızlı tahliye sağlayan kilit sistemi önemli</b></div><div><br /></div><div>Aktif fay hatlarının üzerinde konumlanan ülkemizde, en önemli gündem maddelerimizin başında deprem yer alıyor. Bu doğal afete karşı bireysel önlemlerin de çok önemli olduğunu her bir depremde daha da iyi anlıyoruz. Kale Kilit, mandal ve sürgü otomatik kilitleme fonksiyonlu kilitleri ile deprem sırasında hızlı tahliye imkanı sunuyor. Bu ürün, kilitli bir kapının tüm kilitlerini, yalnızca hane içerisinden ve kapı kolunu indirmek suretiyle açabilmenizi sağlıyor.</div><div><br /></div><div><b>5. Pencereleri dıştan ve içten koruma altına almak mümkün</b></div><div><br /></div><div>Daireniz giriş katı ya da giriş katına yakın bir katta yer alıyorsa ilk akla gelen önlem parmaklık taktırmak oluyor. Ancak kötü niyetli kişiler bu dış etkeni atlattıktan sonra evinize rahatça girebiliyor. Ev içinde alacağınız bazı önemler ise evinizi hem dıştan hem de içten korumanızı sağlıyor. Bunlardan biri de Kale Alarm’ın cam kırılma dedektörü. Ses ve cam kırılma esnasında çıkan akustik frekansları analiz etme teknolojisine sahip olan bu dedektör, birden fazla pencereyi de kontrol edebiliyor. Cam kırılma dedektörü, yanlış alarm engelleyici özelliğiyle gereksiz panikleri de engelliyor. </div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-28029256497275290502024-03-06T21:51:00.000+03:002024-03-06T21:51:20.079+03:00Mobbing bir insanlık suçudur <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgXYqm6X5aKWGP2Edy4qTxco6Z8p-gT8zK7EDODgYsA-k5RqNEFgOoCetVLFdcg_-i7ki3ZfhgkE3pGbsy6cDMPM-YTRsYrWtdQlCjstJT4vtivDw5lmQtePS7kZjadkdlH-tq2onrISrIrDusGs5AjxcOIIyyO6uj1N9qvPptOXB7zfnv2pPi5mRN/s800/mobbing-suctur.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Mobbing bir insanlık suçudur" border="0" data-original-height="500" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgXYqm6X5aKWGP2Edy4qTxco6Z8p-gT8zK7EDODgYsA-k5RqNEFgOoCetVLFdcg_-i7ki3ZfhgkE3pGbsy6cDMPM-YTRsYrWtdQlCjstJT4vtivDw5lmQtePS7kZjadkdlH-tq2onrISrIrDusGs5AjxcOIIyyO6uj1N9qvPptOXB7zfnv2pPi5mRN/s16000/mobbing-suctur.jpg" title="Mobbing bir insanlık suçudur" /></a></div><br /><div>Danışman, Eğitmen ve Yönetici Koçu Selmin Gök, mobbingin hukukta tanımlanmış bir insanlık suçu olduğunun altını çizerken bu sorunla mücadelede liderlik gelişim programlarının ve kurum politikalarının önemini vurguladı.</div><div><br /></div><div>Mart ayında genç bir bankacının mobbing nedeniyle intihar ettiği iddiası basında ve sosyal medyada geniş yankı uyandırırken, dikkatler bir kez daha Türkiye’deki mobbing mağdurlarıyla birlikte iş yerlerinde mobbingi önleyici faaliyet ve uygulamalara çekildi. Psikolojik şiddet, baskı, yıldırma, zorbalık, taciz, rahatsız etme ve sıkıntı anlamlarında kullanılan ve iş yerlerinde genellikle gücü elinde bulunduran kişi ya da grupların diğerlerine psikolojik yollardan sistematik ve uzun süreli uyguladığı baskıyı ifade eden “mobbing”in, hukukta tanımlanmış bir insanlık suçu olduğunu belirten Selmin Gök “Mobbinge uğrayanlar sıklıkla stres, uyum bozukluğu ve depresyon yaşıyor. Yalnızlaşıyor, özgüveni düşüyor, çıkmaz bir durumda olduğunu düşünüyor ve sonuç olarak yaşama sevincini kaybediyor. Tüm bu ruhsal çöküntü ve buhran, fiziksel hastalıklara ve ne yazıkki intihar vakalarına neden olabiliyor” ifadelerini kullandı.</div><div><br /></div><div>Yatay, dikey ve düşey mobbing olmak üzere üç türü bulunan mobbingin en yaygın olanının yöneticilerin astlara uyguladığı düşey mobbing olduğuna işaret eden Gök “Çalışana kaldıramayacağı kadar iş yükü vermek, özgüveni yok etmeye yönelik davranışlardan en yaygın görülen şekli olarak işini beğenmemek, işini ve davranışlarını sürekli eleştirmek, itibarsızlaştırmaya yönelik davranışlarda bulunmak örneğin dedikodusunu yapmak, herkesin içinde ya da tek başına olduğunda çalışanın giyimini, tarzını, seçimlerini aşağılamak, çalışanla dalga geçmek, açık ya da imalı olarak istifa etmesini istemek gibi birçok somut davranış örneği mobbing kapsamındadır” dedi. </div><div><br /></div><div><b>Türkiye’de kadınların yüzde 70’i mobbinge uğruyor</b></div><div><br /></div><div>Mobbing dava başvurularına ve mobbingin ruhsal etkileri üzerine çalışan kliniklerin istatistiklerine bakıldığında Türkiye’de mobbing mağdurlarının yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. Şiddetin cinsel, fiziksel, finansal, duygusal tüm türlerine bakıldığında benzer istatistiklere ulaşılıyor. Haklar ve yaşam koşulları anlamında fırsat eşitliğinin olmayışı, ataerkil sistem içerisinde kadının hak ettiği yerde olamaması, yasaların ve süreçlerin yetersiz veya aksak işlemesi kadına yönelik şiddetin artışını da körüklüyor. </div><div><br /></div><div>Türkiye’de kazanılan ilk mobbing davasının 2008 yılında Tülin Yıldırım’ın uzun süreli mücadelesinin sonunda olduğunu ileten Selmin Gök, mobbingin ispatının zorluğu, dava süreçlerinin uzunluğu ve yoruculuğunun mobbing mağdurlarının süreç içerisindeki direncini kırdığına işaret etti ve mobbinge maruz kalan kişilere şu önerilerde bulundu: “Sınırlarınıza sahip çıkın. İspatınızı kolaylaştırmak için mobbing günlüğü tutun. Alo 170 SGK danışma hattını arayın, şirket içindeki insanlarla konuşun, onlardan yardım isteyin. Uzun süreli ve tekrar eden şekilde şiddet içeren davranışlara maruz kalıyorsanız “Bende ne kusur var, acaba ben neyi hatalı yapıyorum” gibi düşüncelerden çıkın. Özgüveninizi ve itibarınızı başkalarının eline teslim etmeyin. Hukuki olarak haklarınızı ararken aynı şirket içerisinde çalışmaya devam etmek sizi psikolojik olarak katlanamayacağınız bir seviyeye getiriyorsa o şirketten ayrılın”. </div><div><br /></div><div><b> “Kurum kültürü” ve “liderlik gelişim programları” kritik önem taşıyor </b></div><div><br /></div><div>Çalışma hayatında hangi görevde ve unvanda olursa olsun bir kişinin diğer bir çalışanın hayatla ilişkisini zayıflatacak kadar şiddet uygulamasının asla kabul edilemeyeceğinin altını çizen Gök; şirketler için açık, şeffaf iletişimi destekleyen, çalışanların psikolojik, ruhsal ve sosyal güvenliğini sağlayan bir kültür oluşturulmasının kritik önemde olduğunu belirtti ve şu değerlendirmelerde bulundu:</div><div><br /></div><div>“Bugüne kadar her seviyeden binlerce yöneticiye liderlik eğitimleri ve koçluk veren bir kişi olarak tepe yöneticilerin günümüz liderlik anlayışının bir gereği olarak barışçıl, gelişimi destekleyen, açık ve şeffaf iletişim kurulan, çeşitliliğe alan yaratan, demokratik ve insani değerler açısından etik bir kültür inşa etmek için kritik rolde olduklarını iletmek isterim. En tepeden başlamak üzere tüm yöneticiler, bu kritik rolün sorumluluğun alarak, kurum içinde neler olduğunu sistematik olarak araştırmalı, kontrol noktaları geliştirmeli, çalışanlarla yakın temasta olmalıdır. Şirketler tüm yönetim seviyelerinin sürekli gelişimlerini liderlik eğitim programları aracılığıyla desteklemeli ve mobbingi önleyici politikalar geliştirmelidir”.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-50227105659744527162024-03-06T16:35:00.006+03:002024-03-06T16:37:44.476+03:00SuperFresh, çocukların ‘Pizza Aşkı’nı kutladı <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXPyEPOwmLz20qD-rkeBHrsb3Kk95BLcMzGmEF0PWIkXVT_FvAKyRP2XqomP7Ek6uPr6lPS3BtMfvCvuBLnc4URsb17nc_PvrQIm1YQr0sauui5FgmUIuHVxncXE0l-_F683p1kY5NPzilBwEE0zZt4RbaA0MTyDf8vLuzmUcSGu3a5FBd9kBbIT8tnVE/s800/G%C3%B6rsel%201.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="SuperFresh, çocukların ‘Pizza Aşkı’nı kutladı" border="0" data-original-height="790" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXPyEPOwmLz20qD-rkeBHrsb3Kk95BLcMzGmEF0PWIkXVT_FvAKyRP2XqomP7Ek6uPr6lPS3BtMfvCvuBLnc4URsb17nc_PvrQIm1YQr0sauui5FgmUIuHVxncXE0l-_F683p1kY5NPzilBwEE0zZt4RbaA0MTyDf8vLuzmUcSGu3a5FBd9kBbIT8tnVE/s16000/G%C3%B6rsel%201.jpg" title="SuperFresh, çocukların ‘Pizza Aşkı’nı kutladı" /></a></div><br /><div>Türkiye’yi dondurulmuş pizza ile tanıştıran sektörün lider markası SuperFresh; “Pizza Aşkı” iletişim platformuyla sahiplendiği pizza kategorisini, bu yıl KidZania’da yer alan SuperFresh Pizza Şefleri Atölyesi’ne “Çocukların Pizza Aşkı Bambaşka” mesajıyla taşıdı. Atölyede kendi pizzalarını hazırlayan çocuklar, hayal güçlerinden yola çıkarak pizza aşkını resimlerine yansıttı. </div><div><br /></div><div>Dondurulmuş gıda sektörünün Türkiye’de kurucu ve lider markası SuperFresh, uzun yıllardır ilgiyle takip edilen “Pizza Aşkı" platformunu çocuklarla buluşturdu. </div><div><br /></div><div>“Pizza Aşkı” iletişim platformuyla sahiplendiği ve açık ara lider olduğu pizza kategorisini “Çocukların Pizza Aşkı Bambaşka” mesajıyla KidZania’daki SuperFresh Pizza Şefleri Atölyesi’ne taşıyan SuperFresh, burada düzenlediği etkinliklerle hem gelecek nesilleri sürdürülebilir üretim konusunda bilinçlendirmeyi hem de çocukların kişisel gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyor. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-TYi8dcBoYPjpifceOhUSNZPwr7CqL7sOzQKmd8IM6uQJd298QpDLCTSoqRgAU3lBfsRayu-_W0hYSpgLA1ELfuwEqcnTx9-E1lS2cJ9ntGG6fquZ5J3d1m5xXFZzQw6wa4nzBU7LnqtS7YWNl31hhVco7jlsPzA_lXJGxL4KphXZirdfHfbH7G0oAm8/s1067/G%C3%B6rsel%202.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="SuperFresh, çocukların ‘Pizza Aşkı’nı kutladı" border="0" data-original-height="1067" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-TYi8dcBoYPjpifceOhUSNZPwr7CqL7sOzQKmd8IM6uQJd298QpDLCTSoqRgAU3lBfsRayu-_W0hYSpgLA1ELfuwEqcnTx9-E1lS2cJ9ntGG6fquZ5J3d1m5xXFZzQw6wa4nzBU7LnqtS7YWNl31hhVco7jlsPzA_lXJGxL4KphXZirdfHfbH7G0oAm8/s16000/G%C3%B6rsel%202.jpg" title="SuperFresh, çocukların ‘Pizza Aşkı’nı kutladı" /></a></div><br /><div>Sömestr döneminden itibaren başlayan bu keyifli etkinliklerde, SuperFresh Pizza Şefleri Atölyesi’ne katılan çocuklar hem kendi elleriyle pizza yaptılar hem de pizzaya aşklarını çizim atölyesinde resmetme fırsatı buldular. Atölyede gönüllerince zaman geçiren çocuklar, SuperFresh’in sürdürülebilir üretim yolculuğu ve pizza üretim süreci hakkında da ayrıntılı bilgi edindi. Türkiye’nin en çok haneye giren pizza markası SuperFresh, atölye çalışmaları aracılığıyla çocukların iletişim, analitik düşünme, motor becerilerinin gelişimine destek olurken, aynı zamanda geleceğin pizza şeflerine gerçek bir deneyim ortamı yaşatmaya devam ediyor. </div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-26032308012542638302024-03-05T22:31:00.007+03:002024-03-05T22:32:05.345+03:00Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil! <div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjY8shX6TTqu8qgfv2ma6GGimirgOHvphxuQBIWJ4BfBlYZJCvw-nGTW1EYCWIaqsAw5gljLoVTjE6_m_xYJCnuB6yaIQjwVRC8QyCakRtHhAn88-JOQQ1p7o6VM33zxn2xnZAfzppvnCpM9T47RaxSsnE1OGP5d0OoLQKguFcv1PTi4lW0_mmSyl7vSag/s800/Sadece%20kimlik%20kart%C4%B1yla%20yurt%20d%C4%B1%C5%9F%C4%B1%20tatili%20hayal%20de%C4%9Fil!.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjY8shX6TTqu8qgfv2ma6GGimirgOHvphxuQBIWJ4BfBlYZJCvw-nGTW1EYCWIaqsAw5gljLoVTjE6_m_xYJCnuB6yaIQjwVRC8QyCakRtHhAn88-JOQQ1p7o6VM33zxn2xnZAfzppvnCpM9T47RaxSsnE1OGP5d0OoLQKguFcv1PTi4lW0_mmSyl7vSag/s16000/Sadece%20kimlik%20kart%C4%B1yla%20yurt%20d%C4%B1%C5%9F%C4%B1%20tatili%20hayal%20de%C4%9Fil!.jpg" title="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" /></a></div><br /><div>Türkiye’nin Lider Seyahat Pazaryeri Enuygun.com, yurt dışında sonbahar-kış tatili yapmak isteyenler için pasaport ve vize gerekliliği olmadan, sadece çipli kimlik kartı ile gidilebilecek yurt dışı rotalarını derledi. Üstelik bu rotalarda Euro olmadan da seyahat etmek mümkün.</div><div><br /></div><div>Türkiye’nin Lider Seyahat Pazaryeri Enuygun.com, yıl bitmeden yurt dışı seyahati yapmak isteyenler için Türkiye Cumhuriyeti çipli kimlik kartı ile giriş yapılan ülkeleri derledi. Vize ve pasaport gerekliliği olmadan, bir anda karar verseniz bile engele takılmadan kolayca ziyaret edebileceğiniz ülkeler arasında Gürcistan, Moldova, Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bulunuyor. Ayrıca bu ülkeler ekonomik bir yurt dışı tatilinin de kapılarını aralıyor. </div><div><br /></div><div>Euro haricinde kendi para birimleriyle de gezebileceğiniz pasaportsuz ülkeleri şöyle sıralanıyor:</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi40RFpgshlMDmZsHt4kpVxg8WhFA-kiQApWnjp3g6L9P1_InaRho9sl9HND7rbdBL2awgPBmDvf5miqPsXN4twugzEwdvThHxcVlnRfwaZGGnY5KYAi5dk4O-yKe_sL73uJCc4uJWerJ5hFTlLaLCBW6nRdwKg2hSbESqB69-uXmB4DwXOLK7X87y8TY8/s800/G__rcistan.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" border="0" data-original-height="481" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi40RFpgshlMDmZsHt4kpVxg8WhFA-kiQApWnjp3g6L9P1_InaRho9sl9HND7rbdBL2awgPBmDvf5miqPsXN4twugzEwdvThHxcVlnRfwaZGGnY5KYAi5dk4O-yKe_sL73uJCc4uJWerJ5hFTlLaLCBW6nRdwKg2hSbESqB69-uXmB4DwXOLK7X87y8TY8/s16000/G__rcistan.jpg" title="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" /></a></div><br /><div><br /></div><h3>Gürcistan</h3><div>Gürcistan hem kara yolu hem de hava yolu ile ziyaret edilebilen, doğası kadar mimarisiyle de dikkat çeken bir ülke. İstanbul’dan uçakla bir saat içinde Karadeniz kıyısındaki Batum’da ya da başkent Tiflis’te olabilirsiniz. Ülkeye otobüs seçeneğini değerlendirerek ve manzaranın keyfini çıkararak yolculuk yapmak da mümkün. </div><div><br /></div><div>Seyahatiniz için Batum’u tercih ederseniz şehirde gezilecek pek çok nokta var. Batum gezilecek yerler listenizde iki aşığın hikayesini anlatan modern Ali ve Nino heykelleri, sahil hattındaki 7 kilometrelik Batum Bulvarı, panoramik dönme dolap, yeşilin tonlarıyla büyüleyen Batum Botanik Bahçesi yer almalı. Yılbaşından önce yurt dışı seyahatine çıkmak isteyenler için Batum uçak bileti fiyatları 1.790 TL’den başlıyor.