
Önce otobüse binip binmeme konusunda biraz tedirgin oluyoruz. Sonra, alışveriş merkezine gitsem mi gitmesem mi diye düşünüyoruz. Daha sonra sık sık uğradığımız kafede uzun uzun oturma konusunda iki kez düşünmeye başlıyoruz. Bundan böyle eğlence mekanlarına bile korkarak gidecek belki de gitmeyeceğiz.
Teröristler, büyükşehirlerdeki insanların huzur içinde sosyalleşebileceklerini düşündükleri bir kaç önemli yeri de hedeflerine koymuş görünüyorlar.
Birçok ülke, intihar saldırılarına giden yolu tanımayı ve bu tür saldırıları gerçekleştirmeye yönelik adımları engellemeyi öğrendi. Bunu bizim de öğrenmemiz şart.
Peki nasıl?
Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, restaurant, kafe ve barlara yönelik yapılacak saldırılara karşı Avrupa’da, İsrail’de, ABD’de uygulanan olağanüstü hal modeline geçilmesini öneriyor.
Uzman Klinik Psikolog Mehmet Başkak, Beşiktaş saldırısı sonrasında gündeme getirdiği önlemler hakkında şu bilgileri verdi:

Bir güvenlik görevlisi tutmaya maddi olarak gücü yetmeyen ya da bu masrafı müşterilerine yüklemek istemeyen işletmelerse kapılarını kilitlerler. Bu tür yerlere girmek için kapıyı çalmanız gerekir, içerdekiler kapı deliğinden hızlıca bakar ve gelen kişinin güvenli olup olmadığı ve içeriye alınıp alınamayacağıyla ilgili hemen orada bir karar verirler. Hayal bile edilemeyecek bir uygulama şu anda sadece bir rutin olmakla kalmıyor aynı zamanda insana kendini güvende de hissettiriyor.
Birçok kimsenin haberi yok belki ama İstanbul’da gerçekleşen 15 / 20 Kasım 2003 saldırılarından sonra birçok mekan böyle bir uygulamayı başlatmıştı.”
✎ Mutfağınızın olmazsa olmazı her ürün Karaca’da!