Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer “Genellikle soğuk havalarda bebeklerin kolay hastalanacağını düşünen aileler, bebekleri ile dışarı çıkabilmek için adeta yazın gelmesini bekliyor ve bebekleri ile birlikte tatil planları yapıyor. Aileler ayrıca bebekleri için sağladıkları konforun tatilde de devam etmesini diliyor” açıklamasında bulundu.
Bebeklerin sıcak yaz günlerinde sabah 10:00 ve öğleden sonra 15:00 arası, yani güneşin en tepede olduğu saatlerde açık havada gezmenin uygun olmadığını aktaran Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer “Sabah erken saatler bebekler için en uygun saatler olup sıcaktan etkilenmeden açık havada vakit geçirebilirler. Mümkünse dışarında olunan saatlerde ağaç altı, şemsiye veya gölgelik oluşturan alanlarda vakit geçirilmeli. Açık alanda gezerken mümkünse pamuklu kumaşla kaplı bebek arabaları üzerinde gölgelik olmalı. Bebeklere giydirilen geniş siperlikli şapkalarda sıcaktan ve güneşten korur. Kaliteli UVA ve UVB korumalı güneş gözlükleri kullanılabilir. Koruma özelliği olmayan plastik gözlükler tercih edilmemeli” dedi.
Sentetik kumaşlar isiliğe neden olabilir
Giysi seçerken yüzde 100 pamuklu, açık renkli ve hafif giysilerin tercih edilmesinin gerektiğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer “Sentetik, naylon ve polyester derideki nemi emmeyeceği için cilt sıcak ve nemli kalır. Sonrasında isilik dediğimiz sorunla karşı karşıya kalırız. Boyun ve gövde üst kısmı ile baş en çok terleyen kısımlardır.
Cildi saran elastik kumaşlar da cildin havalanmasına engel olacağı için tercih edilmemeli. Yatak çarşafları, bebek arabaları içinde kullanılan malzemelerin de pamuklu kumaşlar olmasına dikkat edilmeli. Soluyan yüksek teknoloji kumaşlar ve mayolar da kullanılabilir. Geceleri de hava sıcaklığı çok düşmediği ve nem oranının da artması ile daha bunaltıcı olabilir. Bebekleri fazla giydirmek onları sinirli yapıp huzursuzlanmalarına neden olabilir. Yapılan çalışmalarda sıcak ortamda uyuyan bebeklerin daha derin uyudukları, bu nedenle Ani Bebek Ölüm Sendromu (SIDS) riskinin arttığı gösterilmiş. Gece de ince pamuklu giysiler ile yatılmalı, uyku öncesi banyo ile serinlemeleri sağlanmalı. Eğer ortam sıcaklığı fazla ise klima, vantilatör gibi serinletici araçlar kullanılabilir. Ayrıca sıcak havalarda bebekler ve küçük çocuklar sıcak oda veya park halinde olan araba içinde bırakılmamalı” şeklinde konuştu.
Bebeğin altı açık vakit geçirmesini sağlayın
Bebeklerin genellikle banyo yapmaktan keyif aldığının altını çizen Dr. Ebru Gözer “Uyku rutini oluşturmak için düzenli uyku öncesi banyo gerçekten işe yarar. Sıcak yaz günlerinde serinlemek için günde 1-2 defa banyo yapılabilir. Terlediğini fark ettiğinizde özellikle banyo ile terin ciltten uzaklaştırılması isiliği de önler. Banyo sonrası cildin havalandırılıp soğumasının ve kurumasının sağlanması da cildi rahatlatır. Hatta kullanılan bebek bezleri sentetik yapıda olduğu için altı da açılarak bir süre serbest zaman geçirmesi sağlanabilir. Büyük bebeklerde ev içinde serbest bez olmadan gezmesi sağlanabilir” önerisinde bulundu.