</div><div><br /></div><div>Eğer başkent Tiflis’i tercih edecekseniz de mutlaka görmeniz gereken yerler arasında Eski Tiflis ve 4. yüzyıla tarihlenen kalesiyle meşhur Kala bölgesi var. Sameba Katedrali, Rike Park, Özgürlük Meydanı ve Barış Köprüsü de Enuygun.com’un Tiflis’e dair diğer önerileri. </div><div><br /></div><div>Sadece kimlik kartıyla gidilebilecek yurt dışı rotalarından Gürcistan’ı seçenler ülkedeyken haçapuri ile Gürcü mantısı hinkaliyi mutlaka tatmalı. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiB_lHmjzDOmuPF4aC52Tf5R8zXD66i818ON8nMGBMd_FsG6DXDrktLUIt5NOJIY_UdnZh44Nj1WfI4a4dU2ueihFUp9ivQKOvZWlFX0hD-YnY6zkmkvO-BCSzBXlrnCkvNS8xuXuwfuWoRleVNt7SFqT2viFqKrpI4huQ4BZJTYpFDcQu-Vp7ZyXowhyphenhyphens/s800/Moldova.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiB_lHmjzDOmuPF4aC52Tf5R8zXD66i818ON8nMGBMd_FsG6DXDrktLUIt5NOJIY_UdnZh44Nj1WfI4a4dU2ueihFUp9ivQKOvZWlFX0hD-YnY6zkmkvO-BCSzBXlrnCkvNS8xuXuwfuWoRleVNt7SFqT2viFqKrpI4huQ4BZJTYpFDcQu-Vp7ZyXowhyphenhyphens/s16000/Moldova.jpg" title="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" /></a></div><br /><div><br /></div><h3>Moldova</h3><div>Çipli kimlik kartıyla 90 güne kadar kalınabilecek Moldova’nın en popüler şehri Kişinev. Direkt uçuşlarla gidilebilecek Kişinev’de gezilecek yerlerin başında Moldova Ulusal Tarih Müzesi geliyor. 14. yüzyılda yaşamış Moldova Prensi Stephen The Great anısına yapılan heykelle bütünleşen Great Central Park, iki meydanı birleştiren uzun bulvar Stefan Cel Mare Bulvarı, Zafer Takı, Katedral Parkı ve Nativity Katedrali ise keşfetmeniz gereken diğer yerler. </div><div><br /></div><div>Moldova’ya seyahat ederseniz tatmanız gereken lezzetler arasındaysa polenta, lezzetli tavuk yemeği racitura ve erişte çorbası zama bulunuyor. Cazibe noktaları, lezzetli yemekler ve farklı bir kültürün izleriyle dolu bir yolculuk için Moldova’ya uçak biletleri yılbaşına dek dönem için 2.130 TL’den başlıyor. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGhyphenhyphenbVkC01l9UYQu2ia_YQT_0sDxxDUWZuQtBj6puvhvS-O_I5JRidsXkdy09buGAj_3StqThcoN-w6khnnAqOOgae3ce6xJIW9z6-z6W_sKmhwR8cMPkuiIG9hdHLxpVTLhBhdmo4Ntt5EGjsUzPyt5NzlV8rE31xiNpSeYLsj5z2U4PKS5f9edsJXhI/s800/Azerbaycan.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" border="0" data-original-height="521" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiGhyphenhyphenbVkC01l9UYQu2ia_YQT_0sDxxDUWZuQtBj6puvhvS-O_I5JRidsXkdy09buGAj_3StqThcoN-w6khnnAqOOgae3ce6xJIW9z6-z6W_sKmhwR8cMPkuiIG9hdHLxpVTLhBhdmo4Ntt5EGjsUzPyt5NzlV8rE31xiNpSeYLsj5z2U4PKS5f9edsJXhI/s16000/Azerbaycan.jpg" title="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" /></a></div><br /><div><br /></div><h3>Azerbaycan</h3><div>Çipli T.C. kimlik kartı ile ziyaret edilebilen ülkelerden Azerbaycan’da vizesiz 90 güne kadar kalınabiliyor. Azerbaycan’ın en çok ziyaret edilen şehirleri Bakü ve Gence, ülke mutfağının lezzetli yemeklerinin sunulduğu restoranlarıyla, keyif veren parkları ve meydanlarıyla, müze, tiyatro salonu ve konser alanlarıyla sıkılmadan günlerce kalınabilecek yerler. Başkent Bakü’nün eski yerleşimi ‘İçeri Şehir’ UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Burada Şirvanşahlar Sarayı, Multan Kervansarayı ve Muhammad Camii gibi cazibe merkezlerini ziyaret edebilirsiniz. Öte yandan Hazar Denizi boyunca modern gökdelenlerin oluşturduğu silueti seyre dalabilirsiniz. Pek çok hava limanından direkt uçuşlarla Bakü’ye ulaşılabiliyor. Bakü uçak bileti alarak keyifli bir tatil için ilk adımı atabilirsiniz. Yılbaşına dek olan dönem için Bakü uçak bileti fiyatları 2.950 TL’den başlıyor.</div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6jj5AVIx0sX-EzJjyi9ILXjLGw2xa6Yfv1iGUcT5PSCwAhgb_t93CM4g0eLzG7boWtPx4vz7mRC2AHaCWNpJficLyVmuR5NKl6d54q4qTNzzkqoXxlkbLN5eh4zbQr48gXvHhlnsc_MJpicJDExfiGJC9K5Ubfoa_OA0HNCXb1r5FtT5rxvojpsc2yno/s800/Kibris.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" border="0" data-original-height="450" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6jj5AVIx0sX-EzJjyi9ILXjLGw2xa6Yfv1iGUcT5PSCwAhgb_t93CM4g0eLzG7boWtPx4vz7mRC2AHaCWNpJficLyVmuR5NKl6d54q4qTNzzkqoXxlkbLN5eh4zbQr48gXvHhlnsc_MJpicJDExfiGJC9K5Ubfoa_OA0HNCXb1r5FtT5rxvojpsc2yno/s16000/Kibris.jpg" title="Sadece kimlik kartıyla yurt dışı tatili hayal değil!" /></a></div><br /><div><br /></div><h3>Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti</h3><div>Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının 30 güne kadar ziyaretlerinde çipli kimlik kartlarıyla giriş yapabildiği Kuzey Kıbrıs, yıl bitmeden keyif dolu bir tatil yapabilmek için ideal bir rota. Turizm ülkesi Kuzey Kıbrıs, sosyal hayatı, tarihi, kültürü ve yemekleriyle ziyaretçilerinin beğenisini kazanıyor. Hafta sonu tatillerinde olduğu kadar uzun süreli tatiller için de eşsiz bir rota olan Kıbrıs’ta tarihi bölge Bellapais’in yanı sıra Girne Kalesi ve Selimiye Camii görülebilir. Ülkedeki bir diğer popüler şehir Gazimağusa’da ise Karpaz Yarımadası’nın ucuna yolculuk yapabilir, Dipkarpaz’da günbatımının güzelliğine tanık olabilirsiniz. Türkiye’nin her yerinden direkt ya da aktarmalı uçuşlarla ortalama 1,5-2 saatte ulaşılabilen Kuzey Kıbrıs için biletinizi hemen alabilirsiniz. Yıl bitmeden Kıbrıs’a gitmek isterseniz uçak bileti fiyatları 900 TL’den başlıyor. </div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-80445376176209703212024-03-04T21:51:00.003+03:002024-03-04T21:51:18.158+03:00Besinlerin ruh haline etkilerini biliyor musunuz?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDsjEnjK-ZYxwNUEldsLzp_CFqt2KT9xeJSrt2knnKAY_kaNgDa-iyTQnIoxANPcLe2BwNBVqPkcXAik86UirHZ-xW2mhg41i5p4YyIOLNCvcBh4LYjYzMCLjydN_alIw0EtQEC3DoaYKqlcYusKyAF9qy2LQMf2axil3RebSLdcOcE42P1gr7VpERzdY/s800/unutkanlik-min.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Besinlerin ruh haline etkilerini biliyor musunuz?" border="0" data-original-height="535" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDsjEnjK-ZYxwNUEldsLzp_CFqt2KT9xeJSrt2knnKAY_kaNgDa-iyTQnIoxANPcLe2BwNBVqPkcXAik86UirHZ-xW2mhg41i5p4YyIOLNCvcBh4LYjYzMCLjydN_alIw0EtQEC3DoaYKqlcYusKyAF9qy2LQMf2axil3RebSLdcOcE42P1gr7VpERzdY/s16000/unutkanlik-min.jpg" title="Besinlerin ruh haline etkilerini biliyor musunuz?" /></a></div><div><b>Mevsim geçişlerinde yaşanan duygusal dalgalanmalar, zaman zaman hayatı zorlaştırabiliyor. </b></div><div><br /></div><div>Araştırmalara göre, günlük yaşamdaki besin tercihleri de ruh sağlığı üzerinde etkili oluyor. Neyse ki, bazı meyve ve sebzeler ile balık, kuruyemiş ve çikolata gibi gıdalar, ruhsal ve mental sağlığı pozitif etkiliyor. Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Kübra Sert, ilkbahara adım attığımız bugünlerde modumuzu yükselten besinleri anlattı.</div><div><br /></div><div>Araştırmalara göre, tükettiğimiz besinler yalnızca bedensel sağlığı değil ruhsal sağlımızı da etkiliyor. İlkbahar ve yaz aylarında yetişen meyve ve sebzelerle birlikte balık, kuruyemiş ve çikolata gibi bazı gıdalar, ruh sağlığına iyi geliyor. Medicana Ataşehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Kübra Sert, ruh haline iyi gelen besinlerle ilgili önerilerde bulundu. “Tükettiğimiz besinlerin beden sağlığımıza olduğu kadar ruh sağlığımıza etkileri de çok önemli” diyen Sert; doğru besin tercihleriyle depresyon, anksiyete gibi duygu durum bozukluklarının etkilerini azaltmanın mümkün olduğunu söylüyor. </div><div><br /></div><div>Doğru beslenme tarzı ile beyin fonksiyonlarının etkili çalışmasına katkıda bulunulduğunun altını çizen Dyt. Kübra Sert, şöyle devam ediyor: “Belirli gıdalar, sinirler arası iletişimi sağlayan nörotransmitterlerin öncüleri olduğundan, beynin kimyasal bileşimini ve beyin fonksiyonlarını etkiler. Tüketilen besinlerin çeşitliliğine göre mental sağlık ve ruh hali etkilenebilir.” </div><div><br /></div><div>Dyt. Kübra Sert, ruh sağlığı üzerinde olumlu etkileri olan besinleri ise şöyle sıralıyor:</div><div><br /></div><div><b>KAKAO: </b>Endorfin salgılanmasına destek olan kakao kişinin kendini mutlu hissetmesini sağlar. Yeterli porsiyonlarda çikolata tüketimi hem lezzetiyle hem kokusuyla mideyi ve beyni besler. Güçlü bir antioksidan içeriğine sahip çikolatanın yapılan bazı çalışmaların sonucunda kalp hastalıkları üzerindeki olumlu etkileri gözlemlendi.</div><div><b>BALIK:</b> Deniz ürünleri tüketimi vücuttaki serotonin miktarını artırarak, ruh hali üzerinde olumlu etkiler gösteriyor. Bunun yanında artan omega-3 alımıyla beraber uyku ve iştah kontrolünün sağlamsına fayda gösterir.</div><div><b>MEYVE-SEBZELER: </b>Antioksidan içeriği yüksek olan besinlerdir. Vücuttaki inflamasyon seviyelerini düşürücü etki gösterir. Özellikle muz tüketimi, yüksek potasyum içeriğinden kaynaklı sinir sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. İlkbahar ve yaz döneminde bollaşıp çeşitlenen meyve ve sebzeleri tüketmenin depresyon ve duygu durum bozuklukları üzerinde olumlu etkileri bulunuyor.</div><div><b>KURUYEMİŞLER: </b>Yağlı tohumlar olarak da bildiğimiz kuruyemişler E vitamini deposudur. Serotonin üretiminden sorumlu triptofandan zengin besin öğeleridir. Triptofan içeriklerinin yüksek olması sebebiyle doğrudan ruh halimiz üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Özellikle; badem, kaju, ceviz, ay çekirdeği triptofanın en iyi kaynaklarından. Badem, çinko ve selenyum içeriğinin zengin olmasından kaynaklı depresyon üzerinde olumlu etkiler gösteriyor. Kuruyemişler bitkisel protein, sağlıklı yağlar ve lif bakımından zengin besinlerdir. Günlük beslenmede mutlaka yeterli miktarda yer verilmesi gerekiyor.</div><div><b>FERMENTE GIDALAR:</b> Sindirim sistemiyle bağlantılı olarak, fermente gıdaların tüketimi zihinsel sağlığı olumlu yönde etkiliyor. Vücuttaki serotoninin yüzde 90’ı bağırsaklarda üretiliyor. Bağırsak sağlığı, iyi bir ruh haline sahip olmak için önem taşıyor. Yoğurt, kefir, kombu çayı, turşu gibi fermente gıdalar, bağırsak sağlığını olumlu yönde etkileyerek ruh halini düzenlemeye katkı sağlıyor.</div><div><b>SU:</b> Yeterli su tüketimi, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışabilmesi için oldukça önemli. Günlük olarak; “Kilo x 30” kuralı ile günlük tüketmeniz gereken su miktarını bulabilirsiniz. Duygu durum bozuklukları ve günlük motivasyon içinde yeterli miktarda su tüketimi olmazsa olmazdır. Yapılan bazı çalışmalarda; yüzde 5’lik su kaybının bile dikkat bozukluklarına neden olarak ruh halini olumsuz etkilediği gözlemlendi. Bu nedenle yeterli su tüketimi mutlu hissetmeyi sağlıyor.</div><div><br /></div><div><b>“Tek çare, karbonhidratlı ve şekerli gıdalar değil”</b></div><div><br /></div><div>Modumuz düşük olduğunda yüksek karbonhidrat içeren gıdalara yöneldiğimizi belirten Sert, bunun nedenini ise şöyle açıklıyor:</div><div><br /></div><div>“Duygu durumu, yemek seçimlerini doğrudan etkiliyor. Bireyler genellikle stres altındayken kendilerini rahatlatacak yiyeceklere eğilim gösterir. Bu besinler genellikle çikolata, pasta vb. gibi yüksek karbonhidrat, yağ ve şeker içeren ürünler olur. Bunun sebebi; bu besinleri tükettikten sonra beyinde bulunan ödül merkezinin uyarılmasıyla stres seviyesinin azalmasıdır. Karbonhidrat içeriği yüksek olan besinler endorfin ve serotonin seviyelerinin yükselmesine neden olur. Bunun sonucunda stres seviyesi azalır ve kişide rahatlama gözlemlenir. Günlük beslenmede sürekli yüksek enerji içeren besinlere maruz kalmak, ilerleyen dönemlerde birçok kronik ve mental bozukluklara neden olabilir. Obezite, diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar, depresyon, anksiyete gibi hastalıkların oluşmasında beslenme büyük bir rol oynar. Günlük beslenme rutininize triptofan açısından zengin besinleri eklemek duygu durum bozuklukları yaşamanızın önüne geçebilir (Muz, ananas, erik, badem, süt, deniz ürünleri, yumurta vb.). Bu besinler serotonin sentezini direkt etkileyerek duygu durum bozukluğunun önüne geçebilir. Düzenli ve dengeli bir beslenme rutini oluşturarak, meyve sebze tüketiminizi artırarak, yüksek karbonhidrat tüketiminden uzaklaşarak ve en önemlisi su tüketiminizi ihmal etmeden oluşturulmuş bir rutin, duygu durum bozuklukları yaşamanızın önüne geçmede yardımcı olabiliyor.”</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-80901282125318442024-03-03T15:44:00.000+03:002024-03-03T15:44:42.965+03:00Eşi kıskanç olanın yapması gerekenler<div class="separator" style="clear: both; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px; text-align: left;"><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhMKggT7XZ2NO83vxMKcrDenzpmPXxFfNqlugl8t-pb8hDDNursbVWFbkLZtNMA7LEMfmMVyMVtbOownly-HQqO3SShULZuHkMOxva_n9N4hIagYMAShQVP-AR0-THArsiPWHqLt1SBsYHWGwZn0WRHz40A_-akc7knPONR_G1jymOYoK2KNGjUqOKB=s800" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Eşi kıskanç olanın yapması gerekenler" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEhMKggT7XZ2NO83vxMKcrDenzpmPXxFfNqlugl8t-pb8hDDNursbVWFbkLZtNMA7LEMfmMVyMVtbOownly-HQqO3SShULZuHkMOxva_n9N4hIagYMAShQVP-AR0-THArsiPWHqLt1SBsYHWGwZn0WRHz40A_-akc7knPONR_G1jymOYoK2KNGjUqOKB=s16000" title="Eşi kıskanç olanın yapması gerekenler" /></a></div><b><span class="Apple-style-span" style="font-family: inherit;">Kıskançlığın ölçüsü kaçtığında etkileri ağırlaşır. İşte kendisi veya eşi kıskanç olanların yapması gerekenler…</span></b></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"> </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Genç-yaşlı, kadın-erkek herkes hayatında en az bir kere kıskanır. Aşık olunan kişinin başkasına ilgi göstermesi, şüpheli davranışlar, aldatma... Kıskançlık hem kıskananın, hem de kıskanılanın hayatını zehir edebilir. BBC, herkese tanıdık olan bu duyguyu araştırmış. