Ramazanın sona ermesi ve bayramda hızla normal yeme düzenine geçilmesi, ister istemez ölçünün kaçırılmasına yol açabiliyor. Ancak uzmanlar uyarıyor!
Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Demirel “Ramazan ayı sonrasında özellikle bayramın ilk günü, aşırı miktarda ve ağır, yağlı yemekler yemek, aşırı tatlı ve hamur işi ağırlıklı beslenmek mide rahatsızlıkları, hazımsızlık, şeker düzeninin aşırı bozulması ve tansiyon yükselmesi gibi sorunlara neden olabiliyor. Bunu önlemek için az ve sık beslenilmeli, öğün atlamamaya özen gösterilmeli, mümkünse ana öğünlerin arasına ara öğünler eklenmeli (meyve, süt, ayran), sabahları mutlaka sağlıklı bir kahvaltı yapılmalıdır” diyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Demirel, Ramazandan sonra normal beslenmeye geçildiğinde dikkat edilmesi gereken 7 kuralı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Öğün atlamayın
Ramazan ayı boyunca iki öğün beslenmenin ardından normal beslenmeye geçildiğinde sabah, öğle ve akşam öğünlerini düzenli yapmak, gerek görüldüğünde ara öğünleri ihmal etmemek çok önemli. Bu şekilde hem mide rahatsızlıkları yaşamadan hem de tansiyon ve kan şekerlerinin düzenlerinde bir anormallik olmadan normal yaşama geçişi sağlayabilirsiniz. Oruç döneminde alışkanlıklardan dolayı öğle saatlerinde yemek yemek istemezseniz, salata, çorba veya bir kase yulaf gibi hafif yiyecekler tüketebilirsiniz.
Kahvaltıda hamur işine yüklenmeyin
Özellikle bayramın ilk günü hamurlu, yağlı, kızartma ve sucuk, sosis, salam gibi kahvaltılıklardan fazlası ile tüketerek güne başlamak sağlıksız olacaktır. Onun yerine sağlıklı protein kaynakları, peynir çeşitleri, yumurta, bol yeşillikler, tam buğday ekmeği gibi posa oranı yüksek ürünlerle kahvaltıya başlamak hem sağlığınız için faydalı olacak hem de kendinizi daha iyi ve zinde hissetmenize katkı sağlayacaktır.
Su içmek için susamayı beklemeyin
Vücudunuzun günlük su ihtiyacını karşılamayı ihmal etmeyin. Her gün ortalama 2-2,5 litre su tüketmeye özen gösterin. İkramlarda size sunulan hazır meyve suları ve kolalı asitli içecekler yerine az şekerli ev yapımı kompostolar, şekersiz açık çay, maden suyu veya su içmeye özen gösterin. Günlük çay ve kahve tüketiminizde aşırıya kaçmamaya dikkat edin.
İkramlarda tatlıya dikkat edin
Ramazan bayramında ikramlarda öne çıkan şeker, çikolata ve tatlı gibi ikramlar, günlük tatlı tüketiminde aşırıya kaçmanıza neden olabilir. Üstelik Ramazanda kısıtlı beslenmeden sonra bu yiyecekleri çokça tüketmek kan şekeri düzeni, tansiyon ve midemiz açısından hiç iyi olmayacaktır. O nedenle bayram ziyaretlerine mümkünse karnınız tok gidin ve ev sahibinden size yapacağı ikramın yarısını rica edin. Tatlıları aç karnına yemek şekerin hızla kana karışmasına ve kan şekeri düzeninin tamamen bozulmasına yol açar. Az porsiyonlarda, mümkünse de hamurlu ve şerbetli tatlılar yerine meyveli ve sütlü tatlılar yemeği tercih edin.
Mevsim sebze ve meyvelerinden tüketin
Ramazan ayında iftarlarda daha doyurucu olması bakımından protein kaynaklarını ve pide gibi karbonhidratları daha çok tüketiyoruz, sebze ve meyve gibi posa kaynaklarını ihmal ediyoruz. O nedenle bayram ile birlikte yemeklerimizde rengarenk yeşil salataları ve mevsimine göre pişmiş sebze yemeklerini yemeyi ihmal etmeyin.
Bayram masasını dengeli hazırlayın
Bayram sofralarında ağır kızartmalardan, hamur işlerinden ve ağır şerbetli tatlılardan kaçının. Örneğin; bu tür karbonhidrat oranı yüksek yiyecekleri bir veya iki çeşitli sınırlı tutmak ve az tüketmek, sebze ve salatayı da ihmal etmemek sağlık açısından son derece faydalı olacaktır.
Az ve sık beslenin
Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Demirel, “Ramazan sonrası günlük beslenme alışkanlıklarımıza döndüğümüzde sindirim sistemimizde şişkinlikler, aşırı gaz şikayetleri ve karın ağrıları ile karşılaşılır. Bu durumu çok yoğun hissetmemek için öğünlerimizin düzenli, az ve sık olmasını sağlamak gerekiyor. Ayrıca günlük yaşantımızda hafif tempolu yürüyüşler ve fiziksel aktivitemizde artış yapmak da faydalı olacaktır” diyor.