10 yaşa kadar güneşten korunma çok önemli
En sık konuşulan ve kafa karıştıran konulardan birinin de cildi güneşten korumak olduğunu anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer “Bebek cildi son derece hassastır. Hayatın ilk 10 yılı cildin güneşten en çok etkilendiği ve zarar görebileceği dönemidir. Altı aydan küçük bebeklerde dahil olmak üzere yüz dahil açık bölgelere güneş koruyucu kullanılmalı. Hipoallerjen, koruma faktörü 30-50 arası ürünler seçilmeli. Güneşe çıkmadan önce uygulanmalı, dışarıda 2-3 saatte bir yenilenmeli. Deniz ve havuz aktivitesi sırasında daha sık tekrarlanmalı veya suya dayanıklı ürünler tercih edilmeli. Şapka, şemsiye, bebek arabası gölgelikleri cildi korumaya yardımcı olur. Şapkalar boyun bölgesini de korumalı. Bebek arabası gölgelikleri bebeğin hava almasına engel olacak şekilde üzerine kapatılmamalı” dedi.
Bebeklerin yeterince sıvı tüketildiğinden emin olunmalı
İlk 6 ay anne sütü veya mama ile beslenen bebeklere su verilmesine gerek olmadığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer “Yeterince anne sütü ve mama ile beslenen bebekler günde 4-8 defa idrar yaparlar. Günde 4-8 defa idrarla ıslanmış bez alıyorsanız aldığı sıvı miktarı yeterlidir. Altı aydan büyük bebeklere su vermek gerekir. Günlük sıvı ihtiyacı temel olarak şöyle hesaplanır; ilk 10 kg‘a kadar her kiloya 100 ml, 10 kg‘dan sonraki 11-20 kg arası için her kiloya 50 ml eklenerek hesaplanır. Örnek olarak 7 kg olan bebek için 700 ml, 12 kg olan bebek için 1100 ml sıvı gereksinimi vardır. Bu değerler idame değerlerdir. Sıvı kaybı olan, kusma, ishal, yanık gibi durumlarda daha fazla idame sıvıya ihtiyaç duyulur. Altı ayından sonra anne sütü/mama alan bebekler tükettikleri katı gıda ile orantılı olarak sıvı tüketmek isteyecektir. Eğer sık anne sütü alıyorsa su içmeyi istemeyebilir. Ortam sıcaklığı artıyorsa, terleme ile kayıp varsa, yeterince idrar yapmıyorsa miktar arttırılabilir. Şekerli içecekler su yerine geçmez. Mutlaka yeterince sıvı tükettiğinden emin olunmalı, daha büyük bebeklere sıvı tüketmesi teşvik edilmelidir. Temiz su kullanılmasına özen gösterilmeli. Açık sular kaynatılıp verilmeli, kapalı şişe sular ise kaynatılmadan verilebilir” açıklamasında bulundu.
Ek besinler evde hazırlanmalı
Anne sütü ile beslenen bebeklerin ortam sıcaklığı ile doğru orantılı olarak daha sık emzirilebileceğini vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer “Mama hazırlanması için kullanılan su temiz olmalı, biberonlar sterilize edilmeli. Ek besinler evde hazırlanmalı, dışarından mümkün olduğunca yiyecek verilmemeli. Bebeklerinize dondurma vermeyiniz. Meyve suları, pişmemiş yiyecekler zarar verebilir. Bebeğinizin yiyeceklerini ve suyunu sıcaktan koruyacak, serin tutacak çantalar içinde yanınıza alınmalı. Yemek seçiminde meyve, ısıtılmadan yenen soğuk çorbalar, yoğurt ve şekersiz hoşaflar tercih edilmeli” dedi.
Yaz aylarında kapalı alanlardan uzak durulmalı
Dr. Ebru Gözer şu açıklamalarda bulundu “Kış ayları sonrası güneşi gördüğünüz andan itibaren bebeğinizle birlikte yürüyüşlere çıkmanızı şiddetle tavsiye ederim. Size bebeğinize sonra derece faydalı bu yürüyüşler uyku rutininize de önemli katkı sağlar. Park, bahçe, deniz kenarları tercih edilebilir. Trafiğin yoğun olduğu bölgeler ve kapalı alanlardan uzak durmanızı öneririm. İmkan varsa havuz aktiviteleri, tatilde deniz kenarında vakit geçirilmesi, evde suyla oynamasını sağlayan plastik havuzlar ve su oyuncakları tercih edilebilir.
- Bebeğimizin susuz kaldığını nasıl anlarız?
- Çok susamış
- Ağız kuru
- Cilt kuru ve sıcak
- Halsiz, etrafla ilgisi azalmış
- Bezi kuru, son 3-4 saattir hiç idrar çıkarmıyor, kaka yapmıyor
- Ağladığında gözyaşı yok