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Ara sıra yapılan kıskançlık, bir ilişkinin canlı kalmasını sağlayabilir. Ancak, rahatsız edici ve mantık dışı boyutlara ulaştığında, çok zarar verici olabilir. Kıskançlığın etkilerini hafifletmek için yapılabilecekler var. İlişki psikoterapisti Paula Hall, kıskançlığın etkilerini azaltmanın sabır ve çaba gerektirdiğini söylüyor.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Herkesin kıskanma nedenleri ve hissettikleri farklı. Psikolog Ayala Malach'a göre kıskançlık, 'varolan bir aşka, ilişkiye veya onun kalitesine yönelik tehdide bir tepki'… </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Gıpta ve hasetten farklı olarak hep üç kişi ve kaybetme korkusu vardır. Kıskanan insan birçok duyguyu aynı anda yaşar, aklından bin türlü düşünce geçer, bir sürü farklı davranış biçimleri sergiler.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><b>*Duygular: </b>Acı, kızgınlık, kin, üzüntü, haset, keder, aşağılanma.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><b><span style="font-family: inherit;"><br /></span></b></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><b>*Düşünceler: </b>İçerleme, suçlama, kendini rakiple kıyaslama, imajın sarsılmasından korkma, kendine acıma.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><b>*Davranışlar: </b>Kendini bitkin hissetmek, titremek ve terlemek, sürekli soru sormak ve karşındakinden sürekli güvence istemek, saldırgan davranışlar, hatta şiddet.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><h3 style="margin: 0px; text-align: left;"><b><span style="font-family: inherit;">Öldürür de, diriltir de</span></b></h3><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Kıskançlık dozunda olduğu sürece, var olan bir ilişkinin korunmasını bile sağlayabilir. Kişilere, sevgililerinin, eşlerinin çantada keklik olmadığını hatırlatır. Karşındakine emek vermeye, onun kendisini değerli hissetmesi için çaba göstermeye yöneltir. Üstelik duyguları güçlendirir, aşkın ateşlenmesini sağlar ve sevişmeleri daha ihtiraslı kılar. Ama bir de aşkın dozunda olmadığı durumlar var... </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Bazen kıskançlıkta ölçü kaçar. Örneğin eşi eski bir arkadaşıyla dans ettiği için bir erkek kavga çıkarabilir veya kadın eşinin yeni patronu güzel bir kadın olduğu için çileden çıkar. İşte bu tarz kıskançlıklar gerginlik yaratır. Karşıdaki, kıskançlığa mahal vermemek için sürekli temkinli davranmak, tetikte olmak zorunda hisseder. Durumun farkında olan kıskanç taraf ise kendini suçlama ve haklı çıkarma arasında gidip gelir.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><h3 style="margin: 0px; text-align: left;"><b><span style="font-family: inherit;">Nasıl başa çıkılır?</span></b></h3><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çiftlere bazen hayatı zehir eden, ayrılmalarına bile yol açan kıskançlık duygusuyla başa çıkmak aslında hiç de kolay sayılmaz. Uzun zaman ve emek isteyen bir mücadele olabilir. Eğer, kıskançlığınızın çocukluğunuzda yaşadıklarınızdan kaynaklandığını düşünüyorsanız, bir psikolağa başvurmanızda yarar var. </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Çocukluğunuzla ilgili bağlantı kuramıyorsanız o zaman şu noktaları gözden geçirmeniz faydalı olabilir… Kıskançlığınızın gerçekçi olup olmadığını gözden geçirin. Onu neden kıskandığınızı düşünün. Gerçekten ilişkinize yönelik bir tehdit söz konusu mu? Sizin tavırlarınız ilişkinizi kötüleşmesine neden mi? </span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">Kendi kendinizi telkin edin. Kıskançlık belirtileri hissettiğinizde partnerinizin sizi sevdiğini, size bağlı olduğunu ve size saygı duyduğunu hatırlayın. Sevilmeye layık, hoş bir insan olduğunuzu ve ters giden bir şeylerin olmadığını söyleyin kendi kendinize.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><h2 style="margin: 0px; text-align: left;"><b><span style="font-family: inherit;">Eşiniz size göz açtırmıyorsa...</span></b></h2><div><b><span style="font-family: inherit;"><br /></span></b></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">*Olaya farklı bir açıdan yaklaşın. Kıskançlığın aşkın belirtisi olduğunu anımsayın. Hemen savunmaya geçmektense, onu anlamaya çalışın.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">*Kendi davranışlarınızı gözden geçirin. Belirli davranışlarınızın partnerinizin sizi kıskanmasına neden olduğunu biliyorsanız, bu davranışlarınızı değiştirmeye çalışın.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">*Verdiğiniz sözleri tutun, yapamayacağınız sözler vermeyin.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">*Onun güvenini geliştirin. Ona, onu ne kadar sevdiğinizi söylemek için her fırsatı değerlendirin. Onu neden sevdiğinizi anlatın. İltifat edin, gelecek hayallerinizi paylaşın.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;">*Bu konuyu konuşmayı deneyin. Yine sonuç alamıyorsanız birlikte bir uzman psikoloğa danışabilirsiniz.</span></div><div style="margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 0px; margin: 0px;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-71310941111912733062024-03-03T15:36:00.003+03:002024-03-03T15:36:58.626+03:00En Ucuz Vds Satın Al<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbn7GqKzMmOHPqMhseWen4CpbzFh577fcgkV-Izq_zVKf9-XMURajzJ9s90Ns6Re-vbJML9EZSTTNu4sORRaLDqtBmWyoelqB493LLlRqG27jIvTkIHISGRO_H-pciVXoBiH-W2F2MgrxtYtlUOHVrusjVisutXOvtNacLW9U6YbY9ID4vw_dQELUnqVw/s800/img-23.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="En Ucuz Vds Satın Al" border="0" data-original-height="643" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbn7GqKzMmOHPqMhseWen4CpbzFh577fcgkV-Izq_zVKf9-XMURajzJ9s90Ns6Re-vbJML9EZSTTNu4sORRaLDqtBmWyoelqB493LLlRqG27jIvTkIHISGRO_H-pciVXoBiH-W2F2MgrxtYtlUOHVrusjVisutXOvtNacLW9U6YbY9ID4vw_dQELUnqVw/s16000/img-23.png" title="En Ucuz Vds Satın Al" /></a></div><br /><div>Vds satın al hizmetleri veren firmamız son teknolojide ürünler sunmaktadır. Yüksek performans gösteren VDS çoklu işlemciye sahip bir şekilde çalışmaktadır. Firmamız <b><a href="https://yamanhosting.com/services/vds-kirala/" target="_blank">vds satın al</a></b> hizmetleri ile tam yönetebilir otomasyon sağlayacak ürünler hazırlamaktadır.</div><div> </div><div> Güvenlik altyapısı güçlü olan bu ekipmanlar sitemiz içerisinde vds satın al kategorileri üzerinden satışa çıkmaktadır. Uzun süreli kullanım ve yüksek işlem gücü seçenekleri ile günlük trafiğe uyum sağlamaktadır. Farklı performanslar gösteren sunusu hizmetleri de sitemiz içerisinde farklı kategorilerde yer almaktadır.</div><div> </div><div><b> VDS Kiralama Hizmetleri</b></div><div> </div><div> vds kirala hizmetleri beklentileri en iyi şekilde karşılamaktadır. Yüksek performansın adresi olan firmamız 7/24 teknik destek çalışmaları sunmaktadır. Aynı zamanda müşterilerin isteklerini karşılayacak düzeyde vdsler hazırlanmaktadır. <b><a href="https://yamanhosting.com/services/vds-kirala/" target="_blank">vds kirala</a></b> hizmetleri son zamanların en popüler ayrıcalıklarını bir araya getirmektedir.</div><div> </div><div> Üstelik bu hizmetler kapsamında çoklu çekirdek yönetimine sahip olmak mümkün hale gelmektedir. ssd vds işlemcileri ile hayaller gerçekleşmektedir. Hızlı çalışma düzeni ve güçlü trafik akışı sunması da bu alanda tercih edilme nedenleri arasına girmektedir.</div><div> </div><div><b> SSD VDS Yüksek Çalışma Performansı</b></div><div> </div><div> <b><a href="https://yamanhosting.com/services/vds-kirala/" target="_blank">ssd vds</a></b> yüksek çalışma gösteren ve ihtiyaçlara uygun ekipmanlar arasında yer almaktadır. Bu sistemlerin otomasyon altyapısı çok yüksek şekilde ayarlanmaktadır. 7/24 otomatik kurulum hizmetleri de firmamız tarafından verilmektedir. Uygun fiyat garantisi ile satın alma ya da kiralama işlemi yapmak mümkün hale gelmektedir.</div><div> </div><div> İşletim sistemleri ve yazılımlar konusunda profesyonel çözümler getirmektedir. Aynı zamanda yüklenmiş tüm yazılımlara uyum sağlamaktadır. Kurulumu kolay olan bu sistemler ile sınırsız format hakkına sahip olmak da mümkün hale gelmektedir.</div><div> </div><div><b> Tam Yönetim Sağlayan Çoklu İşlemci Çekirdeğe Sahip VDS</b></div><div> </div><div> Tam yönetim sağlayan çoklu işlemci çekirdek VDS sistemleri geniş sunucu alanı yaratmaktadır. Başka bir deyişle verilerin depolanmasında da yüksek çözüm önerileri getirmektedir. Ayrıcalıklara sahip olmak isteyen pek çok kişi uygun fiyatlı ve yüksek çalışma performansında olan bu sistemleri tercih etmektedir.</div><div> </div><div> Zamanın ötesinde bir hizmet almak isteyen kişiler için sanal sunucu hizmetleri VDS satın al işlemleri ile başlamaktadır. Bu nedenle birkaç farklı sanal sunucuyu birleştiren bu sistemler müşterilerin istek ve beklentilerini de en iyi şekilde karşılamaya başlamaktadır.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-14709757349693133162024-03-03T15:26:00.001+03:002024-03-03T15:26:56.981+03:00Psikiyatri hastaları oruç tutmadan önce dikkat! <div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfv3MlRuXmREA5Uaw4SRvhFV8QeXZBS5zZ04rAGPp3Fi0uLBUnYxtk0PnX9X6blxHE3R0StwIMTndqMXl3OQtWKImFYdBO5uNAxpTwYdjqvbkFCKN-Dt6S-jRth-UwMKl4xpcT7mKjrr43rpuaRCeIkaA4w7ndFArHOO3JAnTF8tweh6lit6dk9yfX/s800/Psikiyatri%20hastalar%C4%B1%20oru%C3%A7%20tutmadan%20%C3%B6nce%20dikkat!.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Psikiyatri hastaları oruç tutmadan önce dikkat!" border="0" data-original-height="485" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfv3MlRuXmREA5Uaw4SRvhFV8QeXZBS5zZ04rAGPp3Fi0uLBUnYxtk0PnX9X6blxHE3R0StwIMTndqMXl3OQtWKImFYdBO5uNAxpTwYdjqvbkFCKN-Dt6S-jRth-UwMKl4xpcT7mKjrr43rpuaRCeIkaA4w7ndFArHOO3JAnTF8tweh6lit6dk9yfX/s16000/Psikiyatri%20hastalar%C4%B1%20oru%C3%A7%20tutmadan%20%C3%B6nce%20dikkat!.jpg" title="Psikiyatri hastaları oruç tutmadan önce dikkat!" /></a></div><b>Psikiyatri hastalarının oruç tutup tutamamalarının hastalığın şiddeti, kronik olup olmaması ve kullandığı ilaçların özellikleriyle ilişkili olduğunu belirten uzmanlar, oruç tutmak isteyenlerin öncesinde mutlaka hekimleriyle görüşmelerini tavsiye ediyor. Uzmanlar, ilaçların alım saatlerinin sabah akşam olan düzeninin sahur ve iftar olarak düzenlenmesinin ve ilaçların aksatılmamasının önemini vurguluyor.</b></div><div><br /></div><div>Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi <b><u>Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen</u></b>, yaklaşan Ramazan ayında psikiyatrik hastalıklar ve tedavi süreçlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Her hastalık kendi içinde değerlendirilmelidir</h3><div><br /></div><div>İnanan kişiler için oruç tutmanın manevi ve biyolojik yararlarının oldukça fazla olduğunu kaydeden Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, “Psikiyatri hastalarının oruç tutup tutamamaları hastalığın şiddeti, kronik olup olmaması ve kullandığı ilaçların özellikleriyle ilişkilidir. Bu faktörlerin yanı sıra kişinin kalp hastalığı, hipertansiyon, epilepsi ve diyabet gibi kronik hastalığının olup olmamasına da dikkat edilmelidir.” dedi.</div><div><br /></div><div><b>Mutlaka hekime danışılmalıdır</b></div><div><br /></div><div>Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, “Psikiyatrik hastalığı olan bireylerin oruç tutması uygun değildir gibi genel bir cümle kurulamaz. Her hastalığı ve hastayı kendi içinde değerlendirmek gereklidir. Tıpta hastalık yoktur, hasta vardır kuralı her zaman olduğu gibi oruç tutulup tutulamayacağı durumunu karar verirken de geçerlidir.” dedi.</div><div><br /></div><div>Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, her hastanın kendi hekimine danışmasının önemini vurgulayarak ruhsal hastalıklara ilişkin genel bir bilgi verdi:</div><div><br /></div><div><b>İlaçları aksatmamak önemlidir</b></div><div><br /></div><div>Hafif ve orta düzey ruhsal sorunlar: Hafif ve orta düzey ruhsal sorunları olan bireyler, sağlık durumları, ilaç etkileşimleri hekim ile değerlendirilerek, sağlıklarını tehlikeye atacak bir risk söz konusu değil ise oruç tutabilirler. İnanan bu bireyler için oruç tutmak kendilerini daha iyi hissetmelerine de neden olabilir. Ancak yine bu karar hekim ile birlikte verilmelidir. İlaçlarının alım saatlerini sabah akşam olan düzeni sahur ve iftar olarak düzenlemek ve ilaçları aksatmamak önemlidir.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Depresyon hastaları dikkat!