Sevme ve sevilme ihtiyacınızı karşılamak için nelerden faydalanıyorsunuz… Aileniz, arkadaşlarınız ve sevgiliniz. Tüm bu alanlardan ya da her birinden ayrı ayrı beslenmek sağlıklı bir insanın oluşumu için çok önemlidir. Ama aşık olduğunuzda yani sevgiliye olan sevginizin sizi çok daha farklı bir boyuta geçirdiğini, her şeyi unutturacak boyutta tüm vücudunuzu sardığını, bazen yaşamınızda her şeyden sıyrılıp sadece onun varlığını düşündürdüğünü fark etmişsinizdir. Sabah uyandığınızda telefonunuzda özlemle dolu günaydın mesajı, gözlerinizi açtığınızda varlığı ile size huzur veren ve içinizi ısıtan gülüşü, işe gittiğinizde sizi sevdiğini ifade eden o etkileyici cümleleri, akşam olduğunda ona yeniden kavuşmanızın sizde yarattığı o mutluluk ifadesi…
Peki ya kötü giden bir ilişki olunca.. Sevgi sözcükleri ile başlayan bu peri masalının artık size enerji vermek yerine tüm enerjinizi damarlarınızdan bir bir almasının sizde yarattığı duygu… Bu ilişkiyi devam ettirmek ya da bitirmek. Kararsızlıklar…Güzel ve kötü anılar.. Artık onsuz yaşamak…
Bu duyguları yaşayan kadın ve erkeğin; ilişkiye mutlu bir şekilde devam etmesi için oynaması gereken roller vardır. Bu roller; ilişkiyi canlı tutar. Peki, nedir bu roller?
Kadın ve erkeğin arasındaki güçlü bir sevgi bağı.”Seni gerçekten çok seviyorum ve yaşamımda çok önemli bir yerdesin ” İki ayrı insan ve farklı kişilik özelliklerinin olduğunun, farklı ailelerden geldiklerinin, yaşamdan beklentilerinin birebir aynı olmadığının farkında olarak yaşamak.
Sorunsuz bir ilişki yoktur ama bir çözüm elbette ki vardır. Bu çözümleri önce kendiniz araştırmaya çalışın sonra onunla birlikte sakin bir anınızda konuşmaya çalışın. Bu maddeleri birlikte oluşturun. Öfkelerinizi kontrol edebilmeyi öğrenin. Gerekirse bunun için bir uzman desteği alın. Her şeyden önce bunu kendiniz için kontrol etmelisiniz. Çünkü öfke öncelikle kişinin kendisine zarar verir. İlişkinin devam edebilmesi için iki tarafın da çaba göstermesi çok önemlidir. Bazen diğer kişi bu çabayı gösterecek güçte olmayabilir. Bunu fark ettiğinizde ona tolerans göstermek gerekir. Bazen siz de bu güce sahip olamayabilirsiniz. O zaman da sıra onda olacaktır.
İlişkinizde yaptığınız her şeyi kendiniz için yaptığınızı düşünün. Çünkü bu sizin ilişkiniz. Onu siz seçtiniz, sevgili olma ya da eş olma teklifini siz kabul ettiniz. Bu nedenle ilişkinin sağlıklı devam edebilmesi için yapacağınız her türlü çaba aslında mutluluğunuz için. Eğer mutlu olamayacağınızı düşünüyorsanız tabi ki bu ilişkinin devamı için daha farklı düşünmeniz gerekir.
İlişkiniz yaşamınızda tek amaç olmamalıdır. Yaşamdan enerji aldığınız başka alanlar da kendinize yaratmalısınız. Aileniz, arkadaşlarınız, hobileriniz, işiniz. Bu alanlar içinde yaşamak birbirinizi daha fazla özlemenize neden olacak, onsuz da var olabildiğiniz gücünü size hissettirecektir. “Onsuz yapamıyorum, çalışamıyorum, aklımdan bir türlü çıkmıyor, o gitti sanki yaşamda her şey bitti.” Düşünceleri beyninizi yiyip bitirmeyecektir. Her şeyin farkında olan güçlü bir birey olarak daha sağlıklı düşünecek ve yaşamınızla ilgili olarak yen kararlar alabileceksiniz.
Kendinizi sevin, kendinize güvenin ve kendinize iyi bakın. Bunu hisseden bir kişi sizi kaybetmemek için daha fazla çaba gösterecektir. Beklentilerinizi karşılıklı paylaşın. Bunları bir zorunluluk olarak sunmayın, sadece talep edin ve yapıldığında mutlu olacağınızı söyleyin. Her beklediğinizi karşı tarafta bulamayabileceğinizin farkında olun.
Gerçekten ne istediğinizi bilin. Kendi fikirlerinizi kendiniz değerlendirin. Sizin ve yardım aldığınız bir uzmanın dışında kimse ne yaşadığınızı ve ne yapmanız gerektiğini tam olarak bilemeyecektir. Paylaşımda bulunduğunuz en iyi arkadaşınızın da farklı bir kişilik özelliği olduğunu ve yaşamdan farklı şeyler bekleyebileceğini unutmayın. Karar sizin olursa sonuçlarına daha güçlü bir şekilde katlanırsınız.
Sorunlardan çok çözüme odaklanın. Geçmişte olanları sürekli olarak dile getirmeyin. Tüm olanlara rağmen deva etme kararı verdiyseniz bu sizin kararınızdır. Bunun için kimseyi suçlamayın ve bu güne geri dönün. Bugün ve şimdi yaşadığınız önemlidir. Gereksiz tartışmalara girmeyin. Bu önce sizi yorar yeniden hatırlatayım. Hata yaptığınızda özür dileyin. Bazen siz de hata yapabilirsiniz.
Eğer seviyorsanız ya da özlediyseniz bu duygularınızı paylaşmaktan çekinmeyin. Bunlar sizin duygularınız. Bunları ertelemek, gurur yapmak sizde baskı yaratabilir. Gerçek duygularınızla yüzleşin. Bu duygularınızı ilettiğinizde karşılığını alamıyorsanız bile kendinize kızmayın. Çünkü bunu kendiniz için yaptınız. Bazı şeylerin karşılığını alamama sonucunu da kabullenmeli ve yola devam edebilmelisiniz.
İlişkinizi rutine sokmayın. Canlı ve sürprizlerle dolu olan bir ilişki her zaman daha uzun sürelidir. Sürprizin açılımı herkes için birbirinden farklıdır. Beklediğiniz sürprizlerle karşılaşmadığınızda ( çiçekler gibi) küsmeyin ve kızmayın. Yapılan her çaba sizin için yapılmıştır unutmayın. Farklı yönlerinizi kabul edin ( o maç izlerken siz de kitabınızı okuyun örneğin) ama birkaç ortak yön de oluşturmalısınız. (Ara sıra birlikte maç izlemek, yürüyüşlere çıkmak, tavla – play station oynamak gibi.)
Eğer çocuklarınız söz konusu ise; onların sorumluluklarını paylaşmalısınız. Anne – baba rolünüz olduğunu unutmamalısınız.
Her şeye rağmen ilişkiniz iyi devam etmiyorsa ve mutsuzluğunuz gitgide artıyorsa nedenlerini bir uzmanla paylaşabilirsiniz. Karar bu süreçte de yine sizindir. Sadece daha sağlıklı bir ortamda değerlendirilmesi ve yaşama güçlü bir şekilde devam edebilmeniz sağlanacaktır.
Psikolog Eda Gökduman