Oysa yılda bir kez yaptırılması önerilen pap smear testi ile rahim ağzı kanserlerinin yüzde 90'ı erken dönemlerinde, hatta henüz hücre değişimlerinin olduğu süreçte yakalanabiliyor, bu sayede de tedavi olanağı doğuyor.
Dünyada her yıl yaklaşık 500 bin kadın Human Pappiloma Virüsü’nun sorumlu tutulduğu rahim ağzı kanserine yakalanıyor ve bu kadınların yarısı hayatını kaybediyor. Oysa yılda bir kez yaptırılması önerilen pap smear testi ile rahim ağzı kanserlerinin yüzde 90’ı erken dönemlerinde, hatta henüz hücre değişimlerinin olduğu süreçte yakalanabiliyor, bu sayede de tedavi olanağı doğuyor. Servikal smear testinin erken teşhis için günümüzde en yaygın olarak kullanılan tarama yöntemi olduğuna dikkat çekerek, “Rahim ağzı kanserinden korunmak için servikal smear testine cinsel ilişkiye başladıktan 3 yıl sonra veya 21 yaşında başlanması ve testin yılda bir kez tekrar edilmesi gerekiyor” diyor.
İleri evreye dek belirti vermeyebiliyor!
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Görgen, rahim ağzı kanserinin erken dönemlerinde pek fazla şikayet oluşturmadığını belirterek, “Bu nedenle çoğu kadın hastalık iyice ilerleyip başka organların çalışmasını engellemeye başlayıncaya kadar hastalığından habersiz oluyor” uyarısında bulunuyor. Genellikle ilk şikayetler ilişki sonrasında oluşan lekelenme tarzındaki kanamalar oluyor. Hastalık ilerledikçe en sık görülen yakınmanın ise düzensiz, aralıklı olarak devam eden vajinal kanama olduğunu belirten Doç. Dr. Hüsnü Görgen, “Kanama zaman zaman aşırı olsa da genellikle az miktarda lekelenme şeklinde ortaya çıkıyor. Cinsel birleşme sonrasında daha bariz hale gelebiliyor” diyor. Hastalık ilerlediğinde ise bacakta ağrı ve şişme, idrarda kan görülmesi, pis kokulu sürekli bir vajinal akıntı gibi belirtilerin ortaya çıkabileceğini söyleyen Doç. Dr. Hüsnü Görgen, bu şikayetlerin genellikle kanser hücrelerinin geniş bir alana yayılmış olduğuna işaret ettiğini vurguluyor.
Birkaç dakikalık işlem hayat kurtarıyor!
Genital bölgeyi tutan 40 kadar Human Paplilloma Virüsü kansere yol açmadaki rollerine göre yüksek risk ve düşük riskli olarak adlandırılıyor. Tip 16 ve 18 en sık saptanan yüksek riskli HPV’leri oluşturuyor. Yüksek riskli HPV ile oluşan hücresel değişiklikler 8-10 yıl içerisinde kansere dönüşebiliyor. Bu nedenle yılda bir kez yapılan pap smear testi ile hücresel değişimler kansere dönüşmeden önce tespit ediliyor. Böylece hastalığın hastaya herhangi bir zarar vermeden küçük müdahaleler ile tedavi edilebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Hüsnü Görgen, “Bu test ile henüz başlangıç aşamasındaki kanser tanınıyor ve başarıyla tedavi ediliyor. Hasta 30 yaş ve üzerindeyse servikal smear ile birlikte HPV-DNA testi yaptırılması tavsiye ediliyor.
Çünkü HPV DNA testi ile rahim ağzından alınan örnekte yüksek riskli HPV olup olmadığı saptanarak hastanın takip ve tedavisi buna göre düzenleniyor. Her iki testin negatif çıktığı durumlarda 3 yıl ara ile taramanın tekrarı öneriliyor. Hasta 30 yaşın altında ise HPV enfeksiyonunun sık görülmesi ve bu enfeksiyonların çoğunun kendiliğinden kaybolması nedeniyle HPV DNA testine gerek duyulmuyor.”
Acıbadem Fulya Hastanesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Doç. Dr. Hüsnü Görgen
Kaynak: HTHayat