</h3><div><br /></div><div>Oruç tutmanın manevi yönü, oruç tutmaya çok istekli olan bireylerde olumlu duygular yaşanmasına, değersizlik duygularını azaltıp kendilerini daha iyi hissetmelerine neden olabileceği gibi depresyona bağlı olarak enerjisi, iştahı azalan hastanın beslenme sorunları, uyku problemleri gibi sorunlarının artmasına da neden olabilir. Depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçların ağız kuruluğu gibi yan etkilerinden dolayı oruç tutmak hastanın ilaca uyumunu bozabilir. Bu nedenle depresyon hastalarının mutlaka hekimleri ile birlikte karar vermeleri ve ilaçlarını kendi kafalarına göre kesmemeleri gerekir.</div><div><br /></div><div>Olumlu manevi duygular yanında kan şekerinin düşmesi, kişilerin daha gergin ve sinirli olmalarına neden olarak dürtü kontrolü olan hastalar için ve kaygı bozukluğu yaşayanlar için daha sıkıntılı bir duruma neden olabilir</div><div><b><br /></b></div><div><b>Şizofreni: </b>Dinen şizofreni hastaların oruç tutma yükümlülüğü yoktur. Bu hastalar iyi oldukları dönemde oruç tutmak istiyorlarsa ve bu konuda ısrar ediyorlarsa ailenin bu konuda dikkatli olması, ilaçlarının aksatılmaması ve özellikle uyku düzenlerinin korunmaya çalışılması gereklidir.</div><div><br /></div><div><b>Bipolar bozuklukta su tüketimi çok önemli</b></div><div><br /></div><div><b>Bipolar bozukluk:</b> Bipolar bozukluğa sahip bireylerin tedavilerinde kullanılan Lityum Tuzu, beraberinde bol su tüketimini gerektirir. Hastaların bu ilacı düzenli kullanmaları gerekmektedir. Bu ilacı kullanıp sıvı alımını sınırlandırmak ise böbreklere ciddi hasar verebilir. Sadece böbrek sorunları değil, lityumun kandaki oranının yükselmesi de yine ciddi zehirlenmelere neden olabilir.</div><div><br /></div><div><b>Uyku düzenine dikkat edilmeli</b></div><div><br /></div><div>Bipolar bozukluk hastaları için oruç tutmanın olası olumsuz etkilerinden biri de uyku konusunda olacaktır. Sahura kalkmak, yemek yiyip yatmak, sabah tekrar uyanmak demek, düzensiz uyku demektir ve bu, söz konusu hasta grubu için kaçınılması gereken bir durumdur. Bipolar bozuklukta duygudurumun kontrol altında tutulması ve sabit bir duygusal çizginin yakalanması için düzenli ilaç kullanımının yanı sıra düzenli uyku da şarttır.</div><div><br /></div><div>Bipolar bozukluk hastalarında oruç sırasında bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta kişinin kendisini iyi hissetmesi ile başlayan hipomanik atak durumudur. Bu hastalarda maneviyatın verdiği kendini iyi hissetme durumu ile karıştırılmamalı ve doktora başvurma geciktirilmemelidir.</div><div><br /></div><h2 style="text-align: left;">Oruç tutma kararı doktorla değerlendirilmeli</h2><div><br /></div><div>Bipolar hastaları oruç tutamaz demek uygun değildir. Bu nedenle hastaların kendilerini, tanıyan tedaviyi düzenleyen doktor ile birlikte oruç tutup tutmama kararını vermeleri kesinlikle zorunludur.</div><div><b><br /></b></div><div><b>Bağımlılık:</b> Ramazan ayı zarar verici biçimde kullanılan alkol, keyif verici maddeler, vb. alışkanlıklara ara verilmesi, böylece biyolojik yapının, psikolojinin, hatta çevreyle ilişkilerin düzelmesi için bir vesile olarak değerlendirilebilirken, aynı zamanda bu alışkanlıkların ortadan kalkmasının yarattığı yoksunluk belirtilerinin öne çıkmasıyla tam tersine huzursuz ve sağlıksız bir döneme dönüşebilir. İleri derecede bağımlı bireylerin doktor kontrolü ile oruç tutup tutmamaya karar vermeleri önerilir.</div><div><b><br /></b></div><div><b>Demans hastaları ve yaşlılık: </b>Demans hastalarının da oruç tutmaları hastalığın etkilerini olumsuz yönde arttırabilir. Hastalığın ileri seviyelerinde zaten kişinin bilişsel işlevleri zayıflamıştır. Ancak, hastalığın ilk aşamalarında da hastalığın seyrini kontrol altında tutmak adına kullanılan ilaçların günün belirlenen saatlerinde alınması gerekir.</div><div><br /></div><div><b>İlaçların yan etkisi kişiye göre değişebilir</b></div><div><br /></div><div>Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, oruç tutulmasının psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların yan etkilerini ne şekilde etkileyeceğinin de merak edildiğini belirterek “Bu sorunun cevabı yine mevcut sağlık durumunuz ve kullandığınız ilacın etken maddesine ve dozuna bağlı olarak değişir. Psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar kişinin metabolizma hızı, kilosu, karaciğer fonksiyonları, böbrek fonksiyonları, glisemik durumu vb gibi birçok kişisel ve tıbbi duruma bağlı olarak farklı düzeylerde ve çeşitlilikte yan etkilere neden olabilmektedir. Bu nedenle bu ve diğer tüm faktörler göz önünde bulundurularak hekim ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.” diye konuştu.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Oruç tutmadığım için yaşadığım olumsuz duygular ile nasıl baş edeceğim?</h3><div><br /></div><div>NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, oruç tutamayacağı için olumsuz duygular yaşayabilecek kişilere de şu tavsiyelerde bulundu:</div><div><br /></div><div></div><blockquote><div>“İslam dinine göre gebelik, yolculuk, kişinin sağlığını olumsuz yönde etkileyecek hastalık gibi durumlarda oruç farz değildir. Burada önemli olan kişinin sağlığının bozulmaması, yaşamının tehlikeye girmemesidir. Hekimlerin hastalarını oruç tutma durumu konusunda değerlendirmeleri ve bilgilendirmeleri oldukça önemlidir. Oruç tutması tıbbi olarak uygun olmayan bireyler, manevi olarak hissettikleri eksiklik veya suçluluk gibi duyguları öncelikle hekimlerinden aldıkları bilgiler doğrultusunda farkındalık kazanarak, daha sonra da Ramazan ayının sadece oruç tutup açlık dürtüsünü kontrol etmekten ibaret olmadığını bilerek ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmak gibi faliyetlere yönelmeli, duygu ve düşüncelerini paylaşmaları konusunda desteklenmelidir. Sağlık ve huzur dolu bir ramazan ayı geçirmenizi dilerim.”</div><div></div></blockquote><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-8976560565737675702024-03-03T15:26:00.000+03:002024-03-03T15:26:15.570+03:00Sakız çiğnemenin bilinmeyen faydaları<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjVnhbMHzTwNao3HoFaXqQwL9rP_6BIU2IZlE_phDMTY8079XiFgsIfbOt30wT4f4M4vEijEm7rwpbElJwCr4xIQcM1z0LYUBlRGJ14dc50U3od242xQH3_kWJRx2AYMpJ3HZen2cm4X1Qdr6_HK1a-w4XhN7DesnEsynt-EpvjapfAY678BUDPehYy=s800" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Sakız çiğnemenin bilinmeyen faydaları" border="0" data-original-height="450" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEjVnhbMHzTwNao3HoFaXqQwL9rP_6BIU2IZlE_phDMTY8079XiFgsIfbOt30wT4f4M4vEijEm7rwpbElJwCr4xIQcM1z0LYUBlRGJ14dc50U3od242xQH3_kWJRx2AYMpJ3HZen2cm4X1Qdr6_HK1a-w4XhN7DesnEsynt-EpvjapfAY678BUDPehYy=s16000" title="Sakız çiğnemenin bilinmeyen faydaları" /></a></div><div><b><span style="font-size: medium;">Sakız hakkında bilmediklerimiz...</span></b></div><div><br /></div><div>• Sakız çiğnemek çoğumuzun çocukluğumuzdan kalan bir alışkanlıktır. Bazen kendimizi abur cuburlardan korumak bazen de sinirimizi yatıştırmak için sakız çiğnemeyi tercih ederiz.</div><div><br /></div><div>• Her ne nedenle olursa olsun sakız çiğnemek çoğumuzun alışkanlıkları arasında yer alıyor.</div><div>Kilo kontrolüne yardımcı olur</div><div><br /></div><div>• Sakız pratik, ucuz ve düşük kalorilidir. Şekerli bir sakız yaklaşık 5 -10 kaloridir. Şekersiz olanlar da tercih edilebilir.</div><div><br /></div><div>• Sakız, atıştırmayı engellemek ve kalori alımını azaltmak için harika bir yoldur.</div><div>Öğünde daha az yemeye sebep olur</div><div><br /></div><div>• Yapılan bir çalışmada akşamüstü ara öğününden önceki üç saatlik bir zaman diliminde bir saat aralıklarla 15 dakika sakız çiğneyen yetişkinler, sakız çiğnemeyenlere göre ara öğünlerinde 36 kalori daha az yedikleri gözlenmiştir. Sakızın şekersiz ya da normal olması ise bir şey fark ettirmiyor ve her ikisi de az yemeye yardımcı oluyor.</div><div><br /></div><div>• Atıştırma olarak seçenek olabilir: Sakız çiğnemek düşük kalorili olduğu gibi, yüksek kalorili atıştırmaların yerine de geçebilir.</div><div>Beyne giden kanı artırıyor</div><div><br /></div><div>• Birçok sporcu ve koçları oyun sırasında sakin kalabilmek ve gerginliği azaltmak için sakız çiğnemeyi tercih etmektedir.</div><div><br /></div><div>• Aynı zamanda bazı öğretmenler de okullarda sakız çiğneme kuralının değiştirilmesini ve çocukların sınav sırasında sakız çiğnemesinin onların uyanıklığını ve konsantrasyonunu daha iyi sağlayacağını savunmaktadır.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Ağız ve diş sağlığını destekliyor</h3><div><br /></div><div>• Sakız çiğnemenin, nefesimizi ferah tutmaya yardımcı olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bunun yanında vücuttaki en güçlü savunma mekanizması olan tükürük salgısını da artırır. Bu nedenle gün içinde sakız çiğnemek iyi bir seçenek olacaktır.</div><div><br /></div><div>• Şekersiz sakız, ağız sağlığını birçok yönden destekler. Plaklarının ve çürüklerin oluşumunu önler, diş minesinde mineral bozukluklarını onarır, diş lekelerinin oluşumunu önler, olanları azaltır.</div><div><br /></div><div>• Sağlıklı bir ağız, sağlıklı bir vücutla birebir ilişkilidir. Ağız yoluyla bakterin alınması, çeşitli hastalıklara yol açar.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-34430330194501645082024-03-03T15:22:00.005+03:002024-03-03T15:22:48.202+03:00Deve Tabanı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyQXkY31TqZTta98mCOpQwmKKd69R265EoAw8StEmtBKB-NjQ2H9IY3-HoQPe4At4F53LKwY_mZfB6_UBxmcC57f7CYxICG9edc2TBXBE4Q3SDUmFWhzWaQaQKbQ0mcL0hEM271rbyUpzjnMO5S-uZECzREynm9l9dnPx4sJNSNtxDo24iUfn5GkveoJw/s800/Deve%20Taban%C4%B1.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Deve Tabanı" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyQXkY31TqZTta98mCOpQwmKKd69R265EoAw8StEmtBKB-NjQ2H9IY3-HoQPe4At4F53LKwY_mZfB6_UBxmcC57f7CYxICG9edc2TBXBE4Q3SDUmFWhzWaQaQKbQ0mcL0hEM271rbyUpzjnMO5S-uZECzREynm9l9dnPx4sJNSNtxDo24iUfn5GkveoJw/s16000/Deve%20Taban%C4%B1.jpg" title="Deve Tabanı" /></a></div><br /><div>Kalp yapraklı, <b><a href="https://www.salonbitkileri.com/deve-tabani" target="_blank">Deve Tabanı</a></b> evlerde en yaygın olarak görülen bitkilerden biridir. Evinde bitki yetiştirmeyi sevenler için son derece gösterişli bir alternatif haline geldi. Deve Tabanı yaprakları, doğal ortamlarında bulunan kavurucu güneş ışığından mümkün olduğunca kaçmak için evrimleşmiştir. Deve Tabanı yapraklarındaki delikler bitkinin çoğalması için yardımcı olur.</div><div> </div><div> Bitkinin Latince adının "deliciosa" olan kısmı, doğal ortamında taşıdığı ananas benzeri meyveden gelmektedir. Ev bitkisi olarak iki farklı Deve Tabanı türü yetiştirilir Bu iki türden biri Deve Tabanı Deliciosa ve Deve Tabanı Adansonii’dir. </div><div> </div><div> İç mekanlarda nadiren çiçek açarlar ve yenilebilir meyveler üretirler. Deve Tabanı, birçok aroid bitki türü gibi, Orta Amerika'nın yerli halkları tarafından çok daha uzun süredir. Bilinmesine rağmen, botanik dünyasında 20. yüzyılın başlarında resmen tanınmıştır. </div><div> </div><div><b> Işık Gereksinimi</b></div><div> </div><div> Işık <b>deve tabanı</b> bitkisi bakımı denince akla ilk gelen unsurdur. Parlak ve dolaylı ışıklı ortamlarda gelişir. Aydınlık ortamlarda gelişimi daha hızlı olur ve yaprakları canlı görünür. Direkt güneş ışığını sevmez. Güneş ışığı yanıklara ve bitki yapraklarında hasara neden olur.</div><div> </div><div> Yaşam alanınızın hemen hemen her yerine konumlandırabileceğiniz bakımı oldukça kolay bit bitkidir. Deve Tabanı evin içinde yarı gölge bir yere yerleştirilmelidir. Güneş ışığına yöneleceği için sürekli saksı yönünü çevirerek eşit bir büyüme sağlanmaya çalışılabilir. Direkt güneş alması önerilmez. Özellikle öğle saatlerinde sıcak güneşten korunmalıdır. </div><div> </div><div><b> Su İhtiyacı</b></div><div> </div><div> Su ihtiyacı <b>deve tabanı</b> bitkisi bakımı dendiğinde önemlidir. Suyu çok soğuk olmamalıdır. Çok soğuk su ile sularsanız tropik bitkiniz zarar görür. Sulama sırasında doğrudan çeşmeden doldurduğunuz suyu değil, bir süre dinlenmiş kireçsiz suyu kullanmanız önerilir. İki haftada bir sulamanız gerekir, bir sonraki sulamada toprağın kuru olup olmadığına dikkat edin.</div><div> </div><div> Işığa az maruz kaldığı zamanlarda daha az sulamayı tercih edin. <b><a href="https://www.salonbitkileri.com/deve-tabani" target="_blank">Deve Tabanı</a></b>, genel olarak kuraklığa dayanıklı olduğu için sürekli sulama stresini size yaşatmayan bitkilerden biridir. Deve Tabanı bitkisinin sulanmasındaki ana kural her zaman daha az ve daha sık sulama, daha fazla sulamadan daha iyidir. Saksı dibinde biriken su köklerin çürümesine neden olur ve bitkinize fayda yerine geri dönüşü olmayan zararlar verebilir.</div><div> </div><div> Çok sıcak yaz günlerinde her gün sulama yapılabilir ancak kış mevsiminde toprağının nemi kontrol edilerek su verilmelidir. Yaz aylarında yeterli nem sağlanamıyorsa yapraklar sprey ile sulanabilir. Kasım, Aralık, Ocak gibi soğuk havaların iyi hissedildiği dönemlerde bitkinizi daha az sulayarak dinlenme dönemine geçebilirsiniz. </div><div> </div><div> <b>Nem</b></div><div> </div><div> Nem, <b>deve tabanı bitkisi bakımı</b> dendiğinde önemlidir. Doğal nem seviyesinin önemli ölçüde daha yüksek olduğu Orta Amerika ve Güney Meksika'nın tropikal tropikal ormanlarında yaşar. Deve tabanı türlerinin sağlıklı gelişimi için iç mekanlarda nem seviyeleri yapay olarak arttırılmalıdır. Deve Tabanı normal oda nem (%50-60) koşullarında uyum sağlar, ancak doğal ortamlarında olduğu gibi mümkünse nemli koşulları tercih eder. </div><div> </div><div><b> Sıcaklık</b></div><div> </div><div> Sıcaklık, <b>deve tabanı bitkisi bakımı</b> dendiğinde dikkate alınmalıdır. 