Pandemiyle beraber insanların spora daha çok ihtiyaç duyması ancak spor salonlarına olan mesafeli duruş, sağlık ve fitness mobil uygulamalarının kullanım oranlarını rekor oranda artırdı.
Bu uygulamaların indirilmesinde geçen yıla oranla %67 artış kaydedildi. 2020'nin ilk çeyreğinde indirme sayısı 593 milyona ulaşan sağlık ve fitness uygulamalarının, 2020 yılı sonunda 656 milyonu bulacağı öngörülüyor. Yakın gelecekte ise giyilebilir teknolojiler ve VR-AR teknolojileri spor endüstrisine farklı bir boyut kazandıracak. Spor Fütüristi Hakan Demiray, yurtdışında kullanımı giderek yaygınlaşan bu teknolojilere Türkiye’nin nasıl ayak uyduracağından ve Let’s Club olarak dijitalleşme yönündeki planlarından bahsetti.
Teknoloji ile birlikte günümüzde birçok alan şekil değiştiriyor. Spor sektörü de bunlardan bir tanesi. Kullanılan mobil uygulamaların çeşitliliği ve pratikliği insanları bir süredir spor salonlarından uzaklaştırmıştı. Ancak pandemiyle beraber gelen tedirginlik insanların spor salonlarına olan mesafeli bakış açısını daha da artırdı. Yapılan araştırmalara göre dünyada olduğu kadar Türkiye’de de sağlık ve fitness gibi mobil uygulamaların indirilme oranlarında büyük artış yaşandı. Pandemiyle birlikte spor uygulaması kurulumlarındaki artış oranlarını derleyen mobil ölçümleme şirketi Adjust’a göre, salgın ile birlikte bu uygulamaları kullanan kişi sayısı; Nisan ayında 339,7 milyon ile Ocak ayına göre yüzde 83,6 ve Mart ayına göre yaklaşık yüzde 42 artışla zirve yaptı. 2020'nin ilk çeyreğinde sağlık ve fitness uygulamalarının indirme sayısı 593 milyona ulaştı. 2020 yılı sonunda ise bu oranın 656 milyona ulaşması öngörülüyor.
“Dijitalleşmeyen sektör ağır kayıplar verebilir”
Adjust verilerini değerlendiren Hakan Demiray; “Bu kıymetli araştırmada en dikkat çeken veri, ülkemizde Şubat’a göre Nisan ayında fitness uygulamalarının kurulumunda yüzde 144’lük bir artış yaşanması. Bu da gösteriyor ki, pandemi dönemiyle beraber insanların spor alışkanlıkları ciddi oranda değişti ve dijitalleşti. Cep telefonlarına yüklenen uygulamalarda zaten bir artış vardı ancak salgın bu artışı ikiye katladı. Artış katlanarak devam edecek. Değişen spor alışkanlıklara paralel olarak spor sektörü dijitalleşmezse özellikle spor salonlarında ciddi kayıplar yaşanabilir. İnsanlar bu dönemde spor yapmanın önemini daha çok anladı ve dijitalleşmeye olan yatkınlık mobil uygulamaları sevdirdi. Bundan sonraki süreçte spor sektöründeki yöneticilerin farklı dinamiklere fokus olması gerekiyor. Artık, gündemimizde dijitalde süreklilik, spor disiplini edindirme ve kişi odaklı uygulamalar var. dedi”
Sporda Yeni Trend: Giyilebilir Teknolojiler
Teknolojik gelişmelerle spor salonlarına duyulan ihtiyacın azalacağını belirten Demiray, “Spor odaklı teknolojik cihazların ardı arkası kesilmiyor. Sadece mobil uygulamalar değil aynı zamanda giyilebilir teknolojiler de spor sektöründe geniş yer bulacak. Nabız ve solunum hızı, atılan adım, yakılan kalori sayısı, kat edilen mesafe ve hatta uyku düzeni, duruş ve kas gerilmeleri gibi çeşitli vücut parametrelerini ölçmek için sensörlü akıllı giysilerin kullanımı daha yaygın gelecek. Akıllı saat ve akıllı bileklik başlangıç oldu. Ardından akıllı ayakkabı, gözlük ve dahası gelecek.” dedi.
Drone ile mekan bağımsız özgür spor
“2021 yılına kadar 560 milyon adet giyilebilir cihaz olacağı tahmin ediliyor” diyen Demiray konuşmasına şöyle devam etti: “Giyilebilir teknoloji endüstrisinin 2022'ye kadar 27 milyar doların üzerinde olacağı öngörülüyor. Hatta dış mekan egzersiz programlarına entegre olacak drone’lar uzun mesafe koşucuları ve yüzücülerin spor rutinlerine dahil olacak. Sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamalarının da yurtdışında örnekleri mevcut. Akıllı aynalar bazı evlerde yerini almış durumda. VR ve AR teknolojileri; akıllı sensörler ve kişiye özel eğitim programıyla evde kendi başınıza kickboks yapma imkânı sunuyor. Açık hava deneyimi sunan fitness makineleri, kullanıcıya ciddi bir efor sarfettirerek kürek çekme deneyimi yaşatıyor. Bunlar gibi daha birçok benzersiz örnek var. Bütün bunlar spor salonlarını tamamen ortadan kaldırmasa da kişiye mekan bağımsız, daha bireysel ve özgür alanlar yaratacak.”
Demiray: “Dijitale Yatırım Yapan Kazanacak”
Sağlık ve fitness ile ilgili dünya çapında kullanılan birçok başarılı Türk girişimi mobil uygulamanın olduğunu söyleyen Demiray, “Türkiye’nin en büyük metrekareli spor kompleksi olarak Let’s Club, pandemiyle birlikte çok hızlı hareket etti ve ülkemizdeki ilk açık hava spor salonunu açtı. Salonumuza yapacağımız yatırımla birlikte kişiye özel alanlar oluşturmakla kalmayıp, VR ve AR teknolojisini uygulayan ilk salon olacağız. Bununla birlikte 2021 yılında dijitalleşmeye yaptığımız yatırımın en büyük meyvesi olarak çok kapsamlı bir mobil uygulamayı da hayata geçireceğiz. Hedefimiz spor sektörünü motive edecek çalışmalara imza atmak ve sektöre ilham vermek ” dedi.