20-26 derce arasındaki normal oda sıcaklıklarını tercih eder. Aslen tropikal yağmur ormanlarından, benzer bir tropikal ve nemli atmosfer bu bitkinin kendi evinde hissetmesini sağlayacaktır. </div><div> </div><div><b> Deve Tabanı Toprak Karışımı</b></div><div> </div><div> Nem koruması <b>deve tabanı bitkisi bakımı</b> için önemlidir. Nemli toprağı sever fakat aşırı sulama yapmayın. Bitkinin gelişmesinin tam olarak sağlanabilmesi için geçirgenliği iyi olan bir toprak karışımı kullanılmalıdır. Bu sayede suyun toprakla buluşması doğru bir şekilde olacaktır.</div><div> </div><div> Bu toprak karışımı, Deve Tabanının ihtiyaç duyduğu besin açısından zengin ortamı yaratır. Alt kısmında drenaj delikleri olan bir saksı kullanarak köklerin durumunu izleyebilir ve köklerin çürümesini önleyebilirsiniz.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-81673979384315929912024-03-01T22:26:00.001+03:002024-03-01T22:28:29.435+03:0010 adımda akıllı alışveriş rehberi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgXDUxm8Xg-iYLmYFEaTO18EBpD5-2q9RqJWbOEC4Zxk2dDNeANQiXUkB0jEBY7Ju4GvGSTbHkSRKVltc9OoeG_pTXRDgavx3EOvG8OrMPHfGReLPGQWz7CHuOdgRuA_JBFXzcXO2gHUInR1C9aGVjqwCA64kLUdx3UESzdPS2JiR2yLNJ2TF1gJKS3=s800" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="10 adımda akıllı alışveriş rehberi" border="0" data-original-height="489" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEgXDUxm8Xg-iYLmYFEaTO18EBpD5-2q9RqJWbOEC4Zxk2dDNeANQiXUkB0jEBY7Ju4GvGSTbHkSRKVltc9OoeG_pTXRDgavx3EOvG8OrMPHfGReLPGQWz7CHuOdgRuA_JBFXzcXO2gHUInR1C9aGVjqwCA64kLUdx3UESzdPS2JiR2yLNJ2TF1gJKS3=s16000" title="10 adımda akıllı alışveriş rehberi" /></a></div><div><b>Her yeni sezonda aynı soruyu soruyoruz; Neler moda? Bu kez ekonomik kriz nedeniyle soru değişti; </b></div><div><br /></div><div>Bütçemi sarsmadan nasıl trendi olabilirim? İndirimden doğru ürünleri alır, makul fiyatlı mağazaları keşfeder ve ne istediğinizi bilerek alışverişe çıkarsanız paranız cebinizde kalır. </div><div><br /></div><div><b>Bütün tüyolar 10 adımda akıllı alışveriş rehberimizde…</b></div><div><br /></div><div>Modayı takip etmek için parayı pahalı markalara saçmak gerekmiyor. Zaten akıllı kadınlar artık bunu yapmıyor. Zira ekonomik kriz, bize bilinçli alışveriş yapmayı öğretiyor. İndirimden doğru ürünleri alır, makul fiyatlı adresleri keşfeder ve ne alacağınızı alışverişe çıkmadan önce bilirseniz, hem trendi görünür hem de kazançlı çıkarsınız. Ama bunun için önce alışveriş anlayışınızı değiştirin.</div><div><b><br /></b></div><div><b>Şimdi neler moda?</b></div><div> </div><div>Hangi parçaları almalı, onları nelerle tamamlamalı? Her sezon, değişen trendlerle birlikte bu sorular tekrarlanıp duruyor. Moda tutkunuysanız işiniz daha zor, zira yeni akımları takip edip doğru kıyafetleri bulmak ayrı bir mesai istiyor! ‘Yeni sezona ait olmak’ için harcanan onca para da cabası! Bugüne kadar kıyafetlerin bütçenizde yarattığı sarsıntıyı hafif atlatmış olabilirsiniz, ama şimdi ekonomik kriz zorluyor. Devir bilinçli alışveriş devri.</div><div><br /></div><div><b>Gerçekleri kabul edin</b></div><div><br /></div><div>Telefonunuza gelen SMS mesajlarındaki erken indirim ya da promosyon bilgileri sizi rahatsız etmiyorsa, durumun pek farkında değilsiniz. Genellikle yılbaşı sonrasında başlayan yüzde 50’lik sezon sonu indirimi bu yıl çok erken geldi. Üstelik indirim oranları yüzde 80’e kadar çıktı. Mağaza sahipleri stokları eritti, alışveriş tutkunları da belki hiç alamayacakları tasarım kıyafetlere sahip oldu. Peki ya sonra? Aylar geçmesine rağmen vitrinlerde hâlâ indirim tabelaları duruyor, indirim oranları artıyor. Öte yandan yeni sezon giysileri de vitrinlere çıkıyor. Yani bilinçli alışverişi öğrenmenin tam sırası!</div><div><br /></div><div>İndirimden doğru ürünleri alır, yeni sezon alışverişinde de akıllı davranırsanız kredi kartınızı zorlamadan modayı yakalayabilirsiniz. İşte, bunun için yapmanız gerekenler.</div><div><br /></div><h2 style="text-align: left;">Bilinçli alışveriş için tüyolar</h2><div><br /></div><div><b>Yatırım yapın</b></div><div><br /></div><div>Klasik parçalar, uzun yıllar giyileceği için kaliteli olmalı. Bunlara yatırım yapın.</div><div><br /></div><div><b>Sezonluk parçalardan kaçın</b></div><div><br /></div><div>Bir sezon giyeceğiniz kıyafete çok para harcamak en büyük moda hatası. Bu tür parçaları, uygun fiyatlı mağazalardan alın.</div><div><br /></div><div><b>Ayakkabıya önem verin</b></div><div><br /></div><div>Ayakkabınızın sezona ait bir model olması dışında bakımlı görünmesi de çok önemli. Her zaman rahatlıkla giyebileceğiniz, kullanışlı ve rahat modellere para harcamaktan korkmayın.</div><div><br /></div><div><b>Outletleri keşfedin</b></div><div><br /></div><div>Outletler yani seri sonu mağazaları akıllı alışveriş için mutlaka uğramanız gereken adresler. Her sezon sıkılmadan giyebileceğiniz klasik parçaları markaların Outlet mağazalarından.</div><div><br /></div><div>Şık olmak için sadece bol bol alışveriş yapmak yeterli değil. Ne alacağınızı biliyor olmanız çok önemli.</div><div><br /></div><div>Her gün farklı bir havaya bürünmek, kıyafeti tamamlayan ayakkabı ve çantaları takip etmek bile büyük iş.</div><div><br /></div><div><b>Retro erkekler geliyor</b></div><div><br /></div><div>Yaz koleksiyonları erkek modasını 1930’lu yıllara götürüyor.</div><div>Yani babanızdan, dedenizden yadigar giysiler varsa dolapta, bunları elden geçirmenin tam sırası.</div><div><br /></div><div><b>Bu yaz farklı olmak için</b></div><div><b><br /></b></div><div><b>Renklere dikkat edin: </b>Defilelerde pembeler, kobalt maviler içinde salınan erkek mankenleri gördük. Bahar canlı renklerin mevsimi ama, siz yinede podyumda gördüğünüz giymeyin!</div><div><b><br /></b></div><div><b>Siyahta ihtiyatlı olun: </b>Siyahın kışn rengi olduğu gerçeğini kabul edin, bahar ve yaz aylarında sadece detay olarak kullanın.</div><div><br /></div><div><b>Pastel tonlara alışın:</b> Toprak tonları yazın erkeklere çok yakışıyor. Bu sezonun yeniliği ise pastel tonlar. Bejleri, hatta beyaza yakın uçuk renkleri giymekten korkmayın.</div><div><b><br /></b></div><div><b>İnce kumaşlar seçin:</b> Özellikle keten ve pamuklu kumaşlar yeni sezon için ideal.</div><div><br /></div><div><b>Detaylarla tarz yaratın: </b>Defilelerde gördüklerinizi kesinlikle birebir uygulamayın. Ama küçük bir detayla görüntünüzü yenileyebilirsiniz.</div><div><br /></div><div>Çıkış noktanız defilelerdeki yuvarlak gözlükler, çiçekli gömlekler ya da çizgili ince trikolar olabilir.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-84794304012808960062024-03-01T19:20:00.002+03:002024-03-01T19:20:26.344+03:00Yemeğinize acı biber katın, vücudunuz ısınsın!<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNIOZzkf4Gtq2f2BI8QbKvsTfS9xSmJXFhDQbJmxTMjlD3VlBsXqnyR2PqhM4YPwDVNa3rnuEqtgquckpZMrsx8QgTXAy_ivkQpOt_qrBkQmbKibFZzRyHpUMZAL8JGc-8MRiJ5sbKqDGF/s1600/Yeme%25C4%259Finize+ac%25C4%25B1+biber+kat%25C4%25B1n%252C+v%25C3%25BCcudunuz+%25C4%25B1s%25C4%25B1ns%25C4%25B1n%2521.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;" target="_blank"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiNIOZzkf4Gtq2f2BI8QbKvsTfS9xSmJXFhDQbJmxTMjlD3VlBsXqnyR2PqhM4YPwDVNa3rnuEqtgquckpZMrsx8QgTXAy_ivkQpOt_qrBkQmbKibFZzRyHpUMZAL8JGc-8MRiJ5sbKqDGF/s1600/Yeme%25C4%259Finize+ac%25C4%25B1+biber+kat%25C4%25B1n%252C+v%25C3%25BCcudunuz+%25C4%25B1s%25C4%25B1ns%25C4%25B1n%2521.jpg" /></a><b>Dengesiz havalar vücudumuzun ısı dengesini de bozuyor. Bu durum bağışıklık sistemimizi zayıflatarak hastalıklara neden oluyor. </b><br />
<br />
VM Medical Park Pendik Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sebahattin Karahan, kendimizi soğuk havanın etkisinden nasıl koruyacağımızı anlattı, "Kış aylarında ısınmak için aşırı meyve tüketmek yerine acı biber yiyin, yemeğinize karabiber serpin, çayınıza ya da suyunuza karanfil koyun. Şeker de enerji verir ancak basit şekerler yerine, kompleks şekerli gıdalardan tatlı patates, havuç, kabak ve lahana tüketilmeli" dedi.<br />
<br />
Kışın havaların soğuması ile birlikte vücudumuzun ısısını koruyabilmek için daha fazla enerjiye ihtiyacı var. Beyinden gelen 'acıktım' sinyalleri yemek yeme isteğimizi artırır. Güneş ışınlarının azalması D vitamini ile serotonin (mutluluk hormonu) düzeyinin azalmasına ve depresyona yol açar. Depresyon ise karbonhidrat yeme isteğini ve iştahı artırır. Kişi karbonhidratlı besinleri tüketmeyi artırdıkça kendini geçici olarak daha mutlu hissetmeye başlar. Peki, şekerli, unlu, yağlı gıdalar vücudumuza nasıl zarar verir, hastalıklara ve aşırı üşümeye karşı neler yapalım?<br />
<br />
VM Medical Park Pendik Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sebahattin Karahan, kendimizi soğuk havanın etkisinden nasıl koruyacağımızı anlattı.<br />
<br />
<b>DEĞİŞKEN HAVA BAĞIŞIKLIĞI ZAYIFLATIYOR</b><br />
<br />
Sağlıklı yaşam için vücut ısımız 36,5-37 derece olmalıdır. Vücudumuzun ısı dengesi merkezi, beynimizin hipotalamus bölgesidir. Aniden soğuyup, aniden ısınan hava, vücudumuzun ısı dengesini bozabilir. Havanın aniden soğuması, denge sisteminin vücut ısımızı artırmasına fırsat vermeden ısımızın düşmesine yol açabilir. Bu da bağışıklık sistemimizin zayıflamasına ve enfeksiyon hastalıklarına neden olabilir. Kışın soğukların etkisiyle hastalar en sık ateş, kırgınlık, burun akıntısı, yaygın vücut ağrıları, öksürük, balgam gibi şikayetlerle dahiliye polikliniğimize başvuruyor. Gribal enfeksiyonlar, akut bronşit, bronkopnömoni (bronş ve akciğer iltihabı) bu mevsimde en sık karşılaştığımız hastalıklardır.<br />
<br />
<b>HAVUÇ VE KABAK VÜCUT ISISINI YÜKSELTİR</b><br />
<br />
Herkesin bildiği gibi şekerli gıdalar vücut ısımızı yükseltir çünkü şeker iyi bir enerji kaynağıdır. Ancak şekerli gıdaların fazla tüketilmesi, kan şekerinde ani yükselmelere, çabuk acıkmalara, sürekli yeme isteğini artırarak aşırı kilolara da sebep olabilir. Bu nedenle basit şekerler yerine kompleks şekerli gıdalar (kabak, tatlı patates, havuç, lahana), tarçın, zencefil, zerdeçal, karabiber, acı biber, yeşil çay tüketerek hem vücut ısımızı kilo almadan yükseltebilir hem de bağışıklık sistemimizi güçlendirebiliriz.<br />
<br />
<b>AŞIRI MEYVE TÜKETMEK ZARARLI</b><br />
<br />
Meyvelerin vücudumuzun su, vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamasının yanı sıra antioksidan özellikleri ile de kalp damar hastalıklarından, kanserden korunmada, zengin lif içeriği ile de sindirim sistemine ciddi faydaları var. Kadınlarda 2 porsiyon, erkeklerde 3 porsiyon meyvenin ara öğünlerde yenilmesi, ideal bir tüketim olur. Fakat meyvelerin de fazla miktarda tüketilmesi zararlıdır çünkü meyvelerden aldığımız fazla miktarda şeker (büyük oranda fruktoz) karaciğer yağlanmasına, insülin direncine ve kilo alımına sebep olur. Ayrıca bazı araştırmalara göre, günümüzde tüketilen meyvelerdeki vitamin ve mineral oranlarının 50-60 yıl öncesine kıyasla giderek düştüğü, şeker oranlarının ise değişmediği vurgulanmıştır. Bu nedenle meyvelerin de ölçülü tüketilmesinde fayda vardır.<br />
<br />
<b>KAFAYI SICAK TUTMAK YETMEZ</b><br />
<br />
Mevsimlere uygun giyim tarzı önemlidir. Kışın kapalı ve koyu renkli, yazın açık renkli ince giyecekler giyilmelidir. Ayağımızı ve kafamızı sıcak tutmak, soğuk havalarda vücut ısımızı bir miktar artırarak bizi hastalıklara karşı koruyabilir fakat bu önlem tek başına yeterli değildir. Vücudumuzun diğer bölgeleri de mutlaka soğuk havalarda korunmalıdır. Isı dengesi için aynı zamanda sağlıklı ve çeşitli yiyeceklerle beslenmek, içinde bulunduğumuz kapalı ortamların ısısını ve havalandırmasını uygun şartlarda ayarlamak, spor yapmak gibi faaliyetlerde bulunmak gereklidir.<br />
<br />VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-33840862242296533182024-02-29T15:31:00.007+03:002024-02-29T15:33:11.902+03:00Size ne yakışıyorsa onu giyin<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpO6lldlFbu4atrj8f8NaDtsE9wKdYDZ5VMgYJQeE4HxTAjiUdnXT-3yOamTAX_nCxQvxt-o_l8A6LpjD7d7N419wpV4uhcSC24EsY8E8OUDZcUyaf10NZnGxxaZv3rf09HDeKxLhfv8C2LCdtjth-5hHspyyrLQh_laqOG5VJ_qmSObjnZNj7JO6zkWY/s1300/yazlik_giysiler_nasil_saklanir_mevsimi_gecen_kiyafetler_nasil_kaldirilir.webp" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Size ne yakışıyorsa onu giyin" border="0" data-original-height="788" data-original-width="1300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhpO6lldlFbu4atrj8f8NaDtsE9wKdYDZ5VMgYJQeE4HxTAjiUdnXT-3yOamTAX_nCxQvxt-o_l8A6LpjD7d7N419wpV4uhcSC24EsY8E8OUDZcUyaf10NZnGxxaZv3rf09HDeKxLhfv8C2LCdtjth-5hHspyyrLQh_laqOG5VJ_qmSObjnZNj7JO6zkWY/s16000/yazlik_giysiler_nasil_saklanir_mevsimi_gecen_kiyafetler_nasil_kaldirilir.webp" title="Size ne yakışıyorsa onu giyin" /></a></div><div>Vücudunuza hangi kıyafetlerin yakıştığını, hangilerinin yakışmadığını biliyor musunuz?</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Kısa boyluysanız... </h3><div> </div><div><b>Pantolon: </b>Eğer vücudunuzun üst kısmını uzun göstermek istiyorsanız düşük belli pantolonlar tercih etmelisiniz. Bacaklarınızı olduğundan uzun göstermek için ise yüksek belli ve düz inen pantolonlar seçin. Kontrast renklerden ve iri desenlerden kaçının. Canlı renkleri üstünüzle aynı tonlarda olmak kaydıyla rahatlıkla kullanabilirsiniz. </div><div><br /></div><div><b>Ceket ve gömlek:</b> Fazla uzun veya belde biten kısa ceketlerden kaçının. Bele oturan ve kalça hizasında kalan modeller seçin. Düşük belli bir pantolon giymek istiyorsanız üzerine saçaklı, püsküllü veya payetli bir gömlek kullanabilirsiniz. Altla üst arasında renk kontrastları yapmayın, illa bir kontrast yapmak istiyorsanız, kumaş türü kontrastları uygulayın: ipek bir elbise üzerine jean ceket gibi.</div><div><br /></div><div><b>Elbise:</b> Tek renk ve düz kesim elbiseler silueti daha uzun gösterir. Ayrıca kadınsı ve seksi kesimleri de rahatlıkla kullanabilirsiniz. Etek boyu baldırların ortasına hatta topukların hemen üstüne kadar inebilir.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Kiloluysanız </h3><div><br /></div><div><b>Pantolon: </b>Pantolonlarınızı mümkün olduğunca krep gibi dökümlü kumaşlardan seçin.</div><div><b><br /></b></div><div><b>Üst:</b> Özellikle pantolon üzerine, bacaklarınızın üst kısmına dek inen uzun tunikler giyin. Göz alıcı, dikkat çekici büyük desenler yerine tek renk ve koyu tonları tercih edin. Dekolte kullanmaktan kaçınmayın ama kalın ve belinizi saran kemerlerden Kaçının!</div><div><br /></div><div><b>Ceket:</b> Dökümlü kumaşlardan olanları tercih edin; mümkünse önünü iliklemeden giyin. Ceketlerinizde büyük vatkalar yerine daha küçük, omuzlarınızı hafifçe yükseltecek vatkalar kullanın.</div><div><br /></div><div><b>Elbise - etek: </b>Asla vücudunuzu sarmamalı, streç kumaşlara veda edin! Vücuda yapışmayan, uçuşan kumaşlar idealdir. Renk olarak daha çok tek renk ve koyu tonlar kullanın. Emprime seviyorsanız minik desenlileri tercih edin. Etek boyu baldırlarınızın hemen altına dek inmeli; daha uzun boylar da rahatlıkla kullanabilirsiniz.</div><div><br /></div><h3 style="text-align: left;">Geniş kalçalıysanız...</h3><div><br /></div><div><b>Pantolon: </b>Geniş pantolonlarla kalçalarınızı kamufle etmeye çalışmayın. Dökümlü kumaştan dikilmiş, düz kesim pantolonlar giyin. Her zaman koyu ve tek renk tercih edin. Asla ve asla tayt giymeyin!</div><div><br /></div><div><b>Üst: </b>Üstünüz ince ve kalçalarınız genişse, vücudunuzdaki bu farkı yok etmeniz gerekiyor. O halde, dikkati vücudunuzun üst kısmına çekecek tarzda gömlek, kazak, tişört giymekte tereddüt etmeyin. Çiçekler, geometrik şekiller, karışık renkler, hatta büyük aksesuarlar kullanın, minik dekolteler uygulayın. Göz ve dudak makyajına ağırlık verin.</div><div><br /></div><div><b>Elbise - etek: </b>Eteklerinizde dökümlü kumaş ve nötr renkler (siyah, gri, bej gibi) kullanın. Verev kesim ve büzgülü modellerden kesinlikle kaçının. Bel oyuğu kalçanın hemen üzerinden başlayan kesimler tercih edin. Elbisede dikkat etmeniz gereken nokta, göğüslerinizi belirginleştirmek, kalçanızı ise saklamaktır. En doğru model, bel hattı olan ama bele fazla oturmayan, kalça yuvarlağını çıkarmayan düz kesimlerdir. Diz altı etek boyu en ideal olandır.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-30439076749954193872024-02-29T15:14:00.010+03:002024-02-29T15:15:00.516+03:00Çizginin dışına çıkmayı sevenler için Bohem stili<div><b><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhM16Td40XFeabCCPGa53UqAAX_ek8KUpFR-sbJFmaG4OSYQhrQBSg8JxnqVweheQN3cJCN3cz1tyzr5UfNTYb3gVA3wMnjlgaEgdSzRYxm5Hzqbzns0xemsoplKc91zdUgO4fIgEk3s6k/s800/1625210989_nehir.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Çizginin dışına çıkmayı sevenler için Bohem stili" border="0" data-original-height="533" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhM16Td40XFeabCCPGa53UqAAX_ek8KUpFR-sbJFmaG4OSYQhrQBSg8JxnqVweheQN3cJCN3cz1tyzr5UfNTYb3gVA3wMnjlgaEgdSzRYxm5Hzqbzns0xemsoplKc91zdUgO4fIgEk3s6k/s16000/1625210989_nehir.jpg" title="Çizginin dışına çıkmayı sevenler için Bohem stili" /></a></div></b><b><span>Bohem tarz, birbirine zıt renklerin ve farklı tarzların bir arada kullanıldığı, bağımsızlığı temsil eden bir stil. Aynı zamanda rahatlığın, yaratıcılığın ve rengarenk bir ortamın sembolü. </span></b></div><div><br /></div><div>Bu nedenle dekorasyonda da son zamanların popüler trendleri arasında yer alıyor. Geliştirdiği birbirinden güzel renkteki boyalarıyla ve dekorasyon önerileriyle hayata renk katan Bi’Boya da Bohem tarz bir ev için renklerin nasıl kullanılacağını ve dekorasyon önerilerini tüketicilerle paylaşıyor.</div><div><br /></div><div>Bi’Boya‘nın rengarenk boyaları, boho ev dekorasyonu için zevklerinize ve kişiliğinize uygun renklere kavuşmanızı sağlıyor. Bohem ev dekorasyonu ile tekdüzelikten ve sıradanlıktan uzaklaşmak istiyorsanız Bi’Boyanın renk ve dekorasyon önerilerini inceleyebilir, duvarlarınızı kalıcı olarak boyamadan önce Bi’Boya‘nın göndereceği ücretsiz renk kartı ile denemeler yapabilir, boho ev dekorasyonu için ilk adımı atabilirsiniz.</div><div><br /></div><div>Evin metrekaresine, tarzına ve güneş konumuna göre uygun renk tonunu seçebilmenizi sağlayan Bi'Boya'da bütçenize ve beklentilerinize uygun boyaya kolayca ulaşabilir ve böylelikle evinizde baştan sona yepyeni bir atmosfer yaratabilirsiniz.</div><div><br /></div><div><b>Bohem hava estiren çarpıcı tonlar</b></div><div><br /></div><div>Trendlere ve ihtiyaçlara göre seçkin renk yelpazesi geliştiren Bi'Boya'nın kartelasında bohem stile uygun tonlara rastlayabilirsiniz. Kontrast etki için nehir, çimen, alya, kotta, çağla, filiz ve zümrüt tonlarına yönelebilir; aydınlık görünümü desteklemek için de karamel, vizon, somon, keten gibi açık tonları kullanabilirsiniz. Eğer duvarlarınızda açık tonlar tercih ettiyseniz turuncu, kahve ve hardal gibi koyu baharat tonlarındaki mobilyalarla ve ahşap detaylarla ortamın bohem havasını bir tık daha öne çıkartabilirsiniz. Ancak koyu tonlar kullandıysanız mobilya seçimini daha yumuşak, geçişli parçalardan yana kullanmanızda fayda var. </div><div><br /></div><h2><b>Bohem tarzda salonlar</b></h2><div><br /></div><div>Bohem tarzda bir salon dekore edecekseniz renkleri harmanlamaya hazır olun. Duvarlarınızda hem evi ferah göstermesi hem de şık durması açısından her zaman açık renkleri tercih edebilirsiniz. Kreme yakın tonlar, fildişi veya aydınlık kum renkleri, doğadan ilham alan renkler bohem stildeki duvar renkleri arasında oldukça popüler.</div><div><br /></div><div><b>Doğadan ilham alan kahverengi ve yeşil</b></div><div><br /></div><div>Bohem tarzda toprak renkler ve doğadan ilham alan yeşiller, sıcak ve elegant bir hava yaratmak için olmazsa olmazlardandır. Özellikle salon gibi büyük alanlara çok yakışan, kahverenginin bej gibi açık tonlarından başlayıp çikolata rengine kadar tüm tonlar bohem tarzda yerini bulur. Bu sıcak renkleri kullanarak evinizin havasını sakin ve dışardan geldiğinizde size kucak açan bir ortama çevirmeniz mümkün. Kahverengi yeşil ile harmanlandığında doğal havasını kaybetmeden enerjisi artar. Bu iki rengi birlikte kullanarak ferah bir bohem tarz yakalayabilirsiniz.</div><div><br /></div><div><b>Dinamik kırmızı</b></div><div><br /></div><div>Kırmızı enerjiyi arttıran, ortamı canlandıran ve neşe getiren bir renktir. Belirli dozlarda kullanarak ortama oryantal hava verirken, gözü de çok yormazsınız. Kırmızının yanına pudra pembe, canlı turuncu veya yeşil gibi doğal renkler ekleyerek bohem tarzını yakalayabilirsiniz. Bu renk özellikle yatak odasına çok yakışacaktır. Eğer turuncular, pasteller benim rengim diyorsanız bu renk seçeneklerine göz atmalısınız.</div><div><br /></div><div><b>Gizemli mor</b></div><div><br /></div><div>Bohem stil bir ev mor olmadan eksik kalacaktır. Üstelik mor diğer renkler ile kombine etmesi en kolay renktir. Yalnız mor enerjik bir renk olmasına rağmen aşırı kullanımda boğucu bir hava verebilir. Yoğun kullanımda açık lavanta tonlarını seçerek bu etkisinden kaçınabilirsiniz. Yatak odası, genç odaları mor için en uygun alanlar.</div><div><br /></div><div><b>Leziz turuncu</b></div><div><br /></div><div>Turuncu, bohem tarzda en çok tercih edilen renk. Sıcak ve enerjik bir renk olmasının yanı sıra aynı zamanda hareket, iletişim ve yaratıcılık ile bağlantılıdır. Bu nedenle çalışma odası gibi ortamlara çok yakışacaktır. Turuncunun bir diğer mekanı da mutfaklar. İştah arttıran bu renk ile evinize hem renk hem lezzet katabilirsiniz.</div><div><br /></div><div><b>Parıltılı sarı</b></div><div><br /></div><div>Sarı tonuna göre şekil değiştiren renklerdendir. Açık tonları ortama hareket ve enerji verirken, pastel tonları dinginlik ve rahatlık getirecektir. Özellikle evin karanlık, az ışık alan noktalarında kullanarak aydınlatıcı etkisinden yararlanabilirsiniz. Evinizde küçük bir odanız varsa sarıyı gri veya beyaz ile harmanlayarak odayı olduğundan daha büyük göstermeniz de mümkün. </div><div><br /></div><div>Duvarlarınızda sarı kullanmaktan çekiniyorsanız Bi'Boya'dan alacağınız akrilik boyayla kütüphanenizi veya dolaplarınızı boyayarak da bu rengin enerjisini kullanabilirsiniz. </div><div><br /></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtejJyyT9aNedGmDE2654Ffy7OccLz3E-lZ1rptq8bsHXcRj-_YxTnEzg_OId0pyvZQIENH6z8jDoKJleaVK65My_MTOZ3HDjIuf_iC_94plVNjp6dQPyi9eNDP_7pjSdGoZpm5OdzyNE/s800/1625210989_kum_f__rt__nas__.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Çizginin dışına çıkmayı sevenler için Bohem stili" border="0" data-original-height="515" data-original-width="800" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhtejJyyT9aNedGmDE2654Ffy7OccLz3E-lZ1rptq8bsHXcRj-_YxTnEzg_OId0pyvZQIENH6z8jDoKJleaVK65My_MTOZ3HDjIuf_iC_94plVNjp6dQPyi9eNDP_7pjSdGoZpm5OdzyNE/s16000/1625210989_kum_f__rt__nas__.jpg" title="Çizginin dışına çıkmayı sevenler için Bohem stili" /></a></div><br /><div><br /></div><h3>Mutfakta boho stili için renkli öneriler</h3><div><br /></div><div>Farklı kültürlerin ve stillerin bir karışımı olan boho stili, özellikle ortama verdiği sıcaklık ve rahatlık hissiyle öne çıkıyor. Ancak boho stili için biraz cesaret gerektiğini unutmayın. Bu stili mutfağına yansıtabilmek için renk ve desenleri karıştırmaktan korkmamalısınız. Açık raflar başta olmak üzere karışık desenler, küçük mutfak aletlerinde vintage dokunuşlar, doğal ve renkli malzemeler, boho mutfak stilinin temel bileşenlerini oluşturuyor.</div><div><br /></div><div>Boho mutfak stilinin temelinde yanık turuncu, pembe, hardal sarısı, koyu çivit mavisi gibi renkler bulunur. Mutfak duvarlarında ve diğer eşyalarda bu renkleri tercih ederek bohem tarzda bir mutfağın ilk adımlarını atabilirsiniz. Daha sonra deri ve dokuma malzemeler, yeşil bitkileri kendi tarzına göre ekleyebilirsiniz. </div><div><br /></div><div>Fas'tan ilham alan sarkıt bir aydınlatma, eski tarz bir fırının üzerinde sergileyebileceğiniz canlı renkte döküm demir tencereler, makrome duvar askıları, antika görünümlü dolaplar, doğal elyaftan yapılmış kilimler, raflarda depolama için kullanabileceğiniz hasır sepetler, vintage ya da el yapımı aksesuarlar, rustik tarzda bir tezgah, boho mutfak için akla gelen diğer öneriler. </div><div><br /></div><div>Bunlara sevdiğiniz başka pek çok renkli unsuru ekleyebilirsiniz. Burada önemli olan, boho stilinin ipuçları olan rahatlık, sıcaklık ve renk çeşitliliğini mutfağınıza yansıtabilmeniz. Çünkü bunun tam tersi olan minimalizm, mükemmeliyetçilik ve steril bir havanın boho mutfaklarda yeri yok. Boho stili döşeyeceğiniz mutfak, evinin cazibe merkezi olmak için hazır demektir.</div><div><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-5071905795075074402024-02-27T18:21:00.000+03:002024-02-27T18:21:02.322+03:00Yaş ilerledikçe küçülür mü?<span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMZ5l_QZFN7csNNOBWYjMIe0iaSab9d-Z9EtcGfWYBJbNTnHC-BzjxqdwaVs2SPpegy1NPNIanaBd_5VmdQPqmiQjL-DcjrhKFPXnrKgk2PlOmMGXleDgDfhFSQUq9ByFZnUtCbexbTK0/s865/Ya%25C5%259F+ilerledik%25C3%25A7e+k%25C3%25BC%25C3%25A7%25C3%25BCl%25C3%25BCr+m%25C3%25BC.jpg" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Yaş ilerledikçe küçülür mü?" border="0" data-original-height="487" data-original-width="865" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjMZ5l_QZFN7csNNOBWYjMIe0iaSab9d-Z9EtcGfWYBJbNTnHC-BzjxqdwaVs2SPpegy1NPNIanaBd_5VmdQPqmiQjL-DcjrhKFPXnrKgk2PlOmMGXleDgDfhFSQUq9ByFZnUtCbexbTK0/s16000/Ya%25C5%259F+ilerledik%25C3%25A7e+k%25C3%25BC%25C3%25A7%25C3%25BCl%25C3%25BCr+m%25C3%25BC.jpg" title="Yaş ilerledikçe küçülür mü?" /></a></div><span class="Apple-style-span" style="font-weight: bold;"><br /></span></div><div><span style="font-size: medium;"><span class="Apple-style-span" style="font-weight: bold;">Araştırmalar, ilerleyen </span><span style="font-weight: bold;">yaşla birlikte mesanenin küçülmediğini ortaya koydu. Yaş ilerledikçe hayat daha da zorlaşır. </span></span></div></span><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span">Hayatı zorlaştıran unsurlardan birisi de artık daha sık tuvalete gitme ihtiyacının doğmasıdır. Yıllardır yaşlandıkça mesanenin küçüldüğü düşünülürdü. Ancak bu düşüncenin doğru olmadığının kanıtlandığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi’nden <b><u>Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç.Dr. Fatih Güçer</u></b>, bu durumun “Aşırı aktif mesane” olarak adlandırıldığını söylüyor. </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span"><b>Yaş ilerledikçe idrar kesesinin küçüldüğü doğru mudur? </b></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span">Genel olarak böyle bir kanı vardır. Ancak son zamanlarda yapılan bir çalışmada, yaşları 22-90 arasında değişen 90 kadının idrar kesi kapasiteleri incelenmiştir. Çalışmanın sonunda yapılan açıklamada idrar kesesi kapasitesinde yaşa bağlı bir değişim olmadığı bildirilmiştir. Bu durumda ileri yaşlarda daha sık idrara çıkma isteminin, idrar kesesini oluşturan kasların, idrar kesesi daha dolmadan, yani erken kasılması ile ilişkili olduğu görüşü ön plana çıkmaktadır. </span><span class="Apple-style-span"></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span"><br /></span><b>Yaşlandıkça daha fazla tuvalet ihtiyacının doğmasının sebebi bu mudur? </b></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span"><br />Evet. Aslında biz klinik olarak bu duruma aşırı aktif mesane demekteyiz. Bu hastalarda mesane daha dolum aşamasındayken, istemsiz olan ve önceden bir belirti vermeden ortaya çıkan kasılmalar başlamakta. Bu durumda kişi daha idrar kesesi daha dolmadan veya çok az bir miktar idrar birikmişken aniden tuvalate gitme ihtiyacı duymaktadır. Normal bir idrar kesesi 300-400ml idrar biriktikten sonra idrar yapmak için uyarı yollarken, bu hastalarda kapasitenin yarısı bile olmadan idrar yapma istemi oluşmaktadır.</span><span class="Apple-style-span"></span></span></div><div><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><h3 style="text-align: left;"><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px;"><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span"><span class="Apple-style-span" style="font-family: inherit; font-weight: bold;">GÜNDE 7 KEREDEN FAZLASI NORMAL DEĞİL!</span></span></span></span></h3><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span"><b><br /></b><span class="Apple-style-span" style="font-weight: bold;">Bu durumun görülme sıklığı nedir</span>?</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span"><br />Toplumdaki sıklığı aslında oldukça fazladır. Örneğin bazı çalışmalarda her 6 yetişkinin birinde aşırı aktif mesane probleminin olduğu bildirilmektedir. İncelenen hasta grubunun yaşına bağlı olarak aşırı aktif mesane sıklığı değişmektedir. İleri yaşlarda sıklık artar, genç yaşlarda sıklık azalır.</span><span class="Apple-style-span"></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span"><br /><b>Mesanenin fazla çalışması ne gibi sonuçlara yol açar? </b></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span"><b><br /></b>Tabii idrar kesesinin ani olan bu tip kasılmaları, direkt olarak idrar yapma sıklığını etkileyecektir. Aşırı aktif mesane problemi olan hastalarda gün içerisinde sık olarak idrar çıkma, aniden beklenmedik bir anda idrar yapma hissi, gece sık idrara çıkma, hatta sıkıştıktan sonra tuvalete giderken idrar kaçırma problemleri olmaktadır.</span><span class="Apple-style-span"><br /><span class="Apple-style-span" face="-webkit-monospace" style="white-space: pre-wrap;"> </span><br /><span class="Apple-style-span" style="font-weight: bold;">Günde kaç kereden fazlası problem oluşturur?</span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span"><b><br /></b>Gün içerisinde 7 defadan, gecede 1 defadan fazla idrara çıkmak, bizim için normalden fazladır. Bu problemler tabi kişinin sosyal aktivitesini, günlük yaşamını, hatta seyahat planlarını dahi olumsuz etkilemektedir. Bu problemi ciddi olarak yaşayan vakalarda, sorun psiko-sosyal bir boyuta kadar vararak, kişinin çevre ve toplumla iletişimini dahi olumsuz etkileyebilmektedir. </span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="-webkit-border-horizontal-spacing: 2px; -webkit-border-vertical-spacing: 2px; border-spacing: 2px; font-family: inherit;"><span class="Apple-style-span"><br /></span></span></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-36422015112132092222024-02-26T22:30:00.000+03:002024-02-26T22:30:06.725+03:00İlk buluşmada yenmeyecek 6 yiyecek<span style="font-family: inherit;"><a data-saferedirecturl="https://www.google.com/url?q=https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgE4xwNRVWcGXGJ1BdbcQ5uxs1ye5CvAp0-o2IcZIJNQNp0eZrQ36lgKt9m5IpbQHtRACxKEd75PP5K2CAcOZUuCANpHQbkM9msZBoXbmdzOP3ocGBs7Sqq6oNB9dMK6LPQpG2JfiJg-Ghk/s1600/%2525C4%2525B0lk%252Bbulu%2525C5%25259Fma%252Bi%2525C3%2525A7in.jpg&source=gmail&ust=1709062130360000&usg=AOvVaw2Wbj06ekNjwhJ66IogW1mN" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgE4xwNRVWcGXGJ1BdbcQ5uxs1ye5CvAp0-o2IcZIJNQNp0eZrQ36lgKt9m5IpbQHtRACxKEd75PP5K2CAcOZUuCANpHQbkM9msZBoXbmdzOP3ocGBs7Sqq6oNB9dMK6LPQpG2JfiJg-Ghk/s1600/%25C4%25B0lk+bulu%25C5%259Fma+i%25C3%25A7in.jpg" style="background-color: white; color: #1155cc;" target="_blank"><img border="0" class="CToWUd" crossorigin="" data-bit="iit" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgE4xwNRVWcGXGJ1BdbcQ5uxs1ye5CvAp0-o2IcZIJNQNp0eZrQ36lgKt9m5IpbQHtRACxKEd75PP5K2CAcOZUuCANpHQbkM9msZBoXbmdzOP3ocGBs7Sqq6oNB9dMK6LPQpG2JfiJg-Ghk/s1600/%25C4%25B0lk+bulu%25C5%259Fma+i%25C3%25A7in.jpg" /></a><b style="background-color: white; color: #222222;">İlk buluşma için önerilen klasik kuralları bir kenara bırakıp gerçekleri öğrenme ve 'gerçek' olma zamanınız geldi. İşte işinize çok yarayacak öneriler.</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Onunla ilk randevunuza çıkacağınız zaman, arkadaşlarınızın "Şunu giy, söyle konuş" diye verdikleri tavsiyelerin fazla bir anlamı yoktur aslında. Çünkü henüz onu iyi tanımıyor ve sevip sevmeyeceğinizi bilmiyorsunuzdur.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Ayrıca bu klasik kurallar hiç eğlenceli olmadıkları gibi geri de tepebilirler. Bu tip sıradan tavsiyeleri uygulamanın sonucunda, olduğunuz gibi davranmak yerine, gergin veya karşınızdaki erkekle beraber olmaya çok hevesliymiş gibi görünmeyi pek de istemezsiniz herhalde. Ama bize güvenin; olduğunuz gibi davrandığınız zaman, karşı tarafa çok daha çekici görüneceğiniz kesin.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">The Decline of Males (Erkeklerin Düşüşü) adlı kitabın yazarı ve Rutgers Üniversitesi'nde Charles Darvin Antropolojisi Profesörü olan Dr. Lionel Tiger, "ilk randevuda uygulayacağınız en iyi strateji, karşınızdakiyle kişilik çatışmasına girip onu alt etmeye çalışmak yerine, keyifli vakit geçirmeye çalışmanızdır" diyor ve ekliyor: "Bu şekilde, azimli ve rahat bir karakter olduğunuzu gösterecek ve daha çekici olacaksınız."</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">ANI YAŞAYIN</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Eğer ilk tanıştığınız anda onunla aranızda iyi bir elektrik oluştuysa, otomatik olarak ileriyi düşünmeye başlamak kaçınılmazdır. "Acaba aradığım kişi o mu?" diye düşünüyorsanız, kendinizi durdurun: Beklentilerinizin esiri olmayın çünkü bu şekilde yaşadığınız anların keyfini çıkaramazsınız.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">"Randevuya gerekenden daha fazla önem verirseniz, bütün gece nasıl geçtiği hakkında düşünür ve onu bir daha görüp göremeyeceğinizin planlarını yaparak, strese girersiniz" diyor yazar ve psikoterapist Dr. Sheenah Hankin ve ekliyor; "Böyle bir ruh haline girdiğiniz zaman o anda yaşadıklarınızı tam olarak kavrayamazsınız." Bu da sizi ilgisiz biri gibi gösterebilir.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Kendinize bunun sıradan bir akşam olduğunu hatırlatın, olabildiğince rahatlayın ve keyfini çıkarmaya bakın. Tiger, "İlk randevu bir deneme gibidir. Her şeyin doğal akışında gelişmesini sağlayın ve yürüyüp yürümeyeceğini görün" diyor.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Eğer ondan bir elektrik alamadığınızı düşünüp, aynı frekansta olmadığınızı anlarsanız sakın moralinizi bozmayın; geçirdiğiniz bu gece kesinlikle zaman kaybı değildir. Büyük olasılıkla yeni bir bakış açısı kazanacak ve hayatınıza ilginç bir hikaye daha eklemiş olacaksınız.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /></span><h3 style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit; font-size: small;">İlk buluşmanızda ısmarlamamanız gereken 6 yiyecek</span></h3><span style="font-family: inherit;"><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">Domates soslu spagetti</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Evet, belki çok eğlenceli gözüküyor ama hiç de göründüğü kadar masum değil! Hem yemesi zor hem de üstünüze başınıza sos sıçratma ihtimaliniz çok yüksek. Daha da önemlisi; yerken yüzünüzün alacağı şekil, aklına geldiğinde ikinci buluşma sizin için bir hayal olabilir!</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">Sarımsaklı mantı</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">İlk günden buram buram sarımsak kokuları saçan bir yiyecek yemeniz, onun yüzünü buruşturmaya yetecektir.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">Kızarmış herhangi bir şey</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Tamam kendiniz olun dedik ama ilk günden mağara kadını yönünüzü görmese çok daha iyi olur. Yüzünüze gözünüze bulaşmayacak ve sonrasında sizi ağırlaştırmayacak hafif yiyecekler tercihiniz olsun.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">Az yağlı sosla isteyeceğiniz bir salata</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Diyette olsanız bile bunu bilmesine izin vermeyin; kısa bir süre ara vermenin bir sakıncası olmaz. Kendinizden hoşnut olmadığınızı ve sürekli otlayan sıkıcı biri olduğunuzu düşünmesini istemezsiniz değil mi?</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">Fasulyeli bir yemek</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Yerken güzel fakat sonrasında kahkaha atmaya korkan bir gaz bombasına dönüşebilirsiniz. İlk buluşma stresinin içinde bir de bununla uğraşmak zorunda kalmayın!</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">Izgara tavuk kanadı</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">İşte spagetti gibi yüksek risk taşıyan bir yiyecek. Tavuğu canlıyken yemeğe çalışmanızla hemen hemen aynı uğraşı göstermeniz gerekecek! Ayrıca elleriniz yağlanacak ve dişleri parçacıklarla dolu bir vahşi gibi görüneceksiniz!</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">DÜRÜST OLUN</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Eski sevgilinizle aranızda geçen özel bir konuşmayı anlatacak veya adet öncesi sendromu yaşamakta olduğunuzu söyleyecek kadar da açık olmanızı tavsiye etmiyoruz elbette ki. Ama eğer buluştuğunuz erkekle yakın bir arkadaşınızla konuştuğunuz gibi rahatça sohbet ederseniz, aranızdaki ilişki giderek ısınacak ve her şey daha doğal bir şekilde akacaktır. "Böylelikle buluşmanız bir iş görüşmesine benzemeyecektir" diye uyarıyor Hankin. Örneğin ona, ofiste yaşadığınız komik bir olayı anlatabilir veya yakın bir arkadaşınızın erkek arkadaşıyla ayrılma hikayesinden bahsedebilirsiniz.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Hankin'e göre hepimiz, bize dürüst davrandığına inandığımız kişilere, kendimize daha yakın hisseder ve onlara güven duyarız. Ayrıca, olumsuz yönlerinizi açığa vurma tekniğini de uygulamanızı öneriyor Hankin. Yapılan araştırmalar, yükseklik korkunuz gibi zayıf bir yönünüzü anlatmanın, başkalarının sizden hoşlanmasını ve sizin yanınızda kendilerini rahat hissetmelerini sağladığını gösteriyor. Çünkü bazı küçük zaaflarınızı dışa vurmak, sizin insani yönünüzü gösteriyor.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Hatta bu konuşmalar sırasında ilk randevularda ne kadar tedirgin olduğunuzu bile itiraf edebilirsiniz. Bunu açık açık söylemek, sizi yakından tanımasını sağlarken, aranızdaki gerginliği de azaltacak ve en önemlisi de, bunu açıkça ifade edecek kadar kendinize güveniniz olduğunu da gösterecektir.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">ÇILGIN OLUN</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Onunla arabada giderken en sevdiğiniz şarkıyı söylemeye başlayarak veya bir bara giderken yarı yoldan sonra arabadan inip gideceğiniz yere kadar yürümeyi teklif ederek, karakterinizin korkusuz ve özgür tarafı hakkında ipucu verin. Bu da size çekici bir hava katacak özellikleriniz arasındadır.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">"Onu şaşırtacak kadar cesur olmak, ne kadar tutkulu ve karakter sahibi biri olduğunuzu gösterir" diye açıklıyor Hankin ve ekliyor: "Sizin ilk randevuda beklenmedik şekilde davranmanız ikinizin de dopamin hormonu salgılamasını ve dolayısıyla kendinizi daha mutlu ve enerjik hissetmenizi sağlar." Eğlenceli, heyecanlı ve biraz kuraldışı olmak, harika bir ilk randevunun reçetesi olabilir.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><b style="background-color: white; color: #222222;">- Öneri: Erkekleri Kamçılayacak Bir Dokunuş</b><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Bir erkekle ilişkiye girmenin en iyi yolunun fiziksel temas olduğunu biliyorsunuzdur herhalde. Ama bazı hareketler ve dokunuşlar özellikle çok önemlidir. Karşınızdaki erkeğin cildine yavaş ve yumuşak hareketlerle dokunmayı deneyin: Konuşurken bileğinin iç tarafına dokunabilir veya avuç içini okumayı teklif edebilirsiniz.</span></span><div><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /></span></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-50511953285261296512024-02-25T15:25:00.001+03:002024-02-25T15:26:04.284+03:00Bozuk moralinizi düzeltme yolları<span style="font-family: inherit;"><b style="background-color: white; color: #222222;"><div><a data-saferedirecturl="https://www.google.com/url?q=https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEg58OJvsdvkRYJh05k1YJFnFAUWdOxUSZgITSDSr1_D6-0pstILHKlGnHOOLhctdGtUOE3Fg5PCEkkk38V0SLQ09CK5aoFNQAanSg5IGcTVCoqdyfiO6wDCdvqNRyM2nrn3zbng1TqoEGS8EG1EbPnb7RoxhEZY_vU_76hM0R3n2BzMZJCHXWAKzk9SVA%3Ds800&source=gmail&ust=1663094918574000&usg=AOvVaw2hFOzbCKJEtw3o0NnYq4SG" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/a/AVvXsEg58OJvsdvkRYJh05k1YJFnFAUWdOxUSZgITSDSr1_D6-0pstILHKlGnHOOLhctdGtUOE3Fg5PCEkkk38V0SLQ09CK5aoFNQAanSg5IGcTVCoqdyfiO6wDCdvqNRyM2nrn3zbng1TqoEGS8EG1EbPnb7RoxhEZY_vU_76hM0R3n2BzMZJCHXWAKzk9SVA=s800" style="color: #1155cc;" target="_blank"><img alt="Bozuk moralinizi düzeltme yolları" border="0" class="CToWUd" data-bit="iit" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/proxy/AVvXsEj5qOFNyj9cju6P9zg_OdD-TYxMEa1iy5DOB60kJzm6Q5L0HPLmgLkqYX2kV3Rj-O23zEzXqRxPOIW4sIGw3N-WI7EFfGzul2cLRjQ2UEY35tZ-7ZHprhodd-LQloqZHVKLpUgWlCnjfp-SejpHQ111RQG2y_mLR3zXSNqphAPFL4FklpqctdodamDKs9TRVnFmpB22GCW9ApiaFKsbT4nPpheOtgDUhSUtxPWH0ku0dB9LBvnbQGKqU8wZukasc9c906wDUY0b3HYe3W7M1dcIkRUitsTQzBCfbaby8dwq8t_ly-tI3zHiMb9c9hBqfB38blUqQCUvH3w8mJNkzGTZ9U1Ae7zKrSx8LQLnmIJfKb7o6Ly2Dg0k-9ePzcdl65JaDTN6NmcZidPBNWHpIt95Z2EkVmXnGg=s0-d-e1-ft" title="Bozuk moralinizi düzeltme yolları" /></a></div><span>Sevgiliniz ya da eşiniz canınızı sıktı. Moraliniz feci şekilde bozuk. Bunun yüzünüze yansıttığı etkinin üstesinden gelmek için giysilerinizdeki renklere önem verin.</span></b><span><br style="background-color: white; color: #222222;" /></span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">Yapılan araştırmalar insanların sıcak, parlak renklerle, kendilerini daha mutlu hissettiklerini ortaya çıkardığını söylüyor. Eğer giyecek sarı veya turuncu bir giysiniz yoksa bile en azından masanızı bu renk çiçeklerle süsleyebilirsiniz.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Can sıkıntısından kurtulmak için giysilerinizde beyaz, pembe veya mavi gibi renkler kullanın.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Esmer ve soluk tenliyseniz, benzinizin solgunluğunu saklamak için mavimsi beyaz renkleri tercih edin.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Sarı veya kestane rengi saçlarınız varsa, kırık beyaz renkler kullanabilirsiniz.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Kendinizi mutlu hissettiğiniz yeri gözünüzde canlandırın. İster tropik bir adadaki plajı, ister çocukluk yatak odanızı gözünüzde canlandırın. Hayal ettiğiniz mekân neresi ise gözlerinizi kapayın ve kendinizi orada hissedin. Thomas, zihninizdeki görüntüyü sevdiğiniz bir manzara ile değiştirmenin sizi mutlu edeceğini söylüyor.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Seksi anlarınızı düşünün. Sekse vaktiniz yoksa bile zihninizde özel bir anınızı canlandırmak da içinize mutluluk hissi yayılmasını sağlayacak.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Biraz ara verin, müzik dinleyin ve biraz mola verin.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Kulaklıklarınızı takıp sevdiğiniz melodilere kendinizi bırakmanızı öneriyor. Yavaş tempo sizi sakinleştirirken, daha güçlü ve ritmik bir melodi, üzerinizdeki sıkıntıyı atmanıza yardımcı olur.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Kırmızı rujunuzu sürün. Kırmızı dudaklar etrafa güven ve cazibe yayar. Etrafınızdakilerden göreceğiniz olumlu tepkilerle, içinde bulunduğunuz kötü ruh hali yerini, seksi ve kendinden emin bir havaya bırakır.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Gülmek için interneti kullanın. Gülerken kendinizi kötü hissetmeniz mümkün değildir. Canınız sıkıldığında bir mola vermek için Youtube gibi sitelerden eğlenceli bir video indirebilirsiniz.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Masa lambanızı yakın. Çalışırken yukarıdan gelen yoğun ışık, stres ve rahatsızlık duygusu yaratabilir. Oysa ki masanızdaki yumuşak ışık kaynağı sizi sakinleştirir.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Portakal, mandalina atıştırın. Narenciye yemek ruh halinizi düzeltmenize yardımcı olur. Üstelik soymak zaman aldığı için yavaş yenir ve abur cuburla aşırıya kaçmaktan kurtulursunuz.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Beş saniye boyunca derin ve yavaş bir şekilde nefes alın, sonra nefesinizi yine beş saniyede, yavaşça verin.</span><br style="background-color: white; color: #222222;" /><br style="background-color: white; color: #222222;" /><span style="background-color: white; color: #222222;">- Doğayla bütünlesin. Arada bir öğle yemeğinizi açık havada, örneğin bir parkta yiyin. Çimenlerin üzerine sırtüstü uzanıp doğayı seyredin. Açık havada olmak, kalp atışlarınızı yavaşlatacak ve karamsar ruh halini üzerinizden alacaktır.</span></span><div><span style="font-family: inherit;"><span style="background-color: white; color: #222222;"><br /></span></span></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6413042421640350549.post-8535437328492389172024-02-25T15:23:00.007+03:002024-02-25T15:23:42.405+03:00Balayı bavulunda neler olmalı?<div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><b><a data-saferedirecturl="https://www.google.com/url?q=https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQk7kNoFXt1VlkOudliP6Qx3eCnF6j2ZgXfIp88m0qSfoBBGlawjdvOy1GLhiEz-qON6CLbGhloBw-u7pPrHGkFlhgBwIp36I_6sIqdzRWBy9tO5ETWK00boIM0pBnE5vGHo2W0l1fweKX60EvFAsXObZYyTTZuR3ei-9cS772SAFpW6nC_dukl3ltIQ/s800/Balay%25C4%25B1%2520bavulunda%2520neler%2520olmal%25C4%25B1.jpg&source=gmail&ust=1680286360439000&usg=AOvVaw3EWXv0QzJPOIGHUm2jOp9e" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjQk7kNoFXt1VlkOudliP6Qx3eCnF6j2ZgXfIp88m0qSfoBBGlawjdvOy1GLhiEz-qON6CLbGhloBw-u7pPrHGkFlhgBwIp36I_6sIqdzRWBy9tO5ETWK00boIM0pBnE5vGHo2W0l1fweKX60EvFAsXObZYyTTZuR3ei-9cS772SAFpW6nC_dukl3ltIQ/s800/Balay%C4%B1%20bavulunda%20neler%20olmal%C4%B1.jpg" style="color: #1155cc;" target="_blank"><img alt="Balayı bavulunda neler olmalı?" border="0" class="CToWUd" data-bit="iit" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/proxy/AVvXsEiy5gJVdwAA3SQgHUnjb8i4KPUuaxfY96wmAFtiFyp2fuWr8ZVQatLeetlryI8EGIbtsP-gkNNmcbMU34EU-GkutHLNJ_433xc6C9AWiRzIi3CaMmiSA7-uDU7x0-ip_vNpslWUTwQChkTACi1VFFxkm16LDDFD8kn2PO7Lj-w_XntaozOeZzZgw5gO2uRnwsFh8WFEAKGMw6mOhiNs0mQiR9r55v5kYQtyqZlI5kgNdhzFba5w0SWzevvdLPUV16zQ7EwdfllUn5xGsyg5nGmxFRlPX0fVml3wq3L4HKOZ1dJVqwbsLs_P8ONnEKu2Hs3mTT9wvAjMTQsOh7g6aHUMps0Nyoi_XJHOi2vWf_xhEom7l7WAIrVnqnQcEOAzmkzzcQq6iF0slVLtOWv1C8SH4OWbjMcFJy5KM_2aXQf7jOwH5aSPYbOMtPamEidaOkIOWDH0lIbUMa-25AM8dyIWfP2xrG5lq_-0-g0XKr_Xuvoq=s0-d-e1-ft" title="Balayı bavulunda neler olmalı?" /></a></b><b>Seksi bir elbise, asil bir bluz, kıpkırmızı bir ruj, çarpıcı güneş gözlükleri… Balayı bavulunuzu hazırlamadan önce bu yazıyı okuyun!</b></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Evliliğin en heyecanlı kısmı… Yeni bir başlangıç, umut dolu bir aşk yolculuğun belki de ne akıllarda kalan dönemidir balayı… Stil sahibi bir kadın olarak nereye giderseniz gidin, yanınıza ne aldığınız, balayı bavulunuzda neler taşıdığınız önemli. </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Balayı bavulunuzu hazırlarken size yol göstermek adına eğlenceli bir liste hazırladık… </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b>Elbise</b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><br /></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Sahilde el ele çıkacağınız o romantik yürüyüşler, mum ışığındaki akşam yemekleri için yanınıza mutlaka içinde kendinizi çok özel ve güzel hissettiğiniz bir elbise alın. Sisley’de yaz için kaliteli kumaşlardan çok şık ve farklı modellerde elbiseler bulabilirsiniz… </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b>T-Box öpüşme kiti</b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><br /></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">İhtiyacınız var mı bilemeyiz ama T-Box’un öpüşme kiti yeni evlileri çok eğlendireceğe benziyor! 6 Temmuz Dünya Öpücük Günü şeferine hazırlanan T-box ‘Muah’ kitleri; aynası, lolipopu, balonu ve uygulama cd’siyle geliyor ve çok özel anlarınızı unutulmaz yapmak için emrinizde… Nasıl bir şeymiş merak ettik doğrusu! </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b>Baby-doll gecelik</b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><br /></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Canım cicim aylarının daha başı, iyice boşlayıp yatağa günlük tişörtlerinizi giymeye başlamadan önce en azından balayında şık bir gecelik, seksi bir ‘babydoll’ kombinezon giymenizi öneririz. La Senza’da çok fazla seçenek var. Eğer saten kumaşıyla rahat edemiyorsanız koton olanlardan tercih edebilirsiniz. Satenlerde cart renkler göz dolduruyor; kotonlar daha saf, masum pembeler, griler ve beyazlar hüküm sürüyor…</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b>Bikini</b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><br /></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Bu sezon seksi bir bikini farz oldu. Hele balayında aksi düşünülemez! Gerçekten de hem sezon modellerine hem de ünlülerin tercih ettiği bikini modellerine bakacak olursak vücut hatlarını gözler önüne seren, can alıcı renklere ve desenlere sahip minik bikinilerin çok popüler olduğunu görüyoruz. Biz sizin için Ay-Yıldız’ın şeker pembesi straplez bikinisini seçtik!</span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b>Siyah pantolon</b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><br /></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Şık kesimli siyah pantolondan daha kullanışlı bir parça var mıdır acaba? Tarzınızı ifade eden bir kesim beğenerek hemen alacaklar listenize ekleyin. Çünkü seksi elbiselerinizden arda kalan gecelerde pantolon-bluz kombini çok işinize yarayacak. Pantolon satın alırken mümkünse şık kumaşları tercih edin çünkü böylelikle sade bir atletle gündelik giyimde, havalı bir bluzla gece giyebilirsiniz… </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b>Şık bir bluz</b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><br /></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">İster mini kot etek, beyaz kısa şort üstüne, ister beyaz pantolon, ‘skinny’ jeanle birlikte. Ya da tabii siyah pantolonla… Şifon veya saten kumaştan, kurdele veya fiyonk gibi zarif ve feminen detayları olan bluzlar her erkeği tavlayan bir asalet verir kadına. Zorlamadan güzel görünmeyi seven doğal kadınların kurtarıcısı bir parça olduğu için bavula bir tane koymakta fayda var diye düşünüyoruz… Park Bravo’da pastel renklerde çiçek desenli bolca alternatif bulabilirsiniz… </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b>Güneş gözlükleri</b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><br /></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Her havalı kadının gizli silahı güneş gözlükleri… Ray-Ban’in meşhur Wayfarer modeli rengarenk versiyonlarından sonra şimdi de siyah çerçeveli, dore detaylı modelleriyle karşımıza çıkıyor. Hem güneşten korunun, hem de kocanıza gizli, cilveli bakışlar atın! </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b>Portföy çanta</b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><br /></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Kol altına şık bir şekilde sıkıştıracağınız portföy çantanız tatil boyunca elinizden düşmeyecek. Siz alışkın olmayabilirsiniz ama artık bu çantalar plajlara da düştü. Güneş kremi, oda anahtarı, ayna ve para gibi önemli eşyalarınızı bu şekilde taşıyabilir, nerede olursa olsun şıklığınızdan ödün vermeyerek dolaşabilirsiniz… Kenneth Cole'un turuncu rugan portföyüne ne dersiniz? </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b>Kozmetik ürünleri</b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><br /></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Kırmızı ruj çoğu erkeği heyecanlandıran, bakışların size odaklanmasını sağlayan bir kozmetik ürünüdür. Yanık tene de çok yakışıyor. O zaman balayı makyajı belli; Gözlerde sadece eyeliner, yanaklar aşk heyecanıyla zaten renkli, dudaklarda Flor Mar’ın yeni, canlı kırmızısı… Gün boyu Nivea’yle güneşten koruduğunuz cildinize akşam bir tanrıça gibi parlamanızı sağlayacak Inglot Face and Body Bronzer’ı sürebilirsiniz. Özellikle de omuzlara ve dekolte bölgesine! Mis gibi kokan parfümlü bir body spray son dokunuş olacaktır… Mesela Avon ‘Sexy Chic’ tam balayına göre… </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b>Sandalet</b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><b><br /></b></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Lüks bir otelde veya doğayla içi içe bir tesiste, sahilde veya kırsal kesimde şıklık adına ayakkabı tercihiniz sandalet olmalı. </span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;"><br /></span></div><div style="background-color: white; color: #222222;"><span style="font-family: inherit;">Her ortama uyan, farklılığını rengiyle ortaya koyan sandaletler yazın olmazsa olmaz parçalarından biri. Gündüz için koyu kahve deri sandaletler çok kullanışlı, akşam içinse bir çift lame sandalet veya gladyatör sandalet almalı! Enzo Angiolini'ninkilere bayıldık! </span></div><div style="background-color: white; color: #222222; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: small;"><br /></div>VEKA MEDYAhttp://www.blogger.com/profile/06983277197845408251noreply@blogger.com0Türkiye38.963745 35.24332210.653511163821157 0.08707199999999915 67.273978836178856 70.